asiri fanatik,gozu spordan baska herseyi gorebilen insan
holigan
ayni zamanda athena parcasinin adidir.
$u anda istanbul`un muhtelif bolgelerinde rahatlikla gorebilceginiz insan turu.liverpool - milan maci istanbul`da yapildi ne de olsa.
(bkz: 25 mayis 2005 sampiyonlar ligi finali)
(bkz: 25 mayis 2005 sampiyonlar ligi finali)
futbolun icine etmekten baska bir halta yaramayan insanimsi yaratiklar.
holigan kelimesi ingilteredeki futbol manyaklarindan,bu sebepten de ingilizceden gelmektedir.ancak holigan terimi dilimizde ingilizlere has bir terim olarak alinmamalidir,her turlu fanatik futbol seyircisini holigan diye nitelemek gereklidir,zira holigan kelimesi artik dilimizde kullanila kullanila bu manyaklari nitelemek icin bicilmez kaftan durumuna gelmistir.
1989 yilinda maclarda kavga cikaranlara ayyas patric holiganin ismi verilmistir.
(bkz: pic)
bu tarz taraftarlardan ingilizlerde çok vardır.
athenanın bir şarkısı.bu da sözleri:
kalbimizden kopuyor bu şarkı sana
sanmasınlar ikimiz ayrı yollarda
para pulla ölçülmez aşkımız sana
hiçbir zaman bırakmayız seni yollarda
marş söylerken yumruk göklerde
yensen, yenilsen kalbim hep senle
ne derlerse desinler hepimiz için
hiç takmadık, takmayız, taraftarız biz
gururumuzsun sen yeşil sahada
koca dünya bir yana, sen bir yana
marş söylerken yumruk göklerde
yensen, yenilsen kalbim hep senle
bizim için, haydi şimdi bastır, bastır, bastır.
kalbimizden kopuyor bu şarkı sana
sanmasınlar ikimiz ayrı yollarda
para pulla ölçülmez aşkımız sana
hiçbir zaman bırakmayız seni yollarda
marş söylerken yumruk göklerde
yensen, yenilsen kalbim hep senle
ne derlerse desinler hepimiz için
hiç takmadık, takmayız, taraftarız biz
gururumuzsun sen yeşil sahada
koca dünya bir yana, sen bir yana
marş söylerken yumruk göklerde
yensen, yenilsen kalbim hep senle
bizim için, haydi şimdi bastır, bastır, bastır.
(bkz: çarşı herkese karşı)
takımlarını desteklemek yerine rakip taraftarlar ile kavga eden, olay cıkaran, takımları kotu giderken aba altından sopa gosteren, asiri fanatik kisilere verilen isim. bu kisiler nedeni ile spordan sogumus insanlar oldugu gibi bu kisilere ozenen bir cok insancık da mevduttur.
herkesin herhangi bir takıma karşı senpatizanlığı vardır. her yerde de bunu göstermekten hiç mi hiç geri kalmazlar. en ufak bir şeyde gözlerini açıp ağzına ne geliyorsa söylerler. bu tip duygulardan o kadar haz alırlar ki sokak ortasında ellerinde ne olduğu anlaşılmayan içiceklerle bağıra çağıra taptıkları takımları için slogan atarlar.
normal bir şeydir sorsan bu yaptıkları. sevgilerini göstermektedirler takımlarına karşı. bir anlık sevinç için günlerce beklerler. bütün hazırlıklarını tamamlarlar. zaman iyicene daraldığı zamanda gönül verdikleri takımın forması ile statlarının yolunu tutarlar. giderek kalabalıklaşıp grup halini alırlar. ve hep bir ağızdan başlarlar sloganlarını söleyeme.
"en büyük bilmemne, sen çok yaşa..bıt bıt bıt... bilmemne olmuş bilmemne" deyip marifetlerini ortaya koyarlar. sankim olur olmadık yerlede bağırınca takımları maçı alacakmış gibi. ama tabiki maç atmosferine kendilerini başka türlü nasıl sokacaklar ki. maksat deşarj olmak, küfretmek, haykırmak, içindeki nefreti kusmak onlar için o anlık. merak konusudur ama ne zaman şarj oldukları.
her şey iyidir, güzeldir. maç sona erer. yenmenin verdiği mutluluk ile karşı takıma karşı sempatizanlık duyanları hedef alırlar bu sefer. ne yapsınlar ne de olsa zafer sarhoşluğu içindedir. onlara ağıza alınmıcak laflar ederler sanki bir "vatan haini" gibiymişcesine. ama ne kaçırdıklarından farkında bile değillerdir. o anlık küfrettikleri kişiler içirisinde; çok sevdikleri, arkadaşları, kader dostları, hayatını adıyacağı kişiler, -annesi-, belkim hiç kıramıcakları insanlar vardır. onlarada olur olmadık lafları etmektedirler. işte farkında olmadıkları da aslında kendi kaybettikleridir. holigan olan kişiye hiçbir şey kazandırmayan bu statünün(!) neden bu kadar güzel bir şeymiş gibi gösterilmeside anlaşılacak tarzda bir şey değildir. "ben bu renklere gönül verdim onlar benim her şeyim eğer ona bir şey söylersen ağzını yüzünü dağıtırım" diyen bir kocaylamı evlenmek istenilir yoksam "sen şimdi bu şekil bağırıyon ya bir dahaki sefere siz geldiğinizde biz sizi havada karada mikeriz olm" diyen bir hatunlamı evlenmek istersiniz.
anlamadığım tek şey; hani bu futbol "tamamen" fair playdi. hani dostluk, kardeşlik, iyi oynayan kazanıyordu. eee!!! neden kendini bilmez bazıları gelen yabancı takımı hava alanında karşıladı, neden karşı takımın formasını giyip onların arasına karışıp sekiz dokuz tanesinin orasını burasını yardı ya da neden maç öncesi içince şişede durduğu gibi durmadığı tescillenmiş şeyi ellerine alıp orada burada ana avrat dümdüz gitti. sorgulamıyormu şimdi bu kişiler kendilerini "ya biz bunu yaptık ama sonuçta elimize ne geçti"!!!
normal bir şeydir sorsan bu yaptıkları. sevgilerini göstermektedirler takımlarına karşı. bir anlık sevinç için günlerce beklerler. bütün hazırlıklarını tamamlarlar. zaman iyicene daraldığı zamanda gönül verdikleri takımın forması ile statlarının yolunu tutarlar. giderek kalabalıklaşıp grup halini alırlar. ve hep bir ağızdan başlarlar sloganlarını söleyeme.
"en büyük bilmemne, sen çok yaşa..bıt bıt bıt... bilmemne olmuş bilmemne" deyip marifetlerini ortaya koyarlar. sankim olur olmadık yerlede bağırınca takımları maçı alacakmış gibi. ama tabiki maç atmosferine kendilerini başka türlü nasıl sokacaklar ki. maksat deşarj olmak, küfretmek, haykırmak, içindeki nefreti kusmak onlar için o anlık. merak konusudur ama ne zaman şarj oldukları.
her şey iyidir, güzeldir. maç sona erer. yenmenin verdiği mutluluk ile karşı takıma karşı sempatizanlık duyanları hedef alırlar bu sefer. ne yapsınlar ne de olsa zafer sarhoşluğu içindedir. onlara ağıza alınmıcak laflar ederler sanki bir "vatan haini" gibiymişcesine. ama ne kaçırdıklarından farkında bile değillerdir. o anlık küfrettikleri kişiler içirisinde; çok sevdikleri, arkadaşları, kader dostları, hayatını adıyacağı kişiler, -annesi-, belkim hiç kıramıcakları insanlar vardır. onlarada olur olmadık lafları etmektedirler. işte farkında olmadıkları da aslında kendi kaybettikleridir. holigan olan kişiye hiçbir şey kazandırmayan bu statünün(!) neden bu kadar güzel bir şeymiş gibi gösterilmeside anlaşılacak tarzda bir şey değildir. "ben bu renklere gönül verdim onlar benim her şeyim eğer ona bir şey söylersen ağzını yüzünü dağıtırım" diyen bir kocaylamı evlenmek istenilir yoksam "sen şimdi bu şekil bağırıyon ya bir dahaki sefere siz geldiğinizde biz sizi havada karada mikeriz olm" diyen bir hatunlamı evlenmek istersiniz.
anlamadığım tek şey; hani bu futbol "tamamen" fair playdi. hani dostluk, kardeşlik, iyi oynayan kazanıyordu. eee!!! neden kendini bilmez bazıları gelen yabancı takımı hava alanında karşıladı, neden karşı takımın formasını giyip onların arasına karışıp sekiz dokuz tanesinin orasını burasını yardı ya da neden maç öncesi içince şişede durduğu gibi durmadığı tescillenmiş şeyi ellerine alıp orada burada ana avrat dümdüz gitti. sorgulamıyormu şimdi bu kişiler kendilerini "ya biz bunu yaptık ama sonuçta elimize ne geçti"!!!
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?