bir yılmaz erdoğan eseri
hijyenik aşklar
yılmaz erdoğan’ın vatan gazetesinde ve aktüel dergisinde yayınladığı yazılardan derlenen bu kitabı soluk almadan okumuştum. kitapta epeyce bir satırın altını çizmişim. birkaçını buraya almakla yetineceğim: “okurun tuhaf alışkanlıklarından biri de kimi sözlerin altını çizmektir. bu duurm ise yazıyı daha sonra okuyan kişileri depresyona sokar. kimse bir yazıyı ‘salak olma, bu cümlelere dikkat et’ şeklinde bir uyarıyla okumak istemez. bu nedenle altı çizilmeye değer cümleler yazmamaya gayret edeceğim.” “kötüler atak, iyiler pısırıktır.” “onu öyle çok seviyordum ki aşık olmaya yüreğim varmıyordu. sevgiyle sınırlı tutmak istiyordum. aşkın vahşiliğinden sakınmak istiyordum. çünkü aşk, iki sevdalının kötülüğün sınırında tutkuyla buluşmasıydı.” “bazen bir belediye otobüsünde gürültülü kahkahalar atan bir gruba rastlarsınız ve muhtemelen kızarsınız onlara. oysa onlar otobüsün içindeki baharı temsil etmektedir. geri kalanlarda bir kış suskunluğu vardır.” “bazılarımız giden bazılarımız kalan kısımdadır. nereden baksan hüzün familyası…” “insanoğlunun evrim sürecinin devam ettiği kesindir. ama her zaman maymundan bu yana olmayabilir. ben nice adam gördüm kesinlikle öküzden gelmişti.” “bir şeyi seviyor olmak bir marifet değildir. marifet o şeyi sevmeyeni de sevebilmektir.” “insanlar götlerinden mucize uydurmaktan vazgeçtikleri gün gözlerinin önündeki binlerce mucizeyi görecekler.” “dünyadaki tüm devrimcilerin ortak yanı önce kavga çıkarıp ardından sürekli barış istemeye başlamalarıdır.” “yüksek sesle söylenen, içinde hep bir ödleğin tehditlerini barındıran pis bir yalandır hamaset.” “eğer siz karşı takımın attığı o nefis golü, o anda seyretme şansını bulduğumuz için sevinmiyorsanız o maçı seyretmeyin.” yilmaz erdoğan – “hijyenik aşklar”, deneme, sel yayıncılık, istanbul, 2003, 158 s.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?