hayatın gereğidir, her canlı bu hayata gözlerini açtığı gibi bir gün elbet gözlerini de kapayacaktır ama erken ama geç mutlaka olacaktır.
çevremizdeki ölümler bize kendimizin ailemizin veya çevremizdeki çok sevdiğimiz diğer insanların bir gün ölüceklerini hatırlatır ve o zaman insanın içini bir sis bulutu kaplar bir gün bende ölücem diye.
her canlı ölümü tadacaktır
(bkz: her ask olumu tadacak)
insanı çeşitli sebeplerden ötürü anlamsız bir varoluş kaygısına sokan bir çağın içinde "ölüm" kelimesi, bilinç altımıza doğal olarak "kötü" kodlar yollamaktadır. halbuki "tadına bakma" eylemi iyi ve güzel şeyler için geçerlidir. bu nedenle cümleyi yaşaması zaten cehennem azabı olan bu hayattan elbet bir gün herkes kurtulup sonsuz huzura erişecektir olarak yorumlamak daha doğru olacaktır. bu bağlamda "ölüm" kelimesi ile birlikte bilinçaltımıza kodlanan mesajların içeriğini varoluş kaygılarımızla değil, özümüzdeki huzur arayışı temeline bağlı olarak şekillendirmeliyiz. yoksa her önünden geçerken bakıp bakıp depresyona girmek işten bile değildir.
(bkz: buraya ölmeye mi geldik)
her gün zincirlikuyu mezarlığının önünden geçmek zorunda olan ben ve benim gibi bünyeler üzerinde, günün içine sıçma özelliğini koruyan mükkemmel ayet. yani, öleceksek ölecez de kardeşim, bunun inananı var inanmayanı var. senin istanbul en işlek caddelerinden birine bunu yazmaya ne hakkın var?
+ her canlı ölümü tadacaktır... ---ayran da bulunurmu şeklinde cevaplanması muhtemel cümle
koşuşturmaların,dağ tepe aşmaların ve en önemlisi her geçen gün yaşadığımız şu dünyada yaşamaya alışmaların son bulduğu,geçit törenleri edasıyla bu dünyanın gümüş renkli sis perdesinin kalkıp yerini mutlak sonsuzlukların aldığı,hüzünlerin sevinçlerle dalaşta olduğu hazin bir sonbaharın en döküntülü gününde;insanoğlunun yaşamına olağanüstü bir gücün etkisiyle son verildiği zaman diliminin zamansızlığında çaresizce buna boyun eğen bir sözdür...
ölümü şebri aruz olarak gören mevlananın sözü:
sen doğarken ağladın alem güldü sana
öyle bir yaşam sür ki
sen ölürken gül alem ağlasın sana
sen doğarken ağladın alem güldü sana
öyle bir yaşam sür ki
sen ölürken gül alem ağlasın sana
yazıyı okuyunda içinizde ukte kalan yapmadığınız şeyleri yapmaya başladığı an.
tadılacak bir şey olması ibaresinden yola çıkarak; ölüm, yaşamın sonu değil, boyut değiştirme halidir.
(bkz: kabir azabı)
(bkz: kabir azabı)
evrendeki tek gerçeklik.
- her canlı ölümü tadacaktır.
+ ölüne sikimi bile sürmem senin ne tatması!
+ ölüne sikimi bile sürmem senin ne tatması!
***allahın işinin gücünün olmayıp kendi yarattığı kullarını devamlı korkutmak için gönderdiği ayet.***
yok böyle birşey bu hayatın gerçeği.
arada sırada hatırlamak lazım.
ayrıca burada anlatılmak istenen şey bence herkesin öleceği değilde kim olursa olsun herkesin öleceğidir.
misal seçilip de meclise giremeden ölen milletvekili, sokakta dün gezerken gördüğünüz amca, komşunuzun 5 yaşındaki çocuğu veya ailenizden birisi.
makam, yer veya kan bağı farketmeden gerçekleşen bu olayın hayatın gerçeği olduğu bilinmeli ve unutulmamalı ki başa gelince nerden çıktı bu diye insan şaşırmasın...
yok böyle birşey bu hayatın gerçeği.
arada sırada hatırlamak lazım.
ayrıca burada anlatılmak istenen şey bence herkesin öleceği değilde kim olursa olsun herkesin öleceğidir.
misal seçilip de meclise giremeden ölen milletvekili, sokakta dün gezerken gördüğünüz amca, komşunuzun 5 yaşındaki çocuğu veya ailenizden birisi.
makam, yer veya kan bağı farketmeden gerçekleşen bu olayın hayatın gerçeği olduğu bilinmeli ve unutulmamalı ki başa gelince nerden çıktı bu diye insan şaşırmasın...
sanırım bu, hepimizin hayatın gurmesi olduğumuz anlamına geliyor..
bir kişinin de çıkıp " hayır amına koyayım, ben tatmayacağım. " diye itiraz edemediği gerçek dolu cümle.
(bkz: kullu nefsin zaikatul mevt)ali imran/185
akla reenkarnasyonu getiren cumle.`tadacaktir` sozu birden fazla anlami icermektedir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?