kirsal kesimlerde alikopter olarak da telaffuz edilen pervaneli ucan cisim. ufo degil ama, bu tanimlanabiliyor.
helikopter
küçücük çocuktu ve her şeyi çok düzgün konuşuyor diye övünülenülendi, taa ki o güne kadar. o gün ağzından birden helibokter olarak çıktı. uzun süre de öyle kaldı, ay neden uçan o alete ayıp isim koymuşlardı. efsane oldu, uçan helikopter alındı, fındıkzadede teyzesinin çatı katı evinden uçurdu bir gün, biraz uçtu sonra düşmeye başladı hızlıca. ilk cinayetimi az daha böyle işleyecektim.
(bkz: take on helicopters)
(bkz: askeri helikopter)
pervanesi tepesinde olan, ucaktan yava$ hareket edebilen fakat havada asili kalabilme ozelligi ile ucaklara nazaran belli bir avantaj saglayan hava ta$iti.
(bkz: chopper)
(bkz: sondurme helikopteri)
(bkz: arıkopter)
(bkz: hover)
kullanmasi ucaktan cok daha zor olan ucan cisim. kalki$tan hemen sonra helikopterin kendi etrafinda 360 derece donu$ yapmasini engellemek insanustu bir gayret gerektirir. hele helikopteri yumu$ak bir $ekilde indirmek ise apayri bir profosyonellik gerektirir.
son zamanlarda adından sıkça söz edildiği için artık duymak istemediğim kelime. helikopter deyince insanın aklına, kar-kış, soğuk, kırmızı bir renk ve "üşüyorum" geliyor.
yavaş uçulası, dağa çarpmayası, çarparsa hemen bulunası bir hava taşıtı.
cok gurultulu bir alet. icerisinde insanlarin birbiri ile konu$urken anla$abilmeleri imkansiz gibi. buna bir care bulsunlar kirmayayim kafalarini.
(bkz: genel maksat helikopteri)
(bkz: polis helikopteri)
(bkz: helikopter sesi)
(bkz: gyrocopter)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?