çoğu insanın istediği, bir kısmının gerçekleştirdiği şey.
o gün metroya binmiştim, soldaki ilk koltuğa sakince oturdum. bir kaç saniye sonra hemen sağımdaki kapıdan bir grup yağız türk erkeği metroya girdi. fotokopi çekmekten bahsediyorlardı. en arkadan gelen şahin k tipli adam bir yandan konuşup bir yandan da yan yan bana bakıyordu. sıkılmıştım. uykum da vardı zaten.
-çok israf oluyor kağıtlar çoook!, diye seslendi yanındakine. sonra tekrar bana döndü, gözlerimde pek durmayan gözleri bacaklarıma kaymaya başladı. bacaklarımdan fotokopi kağıtlarının israfını onaylamasını bekliyordu sanki.
tekrar onu heyecanla dinleyen arkadaşına döndü:
- biz ülkecenek böyleyiz zati, hep bir israf lüzumsuz harcama, hep ekonomi bu yüzden bu halde deel mi deel mi?
gözler bakalım bu sefer hangi uzvuma sorular soracak diye düşünerek başımı yavaşça kaldırdım ve öyle bir manzarayla karşılaştım ki.. yanımda oturan kızın göğüslerine bakıyordu adam. irkildim bir an, yanındakine döndü önce, sonra tekrar bize dönüp benim bacaklarıma, kızın göğüslerine baktı ve konuşmasına devam etti. inanamadım.. neden benim göğüslerime bakmamıştı? aynı hareket mütemadiyen devam ediyordu.
montum kalın herhalde ondan dedim. hafifçe kıza döndüm, gerçekten güzeldi memeleri. dekoltesi tam ayarındaydı. ama benimkiler de güzeldi, biliyordum.
adam aynı hızda: meme-bacak-meme-bacak-meme-bacak..
gittikçe sinirleniyordum. benim de göğüslerime bakmalıydı, göbekli kıllı adam. benimkileri de beğenmeliydi.
hışımla ayağa kalktım. o iğrenç turuncu kravatından tuttum ve kendime doğru çektim. sonra aynı hızla koltuğa geri ittim. arkadaşları şaşkınlıkla beni izliyordu. ışıklar yanıp sönmeye başladı. hışımla üstümdeki montu çıkarttım. eteğim ve önünde küçük düğmeler olan bluzumla karşısında dikiliyordum. ne yapacağını şaşırmış gibiydi..sol ayağımı oturduğu koltuğun sağında kalan boşluğa hışımla koydum. hiç bir şey görmüyordu gözüm. ve tam göz hizasında düğmelerimi kopararak bluzumu yırtıp attım.
nasılmış ha nasılmış baksana dedim bağırarak, boşuna vakit kaybetmişsin onunkilere göz dikerek değil mi hahahhaha! dedim.
kıpkırmızı olmuştu adam. öylece bana bakıyordu, alnında birikmiş ter zerreleriyle. hızlı hızlı nefes alıp veriyordum. hem sinirliydim, hem de zafer sarhoşu.
kahkahamın son yankısında ensemde bir gölge hissettim. bir el saçımdan tutup beni adamın üstünden hızla çekti. neye uğradığımı şaşırmıştım. o kızdı.. yüzünde alaycı bir gülümseme vardı. tam karşımda durdu ve gözlerimin içine bakarak düğmelerini yavaş yavaş açmaya başladı. son düğmeyi açtıktan sonra bir ipek yumuşaklığıyla kollarından kaydı gömleği...
ve karşımdalardı işte..bir çift.. bir çift tarif edemediğim..sanki manyetik bir alana girmiştim, beni kendilerine çekiyorlardı. karşı koyamıyordum. gözlerimi ayıramıyordum.. herkes yok olmuştu,bir tek onunla ben kalmıştık metroda..dudaklarımız birbirine değdi, benliğimi yitirmeye başlamıştım. sadece son bir cümle söyledim beynimin hala bana ait olan minicik noktasında:
-benimkilerden güzelmiş lan!
----çıkırırı şişli mecidiyeköy.----
(bkz: porno sözlük)
hayatın porno film gibi olması
hava hafif kararmi$ti. iki ekmek bir maltepe almak icin bakkal kazim amcanin dukkanina girdim. kazim amca yoktu ama kazim amcanin koyden gelen yegeni zuhal oradaydi. siktim ciktim.
(bkz: ba$indan sonu belli olan senaryolar)
(bkz: ba$indan sonu belli olan senaryolar)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?