hayatın ne kadar güzel olduğunun anlaşıldığı anlar

mustaitbiradam
bunu entryimi hangi başlığın altına gireyim bilemedim, yeni bir başlık da açmak istemedim.

bu akşam sisteme karşı gelip parkın basket sahasında her zamanki futbol oynuyoruz. maç yaptığımız esnada pas atarken basketbol oynayan küçük bir çocuğun yüzüne top çarptı. çocuk beklemiyordu tabi devrildi. kalktı, ablası diye tahmin ettiğim bir kızın kucağına ağlayarak gitti. o sırada kenardan annesi diye tahmin ettiğim bir bayan da geldi. ben de çocuğun durumu için oraya gittim. bayan, çocuğun yüzüne bakıp okşayarak:
"hani bakayım arda, neresi, gözünün altı mı, acıyor mu, yok bir şeyin oğlum." deyip ağlamasını durdurmaya çalıştı. ablası da kucağından yere bırakınca çocuğu tutup:
"arda, iyi misin, gel öpeyim." diyerek gözünden öptüm. ardından "barıştık mı?" dedim.
arda o anda boynuma sarılıp beni yanağımdan öpüp sadece gülümsedi.

ulan, çocuklar kadar masum canlılar yok şu dünyada.
büyüdükçe kirleniyor ve tüm masumiyetimizi kaybediyoruz.

arda, yarın parka gel de basket oynayalım dostum.
msscat
temmuz ayında yapılacak kpss’nin artık bir daha yapılmayacağının ana haber bültenlerinde flaş haber olarak sunulduğu dakikalar.
nickimi kaybettim kenan ilinde
yaşadığın kötü bir olaydan sonra üzüldüğünde bir an aynada kendine bakıp sağlıklı olduğunu ve vücudunda herhangi bir uzuv eksikliği olmadığını gördüğün ve dünyada hiçbirşeyin bundan daha önemli olmadığını anladığın andır.

(bkz: şükretmek)

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol