hem bizlerden tamamen farklı bir kültürel yapıya sahip olması hem de dünyanın en mükemmel doğal güzelliklerini barındırması nedeniyle tüm dünya üzerindeki en güzel seyahat destinasyonudur. ayrıca tayland, endonezya, malezya türk vatandaşlarından vize istemezken, kamboçya da sınır kapılarında vize vermektedir.
türkiye'den bölgeye gitmenin en optimal yolu doha aktarmalı(aktarma süresi uzatılıp çöl safarisi yapılabilir ve qatar airways'in bedava şehir turu değerlendirilebilir) kuala lumpur uçuşudur(gidiş-dönüş yaklaşık 500 euro).
kuala lumpur'a vardıktan sonra şehri gezmeden malacca'ya geçin(dönüş uçağınızı kaçırmamak için kuala lumpur gezinin son durağı). malacca'da geçirdiğiniz iki günün ardından hemen birkaç saat mesafedeki singapur'un yolunu tutun. singapur'da geçirilecek gün sonrası(2 gün de olabilir) doğru denpasar'a(bali) gidin. denpasar'da denizi, kumu, guneşi ve nemi bol bol tadın(gerçi nem seyahat güzergahında sapa, hanoi ve chang mai dışındaki her yerde yüksek). bölgenin her yerinde olduğu gibi burada da tapınaklar var, ama tapınak ziyaretlerinizi yogyakarta, siem reap ve bangkok'a bırakın. denpasar'dan(bali) ayrılıp java'ya geçin(otobüs ya da taksi kullanın, taksi fiyatları akıl almayacak kadar ucuz). java'da ilk durak yogyakarta, endonezya'nın kültür başkenti. burada ne yaparsanız yapın ama ilk önceliğiniz dünyanın en büyük budist tapınağı olan borobudur'u ziyaret etmek olsun. şimdi istikamet cakarta(isterseniz arada bandung'a uğrayıp bir gece mola verebilirsiniz). cakarta hava kirliliği ve trafik bakımından istanbul'a rahmet okutan bir şehir. burada fazla kalmayın, istiklal camii ve alışveriş için birkaç avm gezseniz yeterli(unutmayın, asıl alışverişi bangkok'ta yapacaksınız).
cakarta'dan sonraki durağınız vietnam. en çok süreyi bu doğa harikası ülkede geçireceksiniz. ilk durağınız da başkent hanoi. hanoi kuzey ve güney'in birleşmesinden sonra vietnam'ın başkenti olan yaklaşık 10 milyonluk bir şehir. hanoi'un şehir merkezi rahatlıkla bir günde gezilebilir. bizim oraya gitme amacımız şehir merkezi değil, bir tren mesafesindeki sapa ve alacağınız tur dahilinde otelinizin önüne gelen minibüsle 4 saatte ulaşabileceğiniz ve aynı zamanda dünyanın muhtemelen en güzel yeri olan ha long bay. seyahat şirketleri ha long bay için 1 gece 2 gün ve 2 gece 3 günlük tur paketleri satmakta. o doğal güzellikler arasında bir ömür geçirseniz de doyamazsınız ama siz 2 gece 3 günlük(3 yıldızlı gemilerde – tercihen vspirit cruises) turla idare edin. sapa'ya gitme amacınız mükemmel bir doğa ve inanılmaz güzellikteki pirinç tarlaları arasında trekking yapmak. giderken ve dönerken gece trenlerini tercih edin ve hanoi'ya dönmeden önce bol bol fotoğraf çektirin sapa'da. hanoi'ydan sonraki durağınız –gece treni ile - hue. hue ve etrafında geçirilecek 2-3 günden sonra – otobüsle hoi an. hoi an'da bir gün geçirin yoksa seyahatiniz çok uzayacak. hoi an'a verdığınız günden sonraki sabah bu sefer gündüz treni ile nha trang'a geçin. nha trang vietnam'ın en güzel plajlarına ev sahipliği yapan bölge, aklınıza gelebilecek her şeyin fiyatı da oldukça makul. burada ne kadar kalacağınız sizin deniz, kum ve güneş aşkınızla doğru orantılı. bir sonraki durağınız ise da lat, diğer adıyla küçük paris(le petit paris). vietnam'ın güneyinde çeşitli bölgelerde(özellikle kilise ve posta ofislerinde) fransız etkisini görmek mümkün, ama hiçbir yer da lat kadar bu etkiye maruz kalmamış. burada 2 gece geçirmeniz sizin için yeterli. sonraki durağınız ise ho chi minh city, nam-ı diğer saigon. saigon birleşme öncesi güney vietnam'ın başkenti, aynı zamanda da vietnam turizminin merkezi. war remnants museum, chu chi tunelleri, gece hayatı, parkları, bitexco financial tower… yıllık 5 milyona yakın turisti misafir eden bir şehir. ne yapmanız gerektiğine kaldığınız otelin/hostel'in lobisinde karar verin. saigon'dan sonraki durağınız phu quoc adası, isterseniz aktarmalarla, isterseniz uçakla gidebilirsiniz bu adaya, tayland'dakiler kadar meşhur olmasa da en az onlar kadar güzel bir ada phu quoc.
phu quoc'un enfes plajlarının tadını çıkardıktan sonra istikametiniz tekrar anakara ve sınır kapısından kamboçya. kamboçya'ya giden, saigon kalkışlı ve yol üzerinde binebileceğiniz otobüsler mevcut. birine atlayın ve kapıda vizenizi alarak –doğa harikası plajlardan hala bıkmadıysanız - sihanoukville'e geçin ve 2-3 gün geçirin. “istemem, deniz-kum-güneşe bir süre ara vermeliyim” diyorsanız, doğrudan başkent phnom penh'e gidin. 2 gün phnom penh ve civarı için yeterli bir süre. buradan sonraki durağınız dünyanın son nehir yunuslarına ev sahipliği yapan kratie. kratie çevresi ve dinlenmek için 2 gün ayırdıktan sonra kampong cham'a geçin, 1 gecenizi burada mekong'un hemen kenarında geçirip, otobüsle kamboçya'ya gelmenizin asıl amacını teşkil eden angkor wat'a evsahipliği yapan siem reap'a gidin. hem gün doğumunda hem de gün batımında angkor wat'ta olmanız olmazsa olmazınız, bu manzaranın fotoğrafını çekmeyeni idam etseler en ufak bir tepki göstermem.
siem reap'tan sonraki durağınız poipet'teki sınır kapısı üzerinden istanbul'un asya versiyonu sayılabilecek bangkok. bangkok konumu ve sahip oldukları itibariyle tüm güneydoğu asyanın turizm, tayland'ın da resmi ve finansal başkenti. başlıca turizm odağı tapınaklar desek yanlış olmaz, tüm dünyadaki en güzel ibadethanelerin yarısı bu şehirdedir belki de. genelde wat ya da temple olarak adlandırılan bu ibadethanelerden kesinlikle görülmesi gerekenler ise wat arun, wat rakhang ve loha prasat. bu arada hayvanat bahçesine gitmeyi ve nehirde bir bot turu yapmayı da sakın unutmayın. alışveriş için bangkok'u beklediniz. evet elinizde üç seçenek var, ikisi bizim pazarlar gibi bir diğeri ise avm(mbk, kime sorsanız tarif eder). eğer ucuz ve güzel şeyler arıyorsanız devasa chatuchak weekend market ya da küçük train market'e gidin. train market geceleri açık, burada bol miktarda ve uygun fiyata antikalar da bulabilirsiniz. alışveriş için ağırlık noktanız chatuchak olmalı(örn. iphone/galaxy s serisi kapakları 2-4 tl arasında değişmekte). bu arada otellerin yoğun olarak bulunduğu iki bölge var bangkok'ta, biri silom diğeri khao san. khao san genelde backpacker'ların konakladığı bölge, haliyle silom'dan da eğlenceli bir yer. fiyat olarak da uygun ama silom'a göre hırsızlık olayları birkaç kat fazla. eğer iyi ve yeterli sayıda referansı bulunan bir yer bulamazsanız khao san yerine silom'da kalmanızda fayda var. bangkok'tan sonra kuzeye (otobüsle) ayutthaya'ya geçin, unesco'nun kültür mirası olarak belirlediği tarihi bir bölge. daha kuzeyde bulunan chiang mai(ünlü silver temple'a ev sahipliği yapar) ve chiang rai de görülmeye değer yerler. chang mai ve chang rai'ye gitseniz de gitmeseniz de döneceğiniz yer bangkok. bir sonraki durağınız (uçakla) phuket yarımadası, bangkok'tan yaklaşık 1,5 saatlik uçuş mesafesinde. ha long bay kadar etkileyici olmasa da yine kireçtaşı kayalıklarından oluşan adaların bulunduğu phi phi islands bölgenin en önemli turistik merkezi. phuket'te çok küçük bir alan içinde fil safarisi, jungle safari, rafting, bungee jumping gibi aktiviteler yapmak mümkün.
phuket'teki 4 güzel günden sonra aşağıya-güneye inmeye devam edin. sınırı geçin ve feribotla doğruca langkawi adasına gidin. burada bol bol yürüyüp fotoğraf çekin(artık neme ve sıcağa alışmış olmalısınız). doğaya ne kadar âşıksanız bu adada o kadar fazla vakit geçirin. langkawi'den sonra eski bir sömürge şehri olan george town'a geçin. george town ve civarında(penang eyaleti) 2 gün geçirdikten sonra kuala lumpur'a dönün ve uçağınız kalkana kadar kuala lumpur'u keşfedin.
1. alışverişlerde altın kuralımız pazarlık, bir malzemeyi, size çok pahalı gelmeyeceği için ederinin 5-10 katı fiyatına satmaya çalışabilirler. ama asla “fixed price” ürünlerde pazarlık yapmayın, asla o fiyat düşmeyecek.
2. yakaladığınız her imkanı değerlendirin ve bol bol meyve suyu için, bölgede meyve suyuna ödeyeceğiniz fiyat türkiye'de suya ödeyeceğiniz fiyattan fazla olmayacaktır.
3. kaldığınız yerlerde ve katıldığınız turlarda yeni insanlarla tanışın. seyahatiniz çok daha zevkli hale gelecektir.
4. imkan buldukça ayak masajı yaptırın. harika bir şey. malezya ve endonezya'daki bazı bölgeler hariç bölgedeki bütün ülkelerde bol miktarda masaj salonları mevcut.
5. masaj salonlarını kullanırken, salonun kaliteli olmasına dikkat edin, mümkünse otelinizin anlaşmalı olduğu masaj salonunu kullanın.
6. seyahat güzergahı boyunca tropikal iklimin hakim olmadığı sadece iki bölge var, kuzey vietnam ve kuzey tayland. bu iki bölge de çok soğuk dönemler yaşamazlar. bu sebeple yanınızda boş yere kalın kıyafetler taşımayın, hatta hiç taşımayıp seyahat ettiğiniz güzergahta alışveriş yapmak da bir seçenek olabilir.
7. yöresel yemekleri sevmiyorsanız vietnam ve kamboçya'da yemek problemi yaşayabilirsiniz. büyük şehirlerde mcdonalds, burger king, pizza hut, starbucks gibi yerlerin pizzacılar da bu problemi aşmanıza yardımcı olacaktır.
8. bulabildiğiniz ne kadar çok suşi restoranı varsa gidin, çoğunluğu sabit ücret/sınırlı süre/açık büfe mantığıyla çalışır. ucreti de türkiye ve avrupadaki muadillerinden en az 3-4 kat daha ucuzdur.
9. vietnam, laos, kamboçya ve tayland'da seks turizmi rahatsız edici derecede yaygındır. tek erkek olarak gezerseniz, en fazla 5 dakikada bir yanınıza yaklaşan bir kişi(bu kadın, erkek ya da trans olabilir) size bu konuda bir teklifte bulunacaktır. aman uzak durun. tavsiyem uzak tutmasa da kamboçya'da her sekiz seks işçisinden birinin hiv virüsü taşıdığını bilmek umarım uzak tutar.
10. gittiğiniz ülkelerde uzun süre kalacaksanız mutlaka yerel bir sim kart alın. bölgenin turist destinasyonlarının tamamına yakınında 3g bulunmaktadır. ama kimseyle iletişime geçmeyecekseniz, kafelerde ve kaldığınız yerlerde bulunan wi-fi ağları internet ihtiyacınızı karşılamaya yeterli.
11. bölgede taksi anlayışı bizimkinden farklı. tüm şehri kapsayan ve renkleri sayesinde kolayca ayırt edilebilen farklı firmalar mevcut, hangi şehirde hangi firmanın güvenilir ve hesaplı olduğunu ve ana güzergahlar arası(örn. havaalanı-oteller bölgesi) genel fiyatları gitmeden öğrenin.
12. karaoke asya'nın her yerinde oldukça yaygın, bütün büyük şehirlerde karaoke barlar var. sadece barlarda değil, otobüste, trenda, plajda, gemide, yani insanların bir araya gelebileceği her yerde karaoke yapan asyalılar mevcut. bu bazen iyi bazen de kötü olabiliyor. eğer bir tren yolculuğunda siz uyumaya ve bir sonraki gün için enerji toplamaya çalışırken insanlar o tiz sesleriyle hiç anlamadığınız bir dilde gece boyu karaoke yapmaya çalışıyorlarsa çıldırabilirsiniz.
13. asya'nın tropikal kuşağında mevsimler yoktur. bunun yerine high season(yağışlı dönem – mayıs-ekim arası) ve low season(kasım-nisan arası) vardır. low season ile high season arasında fiyatlar %20-50 arasında değişim gösterir.
14. seyahat planına filipinler(puerto princesa underground river için), macau ve hong kong da dahil edilebilir.
15. seyahat süresindeki kısıtlamalar dikkate alındığında gidilmesi gereken yerler önem sırasıyla :
a. hanoi(sapa, ha long bay)
b. bangkok(ayutthaya, tiger temple, chatuchak, su sporları)
c. phuket(phi phi islands, krabi, james bond islands)
d. langkawi(national park, george town)
e. denpasar(yogyakarta)
not : en çok süreyi vietnam'da geçirsek de özellikle vietnam ve endonezya'da atladığımız bir çok nokta var. vietnam'da son doong cave(en az ha long bay kadar büyüleyici fakat her zaman ziyaret etmek mümkün değil), phong nha ke bang milli parkı, mekong deltası, cat ba; endonezya'da kelimutu gölleri, komodo milli parkı, borneo'daki yağmur ormanları, krakatoa volkanı, sumatra...
not2 :gezi boyunca travelfish, lonelyplanet, wikitravel, hostelworld, couchsurfing, trip advisor gibi sitelerden yararlanmayı ihmal etmeyin.
güneydoğu asya
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?