ne yazik ki 82 yasinda yasamini yitirdi.
http://www.hurriyet.com.tr/turkcenin-incelikli-sairi-gulten-akin-hayatini-kaybetti-40010018
gülten akın
(bkz: çağrı)
1933te yozgat’ta doğdu.ortaöğrenimini ankara kız lisesinde tamamladı.1955te ankara üniversitesi hukuk fakültesi’ni bitirdi.1956’da yaşar cankoçakla evlendi.beş çocuk büyüttü. 1958-1972 arasında kaymakam olan eşinin görevi nedeniyle anadolu’nun çeşitli ilçelerinde yaşadı.gevaş,alucra,gerze,saray ilçelerinde ve kahramanmaraşta yardımcı avukatlık,avukatlık ve öğretmenlik yaptı.1972de ankaraya yerleşerek türk dil kurumu derleme ve tarama kolunda çalıştı.kültür bakanlığı yayın danışma kurulu üyeliğinde bulundu.demokratik kitle örgütlerinin yeniden kuruluşu çalışmalarına katıldı.insan hakları derneği,halkevleri,dil derneği gibi örgütlerde kurucu ve yönetici olarak görev aldı.son haber gazetesinde ilk şiiri 1951de yayımlandı.ardından hisar,varlık,yeditepe,türk dili,mülkiye gibi dergilerde çıktı.başlarda şiirlerinin konusu doğa,aşk ayrılık,özlem iken, daha sonraları ise toplumsal sorunlar ağır bastı.1980 öncesinde halkın yaşadıkları,onun da hayatına ve şiirine yansıdı.daha sonraki şiirlerinde toplumsal sorunlara yöneldi.gezip gördüğü yerlerden aldığı esinle zenginleşen ve coşkulu bir insan sevgisiyle yoğrulan şiiri, toplumsal sorunları,yaşam-halk ilişkisini öne çıkardı.şiirlerinde büyük ölçüdü folklor öğelerinden yararlandı.şiir üzerine yazılarını biraraya getiren "şiiri düzde kuşatmak" (1983) kitabında,halk kaynağına inme isteğini,"halkta var olan öz ve biçimi diyalektik olarak yükseltmek,şiiri yükseltirken halkın yaşamının ve yaşam biçimlerinin yükselmesine yardımcı olmak" sözleriyle açıklar.şiirleri pek çok dile çevrildi ve kırktan fazla şiiri bestelendi.
ayrıca kısa oyunlar da yazmıştır.
şairin aldığı pek çok ödül vardır.1955te varlık şiir yarışmasında birincilik ödülünü,1964te türk dili kurumu şiir ödülünü,1972de trt sanat ödülleri yarışmasında başarı ödülünü,1976da yeditepe şiir armağanını,1991de halil kocagöz ödülünü,1992de sedat simavi vakfı edebiyat ödülünü,1999da akdeniz altın portakal şiir ödülünü ve 2003te dünya gazetesinin verdiği yılın telif kitabı ödülünü almıştır.
bazı şiir kitapları şunlardır:
rüzgar saati (1956)
kestim kara saçlarımı (1960)
sığda (1964)
kırmızı karanfil (1971)
maraşın ve ökkeşin destanı (1972)
ağıtlar ve türküler (1976)
seyran destanı (1979)
ilahiler (1983)
sevda kalıcıdır (1991)
sonra işte yaşlandım (1995)
sessiz arka bahçeler (1998)
uzak bir kıyıda (2003).
ayrıca kısa oyunlar da yazmıştır.
şairin aldığı pek çok ödül vardır.1955te varlık şiir yarışmasında birincilik ödülünü,1964te türk dili kurumu şiir ödülünü,1972de trt sanat ödülleri yarışmasında başarı ödülünü,1976da yeditepe şiir armağanını,1991de halil kocagöz ödülünü,1992de sedat simavi vakfı edebiyat ödülünü,1999da akdeniz altın portakal şiir ödülünü ve 2003te dünya gazetesinin verdiği yılın telif kitabı ödülünü almıştır.
bazı şiir kitapları şunlardır:
rüzgar saati (1956)
kestim kara saçlarımı (1960)
sığda (1964)
kırmızı karanfil (1971)
maraşın ve ökkeşin destanı (1972)
ağıtlar ve türküler (1976)
seyran destanı (1979)
ilahiler (1983)
sevda kalıcıdır (1991)
sonra işte yaşlandım (1995)
sessiz arka bahçeler (1998)
uzak bir kıyıda (2003).
(bkz: sevda kalıcıdır)
(bkz: gülerken yüzün)
(bkz: ağıt)
(bkz: uzun yağmurlardan sonra)
(bkz: seni sevdim)
(bkz: korkak kadınlar şiiri)
deli kizin turkusu
sabahleyin
karayi kaldirin mavi koyun umudumu yitirmedim
beni cagirin gulumserken uykunun bir yerinde
eliniz beyazken uzatin isterim
karayi kaldirin sevgi koyun umudumu yitirmedim
ben isiklar konfetler bayramlar istemem
uzanmisim golgelige bir basima
su uzaktan tukenmez yalnizliktan
icten ice urkuyorum ama
boyle de iyiyim
siz dayanilmaz bir "gunaydin"siniz
sabah sabah insani ayagina getiren
hic yoktan dunyayi kendini sevdiren
siz cocuk agizli bir "gunaydin"siniz
cocuk agzinizla biraz daha durun
gittiginizde guz gelmis olacak
guz gelirken bir yani kara sevdalarla
avcumda bu yavru kus varken tedirgin
sizde tutunacak yaslanacak kollar
biraz daha durun biraz daha
karayi kaldirin mavi koyun umudumu goturmeyin
aksamustu
yollarda aksam donusu yorgun argin
siz yoksunuz siir yazan ellerim yok
yarimla disa donmusum yarim susken
cizginin ustindekiler yuz yuze
koca bir gun ne yapmisim nasil yasamisim
haberim yok
dokunup cekilen bir sarki ruzgarla
vakti yalanliyor sicak sicak
sinema donusu is donusu yahut bahanesiz
beyazin tam ortasinda bekliyorum
ya gelmezseniz ne olacak
maviyi kaldirin kara koyun sirasidir
bana yeni tutkular gerek biktim
bir solukta buz gibi yasamak isterim
beni oldururse bu umut oldurur
gece turkusu
alip ayaklarimi yollardan soyle rahat
tam kendimi bulacakken
kim getirir sizi basucuma
kim kaldirir uzun uykunuzdan
baslar gecenin oyunu delice
dizlerime yukselir bir deniz
anilari kucuk yildizlar gibi karanlikta
yanima yoreme indirirsiniz
ben isiklar konfetler bayramlar istemem
uzak uzak gitmede fayda yok
simdii butun sehirler birbirine benzer
bir kendi kendime doyasiya
bu gece sussaniz dinlensem
ne gezer
ii
simdi insanlarin yalniz kollari var
ve ben delice bir sey istiyorum
simdi insanlarin yalniz kollari var
ve ben basimi koyuyorum
tuttu bir alacakaranlik basti
butun sehirler birbirine benzedi
sakli kosem bir daha aldatti ellerimi
ellerimde iki uc isim kaldi
adina yakilan mumlar isa’nin
yana yana bitti umutsuz
isa, resimleri kadar guzel degildi
biri kardesliigimi aldi gitti
simdi ben delice yaslanmak istiyorum
simdi insanlarin yalniz kollari var
iii
sana buyuk caddelerin birinde rastlasam
elimi uzatsam tutsam gotursem
gozlerine baksam gozlerine konusmasak
anlasan
elimi uzatsam tutamasam
olanca sevgimi yalnizligimi
dusunsem hayir dusunmesem
senin hic haberin olmasa
senin hic haberin olmaz ki
baslar biter kendi kendine o turku
yagmur yagar akasyalar islanir
bulutlar ucusur gecelerin
ben yagmura deli buluta deli
bir buyuk oyun yasamak dedigin
beni ya sevmeli ya oldurmeli
yitirmeli buyuk yollarin birinde ne varsa
bocekler gibi baslamali yeniden
bu allahsiz bu yagmur islemez karanlikta
yan garipligine yurek yan
gitti giden
(1955)
gulten akin
sabahleyin
karayi kaldirin mavi koyun umudumu yitirmedim
beni cagirin gulumserken uykunun bir yerinde
eliniz beyazken uzatin isterim
karayi kaldirin sevgi koyun umudumu yitirmedim
ben isiklar konfetler bayramlar istemem
uzanmisim golgelige bir basima
su uzaktan tukenmez yalnizliktan
icten ice urkuyorum ama
boyle de iyiyim
siz dayanilmaz bir "gunaydin"siniz
sabah sabah insani ayagina getiren
hic yoktan dunyayi kendini sevdiren
siz cocuk agizli bir "gunaydin"siniz
cocuk agzinizla biraz daha durun
gittiginizde guz gelmis olacak
guz gelirken bir yani kara sevdalarla
avcumda bu yavru kus varken tedirgin
sizde tutunacak yaslanacak kollar
biraz daha durun biraz daha
karayi kaldirin mavi koyun umudumu goturmeyin
aksamustu
yollarda aksam donusu yorgun argin
siz yoksunuz siir yazan ellerim yok
yarimla disa donmusum yarim susken
cizginin ustindekiler yuz yuze
koca bir gun ne yapmisim nasil yasamisim
haberim yok
dokunup cekilen bir sarki ruzgarla
vakti yalanliyor sicak sicak
sinema donusu is donusu yahut bahanesiz
beyazin tam ortasinda bekliyorum
ya gelmezseniz ne olacak
maviyi kaldirin kara koyun sirasidir
bana yeni tutkular gerek biktim
bir solukta buz gibi yasamak isterim
beni oldururse bu umut oldurur
gece turkusu
alip ayaklarimi yollardan soyle rahat
tam kendimi bulacakken
kim getirir sizi basucuma
kim kaldirir uzun uykunuzdan
baslar gecenin oyunu delice
dizlerime yukselir bir deniz
anilari kucuk yildizlar gibi karanlikta
yanima yoreme indirirsiniz
ben isiklar konfetler bayramlar istemem
uzak uzak gitmede fayda yok
simdii butun sehirler birbirine benzer
bir kendi kendime doyasiya
bu gece sussaniz dinlensem
ne gezer
ii
simdi insanlarin yalniz kollari var
ve ben delice bir sey istiyorum
simdi insanlarin yalniz kollari var
ve ben basimi koyuyorum
tuttu bir alacakaranlik basti
butun sehirler birbirine benzedi
sakli kosem bir daha aldatti ellerimi
ellerimde iki uc isim kaldi
adina yakilan mumlar isa’nin
yana yana bitti umutsuz
isa, resimleri kadar guzel degildi
biri kardesliigimi aldi gitti
simdi ben delice yaslanmak istiyorum
simdi insanlarin yalniz kollari var
iii
sana buyuk caddelerin birinde rastlasam
elimi uzatsam tutsam gotursem
gozlerine baksam gozlerine konusmasak
anlasan
elimi uzatsam tutamasam
olanca sevgimi yalnizligimi
dusunsem hayir dusunmesem
senin hic haberin olmasa
senin hic haberin olmaz ki
baslar biter kendi kendine o turku
yagmur yagar akasyalar islanir
bulutlar ucusur gecelerin
ben yagmura deli buluta deli
bir buyuk oyun yasamak dedigin
beni ya sevmeli ya oldurmeli
yitirmeli buyuk yollarin birinde ne varsa
bocekler gibi baslamali yeniden
bu allahsiz bu yagmur islemez karanlikta
yan garipligine yurek yan
gitti giden
(1955)
gulten akin
memet fuatin tabiriyle, bireyci duygulara agirlik veren bir siirin iscisiydi. 1970lerde
toplumsal sorunlara yonelip,kaba guce, baskiya direnenlerin sozcusu oldu. kadin duyarliliginin, analigin yapici ofkesini yansitti.
toplumsal sorunlara yonelip,kaba guce, baskiya direnenlerin sozcusu oldu. kadin duyarliliginin, analigin yapici ofkesini yansitti.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?