onden araba carpinca kor olan ama arkadan vurdurunca duzelen organ.
göz
göz bozukluğunu belirlemek için artık minimal minimal harfleri ayırt etmeye son.hastaları bu dertten kurtarmak için şöyle bir method ortaya koymuşlar ki pek şahane olmuş;
http://tinyurl.com/2rptzw
http://tinyurl.com/2rptzw
güzellikleri görme organı
kimi yerlerde göt kelimesinin yerine kullanılıyor ya bu, işte o zaman çok üzülüyorum ben. insan özgürce göt diyebilmeli halbuki.
ruhun pencelereri diye bilinen bir organ. gormemize sebep olur ve iki adettir.
(bkz: iki gözüm)
(bkz: göz tansiyonu)
görmeyince gönlün katlandığı sanılan şey.
536 megapixelmis. yaraticinin insanlara yaptigi guzellige bak.
günlük hayatta "vay be, adamın cep telefonunun kamerası 2.0 mp" ya da bende bir makine var "12 mp" gibi sözler duyarız ve "vay be, teknoloji nerelere kadar geldi" deriz. hatta bazen "ya bu kamera benim gözümle gördüğümden de net çıkarıyor görüntüleri" dediğimiz bile olur. işin aslını yapılan araştırmalar gösteriyor ve vücudumuzun günümüz teknolojisinin ne kadar ilerisinde olduğunu ortaya koyuyor.
gözümüz tek bir taslak üzerinde kurgulanmış anlık çekimleri yakalayan bir fotoğraf makinesi değildir. daha çok bir video silsilesine benzemektedir. gözümüz, küçük açılarla, anlık hareket eder ve etrafımızdaki detayları beyne yansıtmak için sürekli kendisini günceller. ayrıca iki tane gözümüz vardır ve beynimiz, çözünürlüğü daha da arttırmak için her iki gözden gelen sinyalleri toplamaktadır. daha fazla bilgi toplamak için de haliyle gözümüzü, gördüğümüz şeyin etrafında hareket ettiririz. bu nedenlerden dolayı, göz ve beyin birlikteliği, retinadaki foto-alıcıların sayıca fazlalığı sayesinde,bir makinede olabileceğinden çok daha yüksek çözünürlükte veriler elde etmemizi sağlar. aşağıda verilen eşdeğer megapiksel değerler, insan gözünün bir manzarayı ne kadar netlikte gördüğünü açıklayan bilimsel bir detaydır.
yukarıdaki insan gözünün çözünürlüğünü sağlamaya neden olan veriler ışığında,şimdi önce küçük bir örnekle başlayalım: şimdi önünüzde 90 a 90 derecelik açıda (gözümüzün açıları yani) bir görüntünün olduğunu farz edelim, aynen pencereden dışarıdaki bir manzarayı seyredermiş gibi. bu durumda piksel sayıları ortalama bir göz için:
90 derece x 60 arc-dakika/derece x 1/0.3 x 90 x 60 x 1/0.3 = 324,000,000 piksel (324 megapiksel) olur.
gerçekte her an bu kadar çok çözünürlük elde etmiyoruz, ama gözümüz bir manzarada istediğiniz tüm detayları görmenize olanak sağlamak için sürekli istediğiniz detayın etrafında hareket eder. ama insan gözü, bu açıdan çok daha fazla bir açı görür ki bu da 180 dereceye yakındır.biraz küçük düşünüp 120 derecelik bir açıyla bakabildiğimizi varsayacak olsak bile:
120 x 120 x 60 x 60 / (0.3 x 0.3) = 576 megapiksel verisini elde ederiz.
insan gözünün görebileceği gerçek açı değeri şüphesiz ki çok daha fazla çözünürlüğe tekabül eder. bu yapıdaki (çözünürlükteki) bir veriyi kaydetmek içinse, çok fazla alana kayıt imkanı sağlayabilecek kadar gelişmiş bir kamera olması lazım.
şimdi teorik bilgiyi bir kenara bırakıp , sözün özünü aktaracak olursak, pencere gibi sınırları olan bir alandan dışarıya baktığınızda gördüğünüz manzara, beyninizde 324 megapiksele eşdeğer olarak yer alıyor. eğer görüntünüzü engelleyecek bir maniniz yoksa, 576 mp.
böyle bir teknoloji harikası olan gözünüze gözünüz gibi bakın.
[alıntıdır]
gözümüz tek bir taslak üzerinde kurgulanmış anlık çekimleri yakalayan bir fotoğraf makinesi değildir. daha çok bir video silsilesine benzemektedir. gözümüz, küçük açılarla, anlık hareket eder ve etrafımızdaki detayları beyne yansıtmak için sürekli kendisini günceller. ayrıca iki tane gözümüz vardır ve beynimiz, çözünürlüğü daha da arttırmak için her iki gözden gelen sinyalleri toplamaktadır. daha fazla bilgi toplamak için de haliyle gözümüzü, gördüğümüz şeyin etrafında hareket ettiririz. bu nedenlerden dolayı, göz ve beyin birlikteliği, retinadaki foto-alıcıların sayıca fazlalığı sayesinde,bir makinede olabileceğinden çok daha yüksek çözünürlükte veriler elde etmemizi sağlar. aşağıda verilen eşdeğer megapiksel değerler, insan gözünün bir manzarayı ne kadar netlikte gördüğünü açıklayan bilimsel bir detaydır.
yukarıdaki insan gözünün çözünürlüğünü sağlamaya neden olan veriler ışığında,şimdi önce küçük bir örnekle başlayalım: şimdi önünüzde 90 a 90 derecelik açıda (gözümüzün açıları yani) bir görüntünün olduğunu farz edelim, aynen pencereden dışarıdaki bir manzarayı seyredermiş gibi. bu durumda piksel sayıları ortalama bir göz için:
90 derece x 60 arc-dakika/derece x 1/0.3 x 90 x 60 x 1/0.3 = 324,000,000 piksel (324 megapiksel) olur.
gerçekte her an bu kadar çok çözünürlük elde etmiyoruz, ama gözümüz bir manzarada istediğiniz tüm detayları görmenize olanak sağlamak için sürekli istediğiniz detayın etrafında hareket eder. ama insan gözü, bu açıdan çok daha fazla bir açı görür ki bu da 180 dereceye yakındır.biraz küçük düşünüp 120 derecelik bir açıyla bakabildiğimizi varsayacak olsak bile:
120 x 120 x 60 x 60 / (0.3 x 0.3) = 576 megapiksel verisini elde ederiz.
insan gözünün görebileceği gerçek açı değeri şüphesiz ki çok daha fazla çözünürlüğe tekabül eder. bu yapıdaki (çözünürlükteki) bir veriyi kaydetmek içinse, çok fazla alana kayıt imkanı sağlayabilecek kadar gelişmiş bir kamera olması lazım.
şimdi teorik bilgiyi bir kenara bırakıp , sözün özünü aktaracak olursak, pencere gibi sınırları olan bir alandan dışarıya baktığınızda gördüğünüz manzara, beyninizde 324 megapiksele eşdeğer olarak yer alıyor. eğer görüntünüzü engelleyecek bir maniniz yoksa, 576 mp.
böyle bir teknoloji harikası olan gözünüze gözünüz gibi bakın.
[alıntıdır]
(bkz: the eye)
göz olarak da bilinen organdır/organlardır.
göz gez arpacik üçlüsünün bir üyesidir.
stephen kingin en iyi romanlarından biridir.
terazi kefesi.
kitapçidan çikarken satin alinan diger üç kitabin içerisinde yer almadigi için üzünülünen , ve insanin kendisinde gözü kalan bir stephen king eseri.
yorulunca cekilmeyendir.. lakin degerinin derecesi yorulduktan sonra tavan yapar o baska.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?