gazoz sisesini tuketilinceye kadar muhafaza etmekle gorevli, gazli ise gazli kalmasini saglayan, tis sesine kadar omru olan, isi bitince cope atilmaya bile layik gorulmeyen, artislik bir tekmeyle uzaklara degajlanan, arada sirada altindan hediye tadinda bir seyler cikarak milleti sevindiren, sise toplayicilari dahil kimsenin ragbet etmedigi, ayda yilda ihtiyac duyuldugu zaman da bulunamayan, yuvarlak, plastikten olabilecegi gibi metal modelleri de bulunan hededir.
gazoz kapağı
cocuklugumuzda okculuk sporu ile profesyonel olarak iligilendigimiz zamanlarda okların basına bukerek taktıgımız baslık olan kapak.
çocukluğumuzun oyuncaklarından.misket gibi biriktirir,deatmatch yapardık bunlarla.
bazı uzun boylu şahısların görece kısa olan şahıslara yönelttiği söz öbeğidir.
(bkz: nostalji)
çocukluğumuzda sezonuna göre değişen cilli,artis,futbolcu çıkartması,9 taş,kavanoz kapağı ve gazoz kapağı oyunlarından bir yada birkaçına malzeme olan oyun gerecidir.çok değersizlerinin yanısıra 10’luk 100’lük olanları da vardır.bunlara sahip olmak için 3 seçiminiz vardır..
1.çok uludağ gazoz,kola bira..vs.. tüketen bir aileye sahip olmak
2.oyunu çok iyi oynayıp bileğinizin hakkıyla yutmak
3.cami ve bilimum kahvehanelerin kahveci amcalarıyla iyi geçinip,dolapların yanında eskiden hazneler vardı bu kapakların biriktiği,o haznelerdekikapaklarla kapak zengini olmaktır..
(bkz: hey gidi günler)
1.çok uludağ gazoz,kola bira..vs.. tüketen bir aileye sahip olmak
2.oyunu çok iyi oynayıp bileğinizin hakkıyla yutmak
3.cami ve bilimum kahvehanelerin kahveci amcalarıyla iyi geçinip,dolapların yanında eskiden hazneler vardı bu kapakların biriktiği,o haznelerdekikapaklarla kapak zengini olmaktır..
(bkz: hey gidi günler)
(bkz: kapak)
günlerden bir gün annem pişi yapmıştı.pişi bizim geleneklsel "komşuya dağıtma zorunluluğu" olan bir yiyeceğimizdir.
asıl zor olan onu pişirmek değil,komşu annelere dağıtmaktı.hava karardığı için de bu görev büyük kardeş olan bana düşüyordu.büyük dediysek daha ilkokula yeni başlamışım.düşün daha iki elimle iki tabaktan fazla taşıyamıyorum.aksilik sokak lambası da bozulmuşhafiften tırsmıyor da değilim.hızlı hızlı birkaç turdan sonra,elde tabak tutmaya alışmanın verdiği güven ile koşmaya başladım.son birkaç yer kalmıştı ki,bir ev var dar bir aralıktan geçip öyle giriyorsun.orda ayağım takımasın mı?takıslın.yani takıldı işte neyse.tabaklar uçtu tabi.ben de yüzüstü yere yapıştım.kalktığımda alnım bir başka acıyordu.elimi sürdüm ulan bişey var orda..anlayamadım.eve bir çıktım,annem gülecek gülemiyor,korktu da biraz beni ağlarken görünce.meğer ters duran gazoz kapağı alnıma saplanmış.alnımın sağ tarafında halâ taşırım bu izi.
asıl zor olan onu pişirmek değil,komşu annelere dağıtmaktı.hava karardığı için de bu görev büyük kardeş olan bana düşüyordu.büyük dediysek daha ilkokula yeni başlamışım.düşün daha iki elimle iki tabaktan fazla taşıyamıyorum.aksilik sokak lambası da bozulmuşhafiften tırsmıyor da değilim.hızlı hızlı birkaç turdan sonra,elde tabak tutmaya alışmanın verdiği güven ile koşmaya başladım.son birkaç yer kalmıştı ki,bir ev var dar bir aralıktan geçip öyle giriyorsun.orda ayağım takımasın mı?takıslın.yani takıldı işte neyse.tabaklar uçtu tabi.ben de yüzüstü yere yapıştım.kalktığımda alnım bir başka acıyordu.elimi sürdüm ulan bişey var orda..anlayamadım.eve bir çıktım,annem gülecek gülemiyor,korktu da biraz beni ağlarken görünce.meğer ters duran gazoz kapağı alnıma saplanmış.alnımın sağ tarafında halâ taşırım bu izi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?