yapım yılı 1987 dir.
full metal jacket
stanley kubrick bu filmde de insanustulugunu son derece acik bir $ekilde gozler onune sermi$.ozetle film bir insanin nasil insanliktan cikip olum makinesi haline geldigini anlatiyor.eger filmdeki askeri egitim gercekse amerikan askerlerinin irak’ta falan nicin birer psikopat haline geldigini anlamamiz zor degil.bizim ordumuzda bu $ekilde bir egitim olsa o gun asker isyan ederdi.
mutlaka izlenmesi gereken bir stanley kubrick harikası. tüyler diken diken de olur, ders de çıkarılır, ibret de olur..izlememiş olmak eksikliktir, o derece.
(bkz: full metal alchemist)çağrışım
psikolojik hazırlık mahiyetinde askere gitmeden önce izlenilmesi gereken film.acemi birliği hikayeleri içinde filmin sgt hartman ve leonard(private pyle)diyaloglarından öykünmelere az ya da çok mutlaka rastlanacaktır.ister şişko ve beceriksiz olun ister isviçre çakısı sonuç değişmeyecektir.
(bkz: sir yes sir)
(bkz: sir no sir)
(bkz: sir yes sir)
(bkz: sir no sir)
kült film jargonunu almakta sonuna kadar hakkı olan enfes kubrick filmidir. savaşın action tabanlı alternatifleri arasında askerlerin içsel seslerini anlatması bakımından bir ilktir sinema tarihi için.
stanley kubrick’in uzun bir süre yasaklı kalan, savaşın çirkinliğini, savaş halindeki insanın psikolojisini, mükemmel bir dille ve tüm samimiyetiyle ortaya koyduğu,oldukça açık bir biçimde amerikan savaş politikalarına mermi sıktığı,belgesel tadındaki başyapıtı.
ilk bölümde askeri eğitim adı altında insanların acıma duygusunun yok edilirken maruz bırakıldıkları psikopatlıkların ve uğradıkları kişilik erozyonunun boyutlarını, ikinci bölümde ise neden amerikanın çıkarttığı savaşlardan sonra ülkesine dönen askerlerin bazılarının caddelerde sivilleri avlayan sniper’lara dönüştüklerinin, bazılarının ise ağır ruh hastaları olarak hayatlarına devam ettiklerinin anlaşılmasına vesile olacak çarpıcı sahnelerle yansıtılıyor.
(bkz: paint it black)
(bkz: vietnam savaşı)
(bkz: savaş)
ilk bölümde askeri eğitim adı altında insanların acıma duygusunun yok edilirken maruz bırakıldıkları psikopatlıkların ve uğradıkları kişilik erozyonunun boyutlarını, ikinci bölümde ise neden amerikanın çıkarttığı savaşlardan sonra ülkesine dönen askerlerin bazılarının caddelerde sivilleri avlayan sniper’lara dönüştüklerinin, bazılarının ise ağır ruh hastaları olarak hayatlarına devam ettiklerinin anlaşılmasına vesile olacak çarpıcı sahnelerle yansıtılıyor.
(bkz: paint it black)
(bkz: vietnam savaşı)
(bkz: savaş)
savas, savasanlarin gözünden. izlenmesi gereken filmlerden. özellikle askerlerin yaptiklari yorumlar ve marslari dikkat cekicidir.
kaskında born to kill yazan aynı zamanda peace rozeti taşıyan ve böylece insanın içindeki çelişkileri yansıttığını iddia eden gazeteci asker favorim olmuştur.ilk bölümü daha güzeldir. ayrıca nişancının kız çıkması da hoştur. yanlış anlaşılmasın cinsiyetçi bi insan diilim ama bir tabur askere kafa tutan nişancının kız çıkması hoşuma gitti ne yalan söliim.
eksiklerle dolu bir filmdir kanımca, keza vietnam da abd’nin ugradıgı hezimet pek yansıtılmamıstır.
1987 yapımlı en güzel savaş filmi. ilk 30 dakikasını ekrana yapışık bi şekilde izlersin eğitim çavuşunun küfürleri arasında. geri kalanı biraz yavaş geçer ama her şeye rağmen en iyi savaş filmidir. ne de olsa kubrick yapımıdır.
komutanın askerleri uygun adım marsta kostururken askerlere
ben bilmem ama duydumki
eskimoların amı buz gibi
marşını söylettiği stanley kubrick in izlenesi filmi.
ben bilmem ama duydumki
eskimoların amı buz gibi
marşını söylettiği stanley kubrick in izlenesi filmi.
çok sağlam asker marşlarını barındıran film.
yoklamaya çağrılıp ertesi gün askeri şubeye gideceğim gün izlediğim, sonrasında arka arkaya 7 kere orgazm olmuş bir adamın sırıtışıyla elimde tecil kağıdı muayneden çıkmamı sağlayan film.
talim sırasında yaylalar yaylalar modunda söylenen sözlerden biri de şudur:
(tüfek sağ elle sol omza dayanır ve): "this is my rifle! this is my gun!" (bu cümlenin ardındansa boştaki sol ellerle penisler yani tabancalar avuçlanır ve): "this is for fighting! this is for fun!"
(tüfek sağ elle sol omza dayanır ve): "this is my rifle! this is my gun!" (bu cümlenin ardındansa boştaki sol ellerle penisler yani tabancalar avuçlanır ve): "this is for fighting! this is for fun!"
koşu sırasında yaylalar yaylalar türküsü ritmi ile aşağıdaki sözler söylenmektedir.
momma and papa were lying in bed
momma and papa were lying in bed
momma rolled over this is what she said
momma rolled over this is what she said
gimme some
gimme some
gimme some
gimme some
feels good
real good
oh yeah
momma and papa were lying in bed
momma and papa were lying in bed
momma rolled over this is what she said
momma rolled over this is what she said
gimme some
gimme some
gimme some
gimme some
feels good
real good
oh yeah
filmdeki bir askerin kaskında barış işareti vardır.yanında ise born to kill yazar.
tüm zamanların en iyi savaş filmlerinden biridir.
acem eğitimi sırasında şişman ve diğerlerine göre daha başarısız olan er komutanı tarafından sürekli aşağılanır.bir süre sonra yaptığı hatalar yüzünden tüm bölük ceza almaya başlar ve arkadaşları da onu dışlar.bir gece akli dengesini kaybeder ve önce komutanını göğsünden sonrada kendisni kafasından vurarak öldürür ve evet o erin ölmeden önce söylediği gibi mermiler "full metal jacket"tır.
born to kill
acem eğitimi sırasında şişman ve diğerlerine göre daha başarısız olan er komutanı tarafından sürekli aşağılanır.bir süre sonra yaptığı hatalar yüzünden tüm bölük ceza almaya başlar ve arkadaşları da onu dışlar.bir gece akli dengesini kaybeder ve önce komutanını göğsünden sonrada kendisni kafasından vurarak öldürür ve evet o erin ölmeden önce söylediği gibi mermiler "full metal jacket"tır.
born to kill
filmdeki eğitim çavuşu eski askerdir.evet evet eğitim çavuşu.
aynı küfrü iki kere kullanmadan 5 dakika aralıksız küfredebilme yeteneğine sahiptir.
-o kadar çirkinsin ki seni modern sanatlar müzesine koymalılar.
aynı küfrü iki kere kullanmadan 5 dakika aralıksız küfredebilme yeteneğine sahiptir.
-o kadar çirkinsin ki seni modern sanatlar müzesine koymalılar.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?