fransız kadınları

en fazla, verse alırım o ayrı konu dedirtecek tarz kızlardır..

fransız devletinin de desteklemesiyle son yıllarda avrupa da en çok çocuk doğuran kadınlardır ,ortalamaları doğurgan çağındaki kadın başına 2 çocuktur.dışarda gezdiğinizde mutlak surette hava soğuk bile olsa sırtında/kucağında arabasında bebeklerini ve çocuklarını taşıyan genç kadınlar görürsünüz.
hamilelikte ve doğum sonrasında kilo alma/almama bakımından genetik ve ülke yemek kültürü açısından çok şanslıdırlar , yanınızda duran çıtırla sohbeti ilerlettiğinizde hemen çantasından üç çocuğunun fotoğraflarını çıkartması olasıdır.
bir diğer şanslı oldukları noktada memleketlerinin kozmetik cenneti olmasıdır ve sanıldığı kadar çok makyaj yapmazlar lakin inanılmaz cilt bakımı yaparlar bütçelerini sarsmadan.

bağışıklık sistemine yardımı olduğu düşüncesiyle daha az hastalanmak adına kol altı ve kasıklarını almaktansa budayan , bu vesileyle kirli oldukları dedikodusu yayılması muhtemel, kesinlikle bakımlı, kur yapmasını çok iyi bilen, şık, illa ki suratlarında benleri bulunan, romantik bakışlı , köfte dudaklı kadınlardır. fransızca’nın zaten seksi bir dil olması sonucu, oldukça çekici gelirler konuştuklarında. tuhaf çekicilikleri burdan gelmektedir zannımca.

dünyanın en güzel kadınlarıdırlar. şarap gibidirler. güzel bir yemeğin üstüne süper giderler; tatlı niyetine. sokakta hanımefendi, yemekte aşçı, mutfakta orospudurlar. ya da öyle bişeydirler işte.

güzellikten ziyade farklı bir hoşlukları olduğunu ve zevkli giyindiklerini söylediğim dünya çapında çapkın olan bir arkadaşım,çok pis olduklarını söylemişti,onun yalancısıyım.

güzellikten ziyade görünüş itibariyle tuhaf bir çekiciliğe sahip olan muhteşem yaratıklardır. bir de fransızca konuşmaları vardık ki ohş..

(bkz: emma sjöberg)