filmi çekilir diye kitap okumamak

cin ali serisini hala bekliyorum ben mesela.
en azında cin ali’nin atı, cin ali’nin topu, cin ali’nin topacı, cin ali’nin karagözlü kuzusu’nu bi seri çekselerdi bari. yıllarca yabancı kaldım usulca kaçtım cin ali muhabbeti açıldığında, çok zor.

sonunda herkes ölecek diye hayatı yaşamamakla eşdeğerdir.

yanlış bir düşünce biçimidir. kitabı okurken sınır yok! her şey sensin bi kere. her şey senin düşüncene göre. sınır tanımaz hayal ufkun. yönetmen sensin, oyuncu seçimin... oysa film öyle midir? göz gördüğüyle sınırlı onda...

filmi çekilir diye kitap okumayan bu sahsiyetler; film vizyona girer, izlemek için sinemaya gitmezler. neden? çünkü en fazla bi 6 ay sonra evine, yani tv ekranlarina gelecektir. tv ekranlarina çikar bu film, yine izlemezler. neden? e nasil olsa tekrarini verirler.

evet işte bu zihniyet ülkece bu durumda olmamıza sebep.
bu zihniyetin başka türevleri de var pek tabi "dvd’si çıkar diye sinemaya gitmemek" ,"sahtesi çıkar nasılsa diye asıl dvd’sini almamak".işte bu, bizi bitiren gelişimi engelleyen.
emek vermemek..emek vereni sadece sözde desteklemek.sonra da üretim bitince ilk konuşan insanlardır bu insanlar.insan durur bir an düşünür ama yok.düşünme yetisi olsa zaten yapmayacak ki bunları ablası.
filmi çekilir diye kitap okumamak.herşey bir yana kitap okumak insanın kendi düşünceleriyle,yaşanmışlıklarıyla yazarın anlatmaya çalıştığını harmanlayıp ortak bir dünya yaratmak demektir.yani tamamen kişisel bir olay.kitabın filmini çekmek tamamen yönetmenin bakış açısıyla kitaba bakmaktır.karşı değilim tabiiki kitapların filminin çekilmesine ancak,kitap okunmak içindir.ve kitap okumak gerekir.gerekliliği herhangi birşey için değil herşeyden önce kendimiz içindir.gelişmek,farklı açılardan bakabilmeye çalışmak içindir.ama filmin çekilmesini beklemek,yada özetini okumak,yada kitap hakkındaki yorumları ya da eleştirileri okumak hazırcılıktan ve saçmalıktan başka bir şey
değildir.
okumayarak ,anlamaya çalışmayarak,emek vermeyerek daha ne kadar devam edebileceğimizi zannediyoruz, açıkçası şaşıp kalıyorum.

(bkz: gerizekalılık)
(bkz: beyinsiz insan modeli)

harry potter’da hersene yaptığım uygulamadır

kitabı günlerce okunacağına 2 saatte izlenip çıkılabilir ama kitabın tadı hep ayrıdır.

aksi durumda olur da eskaza filmiyle karşılaşırsam endişesiyle bir hışımda kitabı bitirmek şeklinde de gelişebilecek bir durumdur ki kitaplar filmlere göre her zaman daha detaylı ve dürüsttürler.

"armut piş ağzıma düş" zihniyetine sahip olan insanlardan beklenen bir davranıştır.

yapılacak hatalar listesinde ilk onda yer alır çünkü kitapta olan bi çok şey filmde olmıcaktır.

(bkz: harry potter ve olum yadigarlari)

(bkz: ekmek bulamazlarsa pastayı beklesinler)

kitabın satış rakamlarıyla sinema sektörüne uygulanıp uygulanmacağını önceden tahmin eden bireyin "ulan önce filmini izleyim sonra kitabını okurum böylece ikisinden de zevk alırım " diyerek filmi izleyene kadar kitabı okumaktan kaçınma davranışıdır.

konusunu öğrenirsiniz,kitabına milyonlarca dökmenin anlamsız olduğunu kavrarsınız,nasıl olsa böyle bir kitabın film sektöründe yansıması olacak dersiniz ve bingo...sonunda tahmin edilen olur ve vasatı aşamayan bir yapıt için ne paran gider ne de zamanın...

düşünceler içinde en ulusudur. zekanın tavan yapmasıdır. çünkü kitap okuyanlar salaktır, o kitabın filminin çekilebileceğini tahmin edememişlerdir okumuşlardır, kültürlenmişlerdir, konuşmalarına bazı kazançlar sağlamışlardır. halbu ki okuyan birinden özetini dinle filminin çekileceğini anlarsın okumana da gerek kalmaz. çiçek gibi olursun çiçek.