farmville

Bir arkadasim var, annesi nasil yapiyordu bilmiyorum ama gidip komsularin inegini traktörünü falan calip kendi ciftligine getiriyordu. sırf bunun icin fake facebook hesabi bile almisti. cevrede ne traktor birakmisti ne inek ne öküz.

hey gidi hey. ne oynardık. sanırım çilek 4 saatte büyüyordu. iyi de kazandırıyordu. gel zaman git zaman bununda afedersiniz b*kunu çıkardılar. yok şapkalı inek, yok efendim kolyeli maymun. cins cins hayvanlar. ondan sonra soğudum.

cok kisa bir sure once ne kadar da populerdi bu oyun, artik kimse isminden bile bahsetmez oldu. oyunun ureticisi zynga gecen yilin aksine bu yil zarar ettiklerini aciklami$.

daha iyisi icin;

(bkz: farmerama)

zamanında (facebook’um varkene) deli gibi oynadığım oyun. biri kalk şu çiçeğe su ver dese vermem lakin bu tarla zımbırtısındaki mahsüller gebermesin diye alarmımı kurup kalktığımı bilirim. sonra mı? cezalara alışmış biri olaraktan babamın evimize yaptığı içinde domates maydanos turp sogan olan bahceyle ilgilenmek zorunda kaldım! (artık ödüllendirildim mi cezalandırıldım mı pek bilemicim)

her oynayışımda opeth’in harvest adlı şarkısının dilime dolanmasına sebep olan oyun.

sevgilisi olan olmayan herkese sevgililer günü hediyeleri koyma kutusu gönderen, insanların size sanal sanal sevgililer günü hediyesi göndermesini sağlayan oyun.

facebook’da arkadaşlarımdan nefret etmemi sağlayan hede.

nalet olasıca oyun. bundan bir kaç ay önce kafamı kaldırdım bir baktım, etrafımda kim varsa farmville’le kafayı bozmuş. bir yere gidecez, yok abi ekinlerimin olgunlaşmasına 2 saat var, şimdi gitmeyelim... arkadaşlarla birinin evinde buluşuyoruz bütün herkes farmville girmiş tarlasını hasat ediyor. oyun da düzgün bi oyuna benzese yani.

her neyse, sonra ne oldu derseniz, bu oyundan nefret eden ben, geçen ay başladım oynamaya. bir bakalım neymiş ne değilmiş diye oynamaya başladık, milletten beter olduk iyi mi.

gerçi hala oyundan nefret ediyorum ama bir kere başladık ve ibne oyun ulan şunu geçmeden bırakmıycam, bunu da alacam falan dedirtiyor. zorla oynuyorum valla. gerçi son bir kaç haftadır tarla tıklayıcı ve hız arttırıcı programlar sayesinde işin ameleliğinden kurtulduğumdan o kadar da hayıflanmıyorum.

başlayacaklara tavsiyeler (eğer hala başlamamışlar varsa) başlamayın lan, manyak mısınız? gidin caesar 3, pharaoh falan oynayın da bir işe yarasın.

bu oyundan vazgecen inanilmaz zaman kazaniyor hayatinda. misal ben vazgectim bir kerede, bir daha da yuzune bakmadim ve zaten 24 saatlik kisacik bir zaman dilimi olan gun icerisinde kendime fazladan en az 1 saat kazandirdim. tavsiye ederim.

ekinlerim solmasın diye saatimi kurup gece yarısı kakıp oynadığım yegane oyun.

sanaldaki herşey gibi sanala kafayı taktığımızda gerçekte de bir hayatımız var olduğunu unutturan çiftçilik sahteciliği.

onu oynarken evdeki bitkilerin olumune sebebiyet veren garip sanal ortam. sen orda sahte patlican toplamaya bak, evdeki cicecikler yamulsun.

gecenlerde bizim camiinin imami ezani otomatige almi$ tarlasina sivri biber ekiyordu ki tamam dedim, daha otesi yok bunun. dini allahi falan da unutturmu$ insanlara.

farmville gift’lerinden dolayi nefret ettigim oyun, anlayin lan artik oynamiyorum ben bu oyunu.

otobusle istanbula giderken yanimdaki beyin kizina hayati ve para kazanmanin zorluklarini ogretmek amaciyla oynattigini ogrendigimden beri koptugum oyun

turk versiyonu cikivermi$ hemen.

(bkz: bahcivanlar diyari)

milletce cok merakliyiz domates ekmeye hiyar yeti$tirmeye.

acıma merhamet duygusunu maximum seviyede ya$ayan biriyseniz, tüm zamanınız ba$kalarının çiftliklerinden kovulan koyun kuzu inekleri kendi çiftliginize aa yavrum diyerek almakla geçer.

nereye geldik be dedirten, insanı zıvanadan cıkartan facebook uygulamasıdır.madem bu kadar doga,hayvan,börtü böcek hayranısınız gidin çiftliğinizi gerçek hayatta kurun bre mahluklar dedirten oyun.

sayesinde öğretmenlerimizin soğuk şakalar yaptığı oyun.

-geçen ağaç altında bir mangal yapmışız, görmeliydiniz çocuklar, dağlar ovalar...
+nerede hocam?
-farmville

(bkz: yeter lan)