1 . ustune basarak veya bir sey arasina sikistirarak yassiltmak, bicimini degistirmek:
"ben kendi hesabima aruzu bir bal mumu gibi ezer, oynar, istedigim sekle sokardim."- e. b. koryurek.
2 . agir bir sey, baska bir seyin uzerinden gecmek, cignemek:
"ruzgârin icinde biribirini ezercesine kacistilar."- s. f. abasiyanik.
3 . sivi icinde bastirip karistirarak eritmek.
4 . mecaz uzmek, sikintiya sokmak:
"seven kalbi ezmek, sevmeyen kalbi durdurmaktan daha affedilmez bir cinayettir."- a. gunduz.
5 . mecaz baski altinda tutmak:
"mahzun yuzunu aglaya aglaya opmek arzusu icimi bir aclik gibi ezdi."- r. h. karay.
6 . mecaz dayanikliligini asacak derecede calistirarak yormak.
7 . mecaz yenmek, sindirmek.
8 . argo soz harcamak:
"paralari bir haftada ezerim."- s. f. abasiyanik.
ezmek
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?