evli adamlara aşık olan kadınlar

marazi aşklara örnektir bu kadınlar. klişe meseledir bu olay bizde, ikinci ele, denenmiş beğenilmiş mala daha düşkün oluyoruz. kadınlar için böyle tabiki, erkekler hep sıfırını, daha temizini ister, kirleten kendi olsa bile.

alışverişte çoğunlukla bi kızın kendi zevki yoktur mesela. kazak almaya gider, o yıl hangi renk çok tercih ediliyosa ona yönelir. rafta en az hangi renkten kalmışsa "hımm demekki bu renk iyi bi şeyki herkes bundan almış" deyip kalan son kazağı almak için etraftakilerle yarışır. denenmiş olan, beğenilmiş olan, seçilmiş olanda mutlak iyi bişey vardır ki seçilmiştir. halbuki aynı boktur hepsi.

ayrıca evli erkeğin kendisine aşık olan kadına karşı tavrı da bunda etkilidir. bi kere kadın onun için olmazsa olmaz değildir. üstüne düşmez onun. stepne gözüyle bakar. ama bi kadına nasıl davranacağını da az çok öğrenmiştir.
kadın da, kaçan kovalanır misali, üstüne çok düşen, onu dünyasının merkezine koyan, özgüveni yetersiz erkeklere aşık olmaz. gider ulaşılması zor olana bulaşır. burda da "seven sikilir, siken sevilir" kuralı akla geliyor.

çok normal bir durum değil zaten hastalıklı duygular bunlar. şey ya, merak ettim ağırlıklı olarak hangi bölgelerde yaşıyo bu kadınlar?

(bkz: homelesslara aşık olan kadınlar)

(bkz: ba$ı baglılarla fantezi)
(bkz: tam olarak elde edilemeyecek $eyler daima çekicidir)

akıl ile kalp savaşında, aklın malup, kalbin galip olduğu durumdur. her iki durumda kaçınılmaz bir acı vardır...

aşk seçme sansı tanımaz.

kadınlara düzenli hayatı olan belirli standardi elde etmiş ve bunun yanında sevdiği bir kadınla evli adamın daha çekici gelmesi durumudur. zamanla bu duygu büyür ve ben daha iyiyim gibi bir egoyla adamı elde etmeye calismaya döner. artık adamın kadınla yaptığı herşey hanesine artı bir zafer olur. onu değil beni tercih etti der. sözün özü aşk falan değil çok basit insani ve hatta kadınsal bir içgüdü olan galip gelme duygusu denir. hoş değildir mezhebinizde jokey kulübü koşturmuyorsa.

bir manava girip her yer elma armut doluyken gidip başkasının sepetinde duran elmaya göz diken kadın neyse bu da odur. elma ve sahip arasındaki ilişkinin bozukluğu, elmanın gel al beni diye bakması hiiiç önemli değildir. çok isterse terkeder sahibinin sepetini, özgür elmalar arasında seçtirir kendini sana. yok ben hem bu sepette durayım ama sen gel beni ye diyorsa, sen de bunu yiyorsan hırsızlıktır bu. yemeyip de yemek isteme haliyse kolay hallolur. gider hemen başka bir elma yersin, bir daha aklına bile gelmez eğer biraz namusun varsa sahipli olan elma.

evli adamlara aşık olan çok kadın görürüz. bir işi, evi ve bir hayatı olan kadınlar. bırakın yaşadıkları ilişkinin heyecanını sürdürmeyi, bir de duygularını paylaştığı yakın arkadaşlarının sorularıyla muhatap olmak zorunda kalırlar: "karısını terk edecek mi?", "karısına senden bahsetmiş mi?" 2007 yılında yaşıyoruz ama 1950'lerin zihniyetinden bir türlü kurtulamıyoruz! bir adamı seviyorsak onunla evleniriz. tabii önce boşanması lazım.

not : kendi düşen ağlamaz

dip not: zor olan daima daha çekicidir. ama büyük zaferler daima ağır biter...

yapacakları bir şey yoktur.suçu onlarda aramamak lazım.kişinin duygularını kontrol altına alması oldukça zor bir iştir.kınamamak lazım.çünkü kınadığımız şey başımıza gelmeden ölmeyiz.

ne çok kadın gördüm; güzeller güzeli, hem de zehir gibi akıllı, hiç de öyle aman bu fallik, çokça da oynak denemeyecek kadar aklı başında... ki bu gördüklerimin arasındaydı işte o evli adamlara gönül kaptıranlar. yani bir yerde alakası olmuyor kişinin mezhebiyle, aklıyla, karakteriyle, falanıyla, bilmem nesiyle bu aşk işleri. o yüzdendir ki sadece "şanssız" oluyor bu hatunlar denebilir zira kendisine aşık olmasına izin vermiş başkasına ait bir adam, bir de söz dinlemeyen kalbi vardır sürekli gündeminde. çoğunlukla çözümsüz, acıklıdır işin ucu, allah kurtarsındır bu yüzden.

dip not: bir de büyük konuşmamak lazımdır.

(bkz: kötü kadın)

kadının kadına yaptığını şeytan kula yapmazmış...

aslında amacı adamın karısıdır.klişe gelebilir ama adamın karısından geçmişindeki hazin mağlubiyetinin intikamını alır.kişilerin önemi yoktur.

nasrettin hoca sormuş hırsızın hiç mi suçu yok...kadın durup dururken mi aşık oluyor evli erkeğe ,bu muammada erkek ak kaşık mı...veya sadece kadın mıdır hep bitiren taraf , bir erkek arama beni dese gurur hala varsa kaç kadın geri arar..

(bkz: sevgilinin baskasiyla evlenmesi)

(bkz: bekar kadınlara aşık olan evli erkekler)

erkekden karşılık bulursa metres olması için bir engel kalmamaktadır. bu arada metresi kaç lira diye iğrenç bir espri yapmaktan alı koyamamaktayım kendimi.

kendi ellerinde olmayan bir tutkuya kapilan kadinlardir. gonul lan bu, ota da konar boka da. mesele bir kadinin evli bir adama a$ik olmasi degil, mesele bir kadinin evli bir adama a$ik olup o adamin yuvasini yikmasidir yegen.

ramiz dayı sundu.

ask zor meseledir bilemem de, gunumuzde sanirim bunu yapan kadinlarin amaci farklilasti.

- evliyim ama seni de istiyorum karimla aram cok kotu kardes olduk artik bikbikbik
+ kiyamam yalniz benim aylik masrafim 30.000 tl.
- yuh altindan mi aq?
+ yoo evlisin ya, ustunden de olur
pezevenk elin kadinina goz dikerken iyi evli halinle.


gibi bi dialog gecirmek isterdim sahsen ben olsam. gerci kafa goz dalasim gelir direkt ama olsun.

vazgeçilmez olduklarını sanan kadınlardır ve bencilce fedakarlık beklerler.