çektiği eziyetler saymakla bitmez! lise yıllarındaydım, okula bir kafile geldi hollandalı, hoca sınıftaki çalışkanlara köfte gibi paylaştırdı arkadaşları, bana da bi dingil geldi, işte eziyet daha bu dingil lafıyla başlamıştı bile...
adı saçma sapan bir şey olan bu arkadaşı aldım eve götürdüm, annem aile birliğinde çok önemli bir yere sahip olduğundan bu arkadaştan haberi vardı, ama bizimle birlikte yaşayan babaannemin henüz haberi yoktu!
babaane- merhaba evladım hoşgeldin
- ? hi :)
babaanne- hay?
ben- yabancı babaanne yabancı selam veriyo
babaann- gavur mu?
ben- hee
babaanne- ne işi var?
ben- hoca verdi ya bakalım diye
annem- hayvan mı oğlum bu?
ben- anlamıyor lan nolcak
annem- terbiyesiz!
çocuk aptal bir gülümsemeyle hiçbir şeyden habersiz odama girdi, ben tabi okuldan gelir gelmez ayak baş parmağımla kasayı açardım hemen, yine aynını yaptım ve şaşkın bakışlar eşliğinde;
ben- im pc internet play
- what?
ben- internet
- oh, nice.
ben- :)
dedim, ne dediğimi bilmiyordum tabi, ama anlamıştı internet deyince, tek kelime yetiyormuş lan ingilizcede demiştim o gün, öyle olmadığını anladım sonra da ayrı konu. buraya kadar her şey güzel giderken yabancı arkadaşın dramı asıl akşam yemeğinde başlayacaktı, ağzına dolma tıkayan babaanne mi ararsın? bi tabak daha diye sorup, çocuk boş boş bakınca -aa istiyo garibim utanma söyle söyle! diyen anne mi? gülmekten yemek yiyemeyen ben ise çocuğa kola doldurmakla görevliydim.
derken televizyon izleme vakti geldi, çocuğu da aldık içeri gittik, az sonra zil çaldı, o da ne? yabancı çocuğun haberini alıp görmeye gelen insan ziyanları! hani lan hayvan değildi bu? sirk mi olm bizim ev? dememe kalmadan anneme, aniden girdilr evin orta yerine!
+ aa, hoşgeldin, hoşgeldiiiiiiin!
ben- bağırma teyze welcome de anlıyo o.
- ojbulduk :)
+ bak anladı işte türkçe biliyo bu baya :)
ben- lan alttarafı hoşbulduk dedi
- teşekkur aderim ben :)
ben- lan sen de sus amk!
annem- aa oğlum yeter ama!
ben- tamam be naparsanız yapın!
misafirlerin şaşkın bakışları eşiğinde iyice gerilmeye başlayan arkadaşımı alıp odama götürdüm sonra, bak olm dedim böyle böyle, bi bok diyemedim tabi ama demek isterdim, yazık oldu çocuğa! neyse efendim, sonunda ertesi gün olmuştu, kalktık okula gittik, çocuk okulda diğer arkadaşlarını görünce öyle mutlu oldu ki anlatamam, esir kampında tuttuk sanki pezevengi! hepsine sarılmalar öpüşmeler falan! yalnız okula gittiğimde daha ilginç bi durum vardı:
+ hi guys!
- amina koyam !
+ o ne lan?
bizim piçler- ahaha küfür etmeyi öğrettik lan bu da çok güzel orospu çocuğu diyo
+ lan oğlum manyak mısınız? kuş mu olm bunlar?
hakkı- ne lan sen bi şey öğretmedin mi?
+ yoo ne ögreticem?
- teşekkur aderim :)
+ lan sen de bi bunu ögrendin amk
- teşekkur aderim :)
bizim piçler- hahaha
2 gün sonra gittiler de kurtuldu yavrucak, beyin amcıklaması geçirmesi an meselesiydi, yıllar sonra facebookta aradım ama bulamadım, soyadı çok karışıktı ibnenin.
eve misafir gelen yabancı öğrenci
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?