muhtemelen hatırlanmayacak özel günlerden biridir.
eski sevgilinin doğum günü
eger sizin dogum gununuzde mesaj atmamissa, aramamissa, artik bir sey ifade etmeyen gun olmalidir.
birlikteyken kutladiginiz guzel dogum gunu gelir akliniza once, yemeyip icmeyip, hediye aldiginiz gelir akliniza, nasil da sevinmisti dersiniz. sonra terketti beni dersiniz, aramadi bile benim dogum gunumde dersiniz, istemedi beni hayatinda dersiniz, sonra hala onu dusundugunuzu gorup, kendinize kufredip, telefonu odanin obur ucuna atar, sokaga cikarsiniz.
kutlamak gerekli; ne kadar kıymet verildiği gözüne sokulmalı.
daha sonraki zamanlarda da atlamadan kutlanmalıdır. heleki sevgili yurtdışında yaşamaya başlamışsa ve annesinden başka doğum gününü kimsenin hatırlamayacağını düşünüp, üzgün bir gün geçiriyorsa ve o anda senin yolladığın mesaj kendisine ulaşıyorsa.şahane ötesi;ecnebi ellerde ikinci bir üzüntü yaşatmak gerekli.
(bkz: ben nasıl olduda da sevgilimi eski yaptım derdirtmeli.)
daha sonraki zamanlarda da atlamadan kutlanmalıdır. heleki sevgili yurtdışında yaşamaya başlamışsa ve annesinden başka doğum gününü kimsenin hatırlamayacağını düşünüp, üzgün bir gün geçiriyorsa ve o anda senin yolladığın mesaj kendisine ulaşıyorsa.şahane ötesi;ecnebi ellerde ikinci bir üzüntü yaşatmak gerekli.
(bkz: ben nasıl olduda da sevgilimi eski yaptım derdirtmeli.)
(bkz: eski kocanın doğum günü)
kutlamalıyım dersin önce saat 12yken aklına gelir ama ilk ben kutlarsam sevdiğimi sanar dersin kutlamazsın. öğlen falan kutlarım dersin "hemen yataktan kalkar kalkar beni hatırlamış" der boşver akşam üzeri kutlarım dersin. akşam üzeri kutlamasamda gece mi kutlasam dersin yok kasıtlı olarak en son kutladığımı sanar dersin sekiz dokuz civarları kutlarsın. mesajı atarsın atmasamıydım ki dersin ama gitmiştir bir kere ve iyi de olmuştur.
kutlasam mi kutlamasam mi diye dusunursunuz ilk once saatlerce. sonra karar verirsiniz, ama kararinizi da tereddut ederek uygularsiniz. muhtemelen sonucta pisman olursunuz...
mesaj atmak... ya da atmamak.kafada, anlamsızca da olsa, geçirilen bir yılın hesabının yapılması, bir yandan mesaj atmak... ya da atmamak. teker teker kötülemek bütün iyi özelliklerini, o anda itunes shuffleın ilahi gücüyle bir anda ters yüz olmak, ama hayır, mesaj atmak... ya da atmamak. eski sevgilinin fotoğrafına gitmesi elin, sanki zihinde kazınmamış gibi. ama hayır, mesaj atmak ya da atmamak.
kendisi eski, sevgisi yenisinden beter olan sevgilinin varlığına şükredilen ama kendisine duyurulmayan günlerden biridir.
eski sevgililerimden bazılarının doğum gününü hatırlamam, bazılarını tarih söylendiğinde anımsarım. bir tanesininkini ise her sene kutlarım. eski sevgili var eskimeyen sevgili var. eskimeyenlerinki kutlu olsun.
Eskiden birlikte kutladığın doğum gününü, birlikte olmadan kutlamak..
Telefonunu eline alıp, ezbere bildiğin numarasına "Doğum günün kutlu olsun, nice senelere." diye mesaj atmak, cevabını alamamak ya da ters karşılanmak..
Kutlamayın boş verin, gülün geçin, o nasıl sizsiz yapabiliyorsa siz de yapın..
Telefonunu eline alıp, ezbere bildiğin numarasına "Doğum günün kutlu olsun, nice senelere." diye mesaj atmak, cevabını alamamak ya da ters karşılanmak..
Kutlamayın boş verin, gülün geçin, o nasıl sizsiz yapabiliyorsa siz de yapın..
17 temmuz 1984 ve 13 ağustos 1992 olan iki tanesini unutmamışım
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?