erken uyanmak

(bkz: pazartesi sendromu)nun en önemli etkeni.

eski nesil insanların pek bi rahat gerçekleştirdikleri eylemdir bu erken kalkma hadisesi.teknolojiden yoksun, çalar saatin bile olmadığı dönemlerde erken kakmayı her daim başarmış bu insanlar, bir nevi biyolojik saat geliştirip ona göre hayatlarını idame ettirmişerdir yıllarca.
gece geç saatte yatmış olsalar bile, yeni nesil için uyanmanın bile işkence sayıldığı saatlerde, hem de gayet dinç bir şekilde ayaklanırlar bu süpermatik bünyeler.günümüzde ise nedense hep nefretle bahsedilir bu canım erken uyanma kuralından.bu sanırım, uyandığınız günde bizi neyin beklediği ve sizin ondan ne beklediğinizle alakalı biraz, diyecem ,yeni nesil hayattan bi bok beklemiyora tekamül edecek.

(bkz: uyku kalitesi)

günün büyük bir kısmını uyuklayarak geçirmeye sebep olan durum.

uykunun en tatlı yerinde çalan alarm ile sıcacık yatağımızdan kalkmak...

bir türlü beceremediğim erkenden gözlerini dünyaya açma olayıdır.insan gece geç saatlere kadar oturuyorsa ya hiç uyumamalıdır yada sevgilisi annesi babası sabah başından aşağı bir bardak su dökmelidir bu eylemi gerçekleştirebilmesi için.boktan bir eylemdir allah düşmanımı sabah erken kalkmaya mecbur etmesin evet.

ogrenciyken bu durum tercih sebebi olurken, calismaya basladiginizda seve seve yapmaniz gereken eylem.

ayrica ogrenciyken yapilan en guzel eylem (okula gitmeyecegini bile bile)kisin erken saatte ozellikle kalkip, cami acip soyle yuzune soguk vurduktan sonra sicacik yatagina geri donmektir.

her daim yapılması gereken şey.uykunun dozunu kaçırmamak.zaten çok kısa olan ömrümüzü neden uyuyarak geçirelim ki bu ömrün sonunda bizi sonsuz bir uyku beklerken.

(bkz: depresyon belirtisi)

hayatı yakalamaktır.

ilk anda zor gelse de aslında çok faydalı bir eylemdir.güne erken başladığınız için her şeye ayıracak çok daha fazla vaktiniz olur.

erken farketmek, ucuz atlatmaktır. olay patlamadan ayılmaktır.