polonya'da 1 yıl süreyle okumamı sağlayan ögrenci değişim programı. hayatımın dönüm noktalarından biridir. gidin gezin görün en önemlisi eğlenin.
not: geldikten sonra bunalım riski bulunmakla birlikte eğer slav kökenli ülkelere gitmişseniz döndüğünüzde karşı cinsi çok daha zor beğenebilirsiniz. kendinizi çok kaptırmayın. hadi bakayım beyninize kuvvet.
erasmus
zamanın da hibeli olarak yaptığım öğrenci değişim programı.
-hi hello turk students
+la bi sus geç otur şöle iki yumurta kır bi şey yap
-whats up man
+lan diyorum bizimkiler parayı yatırmadı sende vardır döviz möviz yap bi kıyak kanka.
-ovv şiit.
+şiiişt sus ve şaşırmaya devam et.
+la bi sus geç otur şöle iki yumurta kır bi şey yap
-whats up man
+lan diyorum bizimkiler parayı yatırmadı sende vardır döviz möviz yap bi kıyak kanka.
-ovv şiit.
+şiiişt sus ve şaşırmaya devam et.
rotterdamdaki bu üniversitenin araştırmasına göre; poliklorlu bifenillere maruz kalan annelerin erkek çocuklarının büyürken bebekler ve çay setleriyle oynamak istediklerini gösterdi.
dune: butleryan cihadı, dune: makinelerin seferi ve dune: corrin savaşı kitaplarında adı geçen bağımsız robot. serena butlerın çocuğunu öldürerek butleryan cihadının başlamasına yol açmıştır. evlat edindiği ve eğittiği gilbertus albans, mentat okulunu kurmuştur.
başvuru ve learning agreement hazırlanma aşaması oldukca meşakatli sonuçları ise oldukca keyifli ögrenci degişim projesi
sokratese benzeyen, avrupa içerisinde ogrencilere okuma sansi veren bir exchange programidir. yurt disina giden arkadaslar dagitip kendilerinden gecmistir, kisilik degisimine de girdikleri yer yer gorulmustur.
(bkz: ogrenciligin en guzel yani)
(bkz: ogrenciligin en guzel yani)
bir kaç eserinde türk düsmani oldugu okunabilen, kaderin cilvesi olsa gerek adinin verildigi bir sokakta oturdugum adam.
kimi üniversitelerde not yükseltme aracılıgı yapan ögrenci degişimi
programı.
programı.
zamanında okulumun kazık atmasıyla almanya da dresden de mühendislik fakultesi nde bitirme tezini kaçırdığım program.
bünyesinde brüksel’de bulunduğum programdır. türk öğrencilere büyük bir para yardımı yapmaktadır. rotterdamda bir meydanda heykeli vardır ayrıca bu kişinin.
bu degisim programini cikaran zati yakindan taniyip kafa atmak suretiyle agzini burnunu eline vermek uygun olacaktir, memlekette bok varmis gibi bu programa katilarak ne kadar okuyan universite ogrencisi varsa yurt disinda okuyacoooaaaam diyerek turkiye de sevgililerini birakarak hadi ben kactim seklinde giderler, donduklerinde degismis avrupali olmus bi sekilde got kalkmasi durumuna sebebiyet verir ki katlanilir gibi degildir.
avrupa birliği bünyesinde üniversiteler arası öğrenci değişimi organizasyonu.
(bkz: the rasmus)
luther in ve more un yakın arkadası, serveti elinden zorla alınmış, din adam olması için zorlanmış ve hıristiyan dogmalarını ya da dinin saçma ağırlığını kaldıramayacak kadar temiz bir beyin, bir filozof. reform hareketinin ustadlarından, bir rönesans adamı. çok genç yasta üstün zekası farkedilen ama yanlış yönlendirilen bir dahi. edebiyatı toplumu aydınlatmak için kullanan yazarlardan. bazıları ona korkak der, çünkü luther gibi fikrinin destekçisi olmamıştır . fakat erasmus bir gerçek uğruna ölmeyecek kadar akıllıdır.
gunumuzde, ronesans’la birlikte ortaya cikan humanizm akiminin yaraticilarindan ve en buyuk temsilcilerinden biri olarak bilinen rotterdamli erasmus, 1465 yilinda hollandanin rotterdam kentinde dogdu. bugunku ortaogrenimi karsilayan bir ogrenim doneminin ardindan augustin tarikatina girerek rahip oldu. ancak hicbir zaman geleneksel anlamda bir rahip olarak etkinlik gosteremedi; kendini daha cok bilime adamak istedigi gerekcesiyle, dini makamlardan "cuppe giymeme" iznini aldi. paris universitesine devam etti. 1499da ingiltereye gittiginde, john colet, thomas morus (more) gibi aydinlarla tanisti ve bu dostluklarla ufku daha da genisledi.
papaligin dusunceler uzerinde kurdugu hegemonyaya karsi cikarak, gercek hiristiyanlik ruhunu antik cagin yalinliginda aradi. guzel sanatlarin ve bilimlerin yayilmasini, avrupanin ortak bir sanat ve bilim anlayisinin catisi altinda birlesmesini, humanizmin birinci kosulu saydi. ozgun yapitlariyla ve cevirileriyle antik cag dusuncesinin avrupada yayilmasina cok buyuk katkilarda bulundu. martin lutherin reformlari basladiginda, kilisenin yenilenmesi gorusune katilmakla birlikte, hiristiyan dunyasinin kargasaya, parcalanmaya suruklenmesine siddetle karsi cikti.
1536da baselde oldugunde avrupanin dusunce yasaminda papalarin bile ziyaretine geldikleri bir kisi olacak kadar saygin bir yer edinmisti.
delilige ovgu (ozgun adiyla: morias enkomion seu laus stultitiae),erasmusun canliligini, gecerliligini ve cekiciligini gunumuze degin degismeden koruyabilmis tek yapitidir. bu kucuk kitabin taslagini 1509 yazinda, italyadan ingiltereye yaptigi yolculuk sirasinda cikaran erasmus, yazma isini ingilterede, dostu thomas morusun evine vardiktan kisa sure sonra gerceklestirdi; kitabi da thomas morusa adadi. yapitini birkac gun gibi kisacik bir surede tamamlayan erasmus, bu arada hicbir kitaptan yararlanmadi.
gulmece turundeki yapita egemen olan iki temel gorus vardir. bunlardan birine gore gercek bilgelik, deliliktir. oteki goruse gore ise kendini bilge sanmak, gercek deliliktir. insana yeryuzunde yasama gucu kazandiran sey, gercek bilge olma niteligiyle dogrudan dogruya deliligin kendisidir. kitapta delilik (stultitia) , kendi kendisine ovguler duzer; bu arada cocuklukta ve yaslilikta, askta, evlilikte ve dostlukta, politikada ve savasta, yazinda ve bilimde deliligin nasil her zaman egemen oldugu gosterilir.
tum ugras alanlari, bu arada ozellikle din kurumu ve din adamlari bu panorama cercevesinde sergilenir. deliligi konusturma kisvesi altinda erasmus, caginin kilisesine ve o kilisenin mensuplarina en acimasiz elestirileri yoneltir. bu niteligiyle “delilige ovgu” caglar boyunca bagnazliga karsi kaleme alinmis en yetkin duzeydeki basyapitlardan biri olmustur. yapitin yazilisim izleyen sonraki yuzyillarda -hakli olarak- dusunce duzeyindeki bagnazligin her turlusune yonelen bir elestiri diye yorumlanmasi, belki de bugune degin korudugu kaliciligin bas nedenidir.
yazinsal acidan delilige ovgu, latin ozani horatiusun "hakikati gulerek soylemek" ilkesinin belki de en yetkin ornegidir. bicim acisindan erasmus, yapitini kaleme alirken daha once yapitlarim cevirdigi lukianos ve libaniostan da esinlenmistir.
papaligin dusunceler uzerinde kurdugu hegemonyaya karsi cikarak, gercek hiristiyanlik ruhunu antik cagin yalinliginda aradi. guzel sanatlarin ve bilimlerin yayilmasini, avrupanin ortak bir sanat ve bilim anlayisinin catisi altinda birlesmesini, humanizmin birinci kosulu saydi. ozgun yapitlariyla ve cevirileriyle antik cag dusuncesinin avrupada yayilmasina cok buyuk katkilarda bulundu. martin lutherin reformlari basladiginda, kilisenin yenilenmesi gorusune katilmakla birlikte, hiristiyan dunyasinin kargasaya, parcalanmaya suruklenmesine siddetle karsi cikti.
1536da baselde oldugunde avrupanin dusunce yasaminda papalarin bile ziyaretine geldikleri bir kisi olacak kadar saygin bir yer edinmisti.
delilige ovgu (ozgun adiyla: morias enkomion seu laus stultitiae),erasmusun canliligini, gecerliligini ve cekiciligini gunumuze degin degismeden koruyabilmis tek yapitidir. bu kucuk kitabin taslagini 1509 yazinda, italyadan ingiltereye yaptigi yolculuk sirasinda cikaran erasmus, yazma isini ingilterede, dostu thomas morusun evine vardiktan kisa sure sonra gerceklestirdi; kitabi da thomas morusa adadi. yapitini birkac gun gibi kisacik bir surede tamamlayan erasmus, bu arada hicbir kitaptan yararlanmadi.
gulmece turundeki yapita egemen olan iki temel gorus vardir. bunlardan birine gore gercek bilgelik, deliliktir. oteki goruse gore ise kendini bilge sanmak, gercek deliliktir. insana yeryuzunde yasama gucu kazandiran sey, gercek bilge olma niteligiyle dogrudan dogruya deliligin kendisidir. kitapta delilik (stultitia) , kendi kendisine ovguler duzer; bu arada cocuklukta ve yaslilikta, askta, evlilikte ve dostlukta, politikada ve savasta, yazinda ve bilimde deliligin nasil her zaman egemen oldugu gosterilir.
tum ugras alanlari, bu arada ozellikle din kurumu ve din adamlari bu panorama cercevesinde sergilenir. deliligi konusturma kisvesi altinda erasmus, caginin kilisesine ve o kilisenin mensuplarina en acimasiz elestirileri yoneltir. bu niteligiyle “delilige ovgu” caglar boyunca bagnazliga karsi kaleme alinmis en yetkin duzeydeki basyapitlardan biri olmustur. yapitin yazilisim izleyen sonraki yuzyillarda -hakli olarak- dusunce duzeyindeki bagnazligin her turlusune yonelen bir elestiri diye yorumlanmasi, belki de bugune degin korudugu kaliciligin bas nedenidir.
yazinsal acidan delilige ovgu, latin ozani horatiusun "hakikati gulerek soylemek" ilkesinin belki de en yetkin ornegidir. bicim acisindan erasmus, yapitini kaleme alirken daha once yapitlarim cevirdigi lukianos ve libaniostan da esinlenmistir.
1465(rotterdam)-1536(basel).ronesansla birlikte ortaya cikan humanizm akiminin yaraticilarindan ve en buyuk temsilcilerinden biridir.oldugu zaman avrupanin dusunce yasaminda papalarin bile ziyaretine geldikleri bir kisi olacak kadar saygin bir yer edinmisti.
(bkz: delilige ovgu) adli kitabin yazari.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?