(bkz: he-man) iskeletoru öldüremedi. hatta finalsiz bir final oldu.
efsane olmuş çizgi filmlerin bilinmeyen finalleri
aralarında yugioh u göremediğim için üzüldüğüm çizgi film finalleridir
tsubasa brezilya nin cruziero takımında üç yıl top kosturduktan sonra fifa altın ayakkabıyı almış ve daha sonra cin in shenshua takımıyla yıllık 12,5 milyon euro ya anlasmistir.takımın kaleci antrenorude liseden arkadaşı genzo wakabayashidir
heidi nin aynı zamanda köle olduğunu soylerler. o yüzden ayakları çıplak, yatağı samandanmış.
buyrun:
*sailor moon/ay savaşçısı
tüm gezegen savaşçıları gezegen savaşlarında ölüyordu. son bölümde ay savaşçısı kaos'un ele geçirdiği galaxia'yı savaşmadan sevginin gücü, umudun ışığı gibi romantik bi'şeylerle öldürüyordu. dünya kurtuluyordu. bu çizgi film yüzünden 30 yaşında hâlâ mamoru bekleyen kızlar tanıyorum.
200. bölüm son
*tom ve jerry
tom jerry'yi hiç yakalayamazdı. jerry delikli peynirlerin içine saklanırdı tom delikleri parmak(?)larıyla tıkardı sonra parmakları yetmezdi jerry kaçardı. bi' keresinde mutfağı suyla doldurup dondurmuş ve buz pateni yapmışlardı. son bölümde ikisinin de aşık olduğu hatunlar başkalarına yar olunca tren yoluna oturup intihar etmişlerdi.
103. bölüm/son
*şeker kız candy
ana babayı kaybetmek, yetimhaneye düşmek, dost kazığı yemek, yalnız kalmak, fakirlik, açlık, dayak, ceza, dışlanma gibi çekilebilecek bütün kederlerin ve acıların sınırlarını zorlamış bi' kıza ne amaçla şeker dendiğini bu yaşımda hâlâ anlamış değilim. üstelik bir de candy'nin sevgilisi anthony attan düşüp ölüyordu. sonrasında candy terry'yle birlikte oluyordu ama terry onu aldatıp, başkasıyla evleniyordu. candy de anthony'nin dayısı albert ile evleniyordu. çocuklara uygun mu diye tartışılan gta'da adam ezmek çocuklara bu çizgi filmden daha uygunmuş resmen.
115. bölüm/son
*bugs bunny
havuç sevme sebebim. bu çizgi filmle ilgili aklıma gelen ilk şey: super-rabbit bölümündeki "buraların en büyüğü o bir başka, bugs bunny bugs bunny çok yaşa." tezahüratı. araştırdım, 174 bölüm listeliyor internet. ölmemiş hiçbir bölümde, bi' yerlerde hâlâ naber cınım diyerek havuç yiyor.
174. bölüm
*pokemon
güzel sayılabilecek bi' çocukluğum oldu. çocukların hâlâ sokakta oynadığı son yıllardı. ayrıca en çok tasoya ben sahiptim. ütmece oynarken şapkamı ash gibi yan çevirirdim. pokemonculuk oynarken de tabii ki charmander/charizard'dım. bu çizgi film hâlâ devam ettiği için final bölümü diye bi'şey yok ama türkiye'de yayınlanan son bölümü hatırlıyorum. sonrasında internetten 2. sezonu izlemeye devam etmiştim: ash 4 rozeti toplayıp portakal ligi şampiyonu drake'le karşılaşıyordu. pikachu, drake'in dragonite'ını şimşek saldırısıyla nakavt ediyordu.
*captain tsubasa/küçük golcü
dünya'nın yuvarlak olduğunu ben bu çizgi filmden öğrendim. zira başta görünmeyen karşı kalenin koştukça görünmesi dünya'nın yuvarlaklığını kanıtlar gibiydi adeta. nankatsu takımı taro misaki ve genzo wakabayashi'nin ayrılmasına rağmen tsubasa'nın önderliğinde 3 yıl daha üst üste ulusal şampiyon oldu. ardından japonya'nın en iyi oyuncularından bir japonya genç takımı kuruldu ve bu takım 16 yaş altındaki oyuncular dünya şampiyonluğunu kazandı. hikayenin sonunda tsubasa mezun oldu ve futbol hayatını brezilya'da devam ettirme kararı aldı.
128. bölüm/son
*il etait une fois la vie/vücudumuzu tanıyalım
insan vücudunda geçen çok ilginçli bi' çizgi filmdi. ben çok izlerdim bunu da doktor olacam sandılardı. neyse. nerede olay çıksa koşarak giden akyuvarlar vardı. çirkin suratlı mikroplar vardı. vücudun içinde ufolarla gezen bağışıklık sistemi vardı. neler döndüğünü anlatan sakallı bi' dede vardı. son bölümde büyükbaba ölüyordu. :(
26. bölüm/son
*heidi
annesi babası olmayan heidi'yi teyzesi dedesinin yanına bırakır. dedesi önce heidi'yi istemez. tüm olumsuzluklara rağmen sürekli gülen heidi'yi sonrasında felçli clara'nın yanına frankfurt'a götürürler. clara'nın mürebbiyesi fräulein rottenmeier'in kediyi evden atması, alpler'den söz etmeyi yasaklaması, oyuncaklarını alması üzerine heidi çok üzülür ve hastalanır. onu iyileşmesi için büyükbabasının yanına götürürler. daha sonra clara dağlara onu ziyarete gelir ve orada yürümeye başlar falan. bu heidi dağlarda koşardı, eteği kafasına geçerdi, biz de öyle beyaz donunu izlerdik. kendi donumu bu kızınki kadar görmedim ben.
52. bölüm/son
*the flintstones/taş devri
fred ve wilma püfür püfür sigara içerdi. ama zaten bu çizgi film 3. sezonuna kadar çocuklar için yapılmamıştı. ailenin havlayan dinozoru dino sürekli olarak renk değiştirdi ama en çok mor olurdu. barni'nin oğlu bambam'la, fred'in kızı çakıl evleniyordu ve ikiz bebekleri oluyordu. nasıl taş devriyse uçak bile vardı.
166. bölüm/son
*sylvester ve tweety
sürekli "bi' kedi gördüm sanki" paranoyasıyla yaşayan bi' kuşla onu tuzlayıp yemeye çalışan aptal bi' kediyi anlatan çizgi film. tweety bir bölümde dr. jekyll'nin iksirini içince semih erden'e dönüşmüştü. son bölümde de klasik biz aslında dostuz mesajı vermişler: sylvester kabus görüyor. tweety'nin kaybolduğunu düşünüyor. uyanıyor, öpüşüp barışıyorlar falan.
52. bölüm/son
*wile e. coyote ve road runner
beep beep dışında diyalog olmayan bu çizgi film en favori çizgi filmim benim. fizik kanunlarına aykırı bi' şekilde coyote boşlukta olduğunu fark edene kadar asla düşmez. gönül isterdi ki coyote, road runner'ı yakalasaydı. başına gelmeyen şey kalmamasına rağmen onun da öldüğü bir bölüm yok. bence coyote güneybatı amerika çöllerinde hâlâ road runner kovalıyor. ayrıca, ah o acme ürünlerinin gözü kör olsun.
48. bölüm/yayınlanmış son bölüm
*winnie the pooh
şizofren bi' çocuğun hayali arkadaşları; bağımlı bir ayı, depresyonda bir eşek, hiperaktif bir kaplan, obsesif bir tavşan, endişeli bir armadillo ve narsist bir baykuş hakkındaydı. pek sevmezdim ama benim favori karakterim tigger'dı. ekşınsız bitmiş.
50. bölüm/son
*laff-a-lympics
scooby doobyler, yogiler ve gerçek kötüler her hafta dünya'nın farklı bir şehrinde yarışırlardı. ben hep gerçek kötüler'i tutardım, hep kaybederlerdi. şaibe, şike, doping gibi her türlü hilenin hurdanın döndüğü bu olimpiyatlarda toplamda scooby doobyler 14, yogiler 7, gerçek kötüler 2 kez kazanmış ve son bölümde bütün takımlar eşit puan almıştı. güzel çizgi filmdi.
24. bölüm/son
scooby's all-star laff-a-lympics - swiss alps...
*teenage mutant ninja turtles
kim ne derse desin çocukların pizza aşkının nedeni budur. ayrıca çok eğiticiydi. hepsinin çok şahane silahları varken donatello'nun bo adı verilen dandik uzun sopayla kavgaya dalması bize hayatın adil olmadığını öğretmişti.* shredder maskesini çıkarmıştı bi' kere. resmen hayal kırıklığıydı. sonunda da işte beyni başka bi' boyuta gönderiyorlardı bitiyordu. 10 sezon sürmüş. vay anasını.
*red kit
gölgesinden hızlı silah çeken yalnız kovboy. tabancası 7 kurşunluydu, kurşunu bitti sanan haydutları gafil avlardı. son bölümde de düldül'ü günbatımına doğru sürmüştür kesin. izlemedim.
74. bölüm/son
*the jetsons/jetgiller
ben bu çizgi filmdeki o düğmesine basınca katlanıp çanta olan arabalardan yapmak için mühendis oldum. büyüyene kadar uçan araba olayını hallederler sanıyordum ama daha uçan kaykay bile yapamadılar. 75. bölümleri son bölümleri diye geçiyor ama sonrasında çakmaktaşlarla tanıştıkları bi' bölüm yapılıp öyle bitmiş.
*sailor moon/ay savaşçısı
tüm gezegen savaşçıları gezegen savaşlarında ölüyordu. son bölümde ay savaşçısı kaos'un ele geçirdiği galaxia'yı savaşmadan sevginin gücü, umudun ışığı gibi romantik bi'şeylerle öldürüyordu. dünya kurtuluyordu. bu çizgi film yüzünden 30 yaşında hâlâ mamoru bekleyen kızlar tanıyorum.
200. bölüm son
*tom ve jerry
tom jerry'yi hiç yakalayamazdı. jerry delikli peynirlerin içine saklanırdı tom delikleri parmak(?)larıyla tıkardı sonra parmakları yetmezdi jerry kaçardı. bi' keresinde mutfağı suyla doldurup dondurmuş ve buz pateni yapmışlardı. son bölümde ikisinin de aşık olduğu hatunlar başkalarına yar olunca tren yoluna oturup intihar etmişlerdi.
103. bölüm/son
*şeker kız candy
ana babayı kaybetmek, yetimhaneye düşmek, dost kazığı yemek, yalnız kalmak, fakirlik, açlık, dayak, ceza, dışlanma gibi çekilebilecek bütün kederlerin ve acıların sınırlarını zorlamış bi' kıza ne amaçla şeker dendiğini bu yaşımda hâlâ anlamış değilim. üstelik bir de candy'nin sevgilisi anthony attan düşüp ölüyordu. sonrasında candy terry'yle birlikte oluyordu ama terry onu aldatıp, başkasıyla evleniyordu. candy de anthony'nin dayısı albert ile evleniyordu. çocuklara uygun mu diye tartışılan gta'da adam ezmek çocuklara bu çizgi filmden daha uygunmuş resmen.
115. bölüm/son
*bugs bunny
havuç sevme sebebim. bu çizgi filmle ilgili aklıma gelen ilk şey: super-rabbit bölümündeki "buraların en büyüğü o bir başka, bugs bunny bugs bunny çok yaşa." tezahüratı. araştırdım, 174 bölüm listeliyor internet. ölmemiş hiçbir bölümde, bi' yerlerde hâlâ naber cınım diyerek havuç yiyor.
174. bölüm
*pokemon
güzel sayılabilecek bi' çocukluğum oldu. çocukların hâlâ sokakta oynadığı son yıllardı. ayrıca en çok tasoya ben sahiptim. ütmece oynarken şapkamı ash gibi yan çevirirdim. pokemonculuk oynarken de tabii ki charmander/charizard'dım. bu çizgi film hâlâ devam ettiği için final bölümü diye bi'şey yok ama türkiye'de yayınlanan son bölümü hatırlıyorum. sonrasında internetten 2. sezonu izlemeye devam etmiştim: ash 4 rozeti toplayıp portakal ligi şampiyonu drake'le karşılaşıyordu. pikachu, drake'in dragonite'ını şimşek saldırısıyla nakavt ediyordu.
*captain tsubasa/küçük golcü
dünya'nın yuvarlak olduğunu ben bu çizgi filmden öğrendim. zira başta görünmeyen karşı kalenin koştukça görünmesi dünya'nın yuvarlaklığını kanıtlar gibiydi adeta. nankatsu takımı taro misaki ve genzo wakabayashi'nin ayrılmasına rağmen tsubasa'nın önderliğinde 3 yıl daha üst üste ulusal şampiyon oldu. ardından japonya'nın en iyi oyuncularından bir japonya genç takımı kuruldu ve bu takım 16 yaş altındaki oyuncular dünya şampiyonluğunu kazandı. hikayenin sonunda tsubasa mezun oldu ve futbol hayatını brezilya'da devam ettirme kararı aldı.
128. bölüm/son
*il etait une fois la vie/vücudumuzu tanıyalım
insan vücudunda geçen çok ilginçli bi' çizgi filmdi. ben çok izlerdim bunu da doktor olacam sandılardı. neyse. nerede olay çıksa koşarak giden akyuvarlar vardı. çirkin suratlı mikroplar vardı. vücudun içinde ufolarla gezen bağışıklık sistemi vardı. neler döndüğünü anlatan sakallı bi' dede vardı. son bölümde büyükbaba ölüyordu. :(
26. bölüm/son
*heidi
annesi babası olmayan heidi'yi teyzesi dedesinin yanına bırakır. dedesi önce heidi'yi istemez. tüm olumsuzluklara rağmen sürekli gülen heidi'yi sonrasında felçli clara'nın yanına frankfurt'a götürürler. clara'nın mürebbiyesi fräulein rottenmeier'in kediyi evden atması, alpler'den söz etmeyi yasaklaması, oyuncaklarını alması üzerine heidi çok üzülür ve hastalanır. onu iyileşmesi için büyükbabasının yanına götürürler. daha sonra clara dağlara onu ziyarete gelir ve orada yürümeye başlar falan. bu heidi dağlarda koşardı, eteği kafasına geçerdi, biz de öyle beyaz donunu izlerdik. kendi donumu bu kızınki kadar görmedim ben.
52. bölüm/son
*the flintstones/taş devri
fred ve wilma püfür püfür sigara içerdi. ama zaten bu çizgi film 3. sezonuna kadar çocuklar için yapılmamıştı. ailenin havlayan dinozoru dino sürekli olarak renk değiştirdi ama en çok mor olurdu. barni'nin oğlu bambam'la, fred'in kızı çakıl evleniyordu ve ikiz bebekleri oluyordu. nasıl taş devriyse uçak bile vardı.
166. bölüm/son
*sylvester ve tweety
sürekli "bi' kedi gördüm sanki" paranoyasıyla yaşayan bi' kuşla onu tuzlayıp yemeye çalışan aptal bi' kediyi anlatan çizgi film. tweety bir bölümde dr. jekyll'nin iksirini içince semih erden'e dönüşmüştü. son bölümde de klasik biz aslında dostuz mesajı vermişler: sylvester kabus görüyor. tweety'nin kaybolduğunu düşünüyor. uyanıyor, öpüşüp barışıyorlar falan.
52. bölüm/son
*wile e. coyote ve road runner
beep beep dışında diyalog olmayan bu çizgi film en favori çizgi filmim benim. fizik kanunlarına aykırı bi' şekilde coyote boşlukta olduğunu fark edene kadar asla düşmez. gönül isterdi ki coyote, road runner'ı yakalasaydı. başına gelmeyen şey kalmamasına rağmen onun da öldüğü bir bölüm yok. bence coyote güneybatı amerika çöllerinde hâlâ road runner kovalıyor. ayrıca, ah o acme ürünlerinin gözü kör olsun.
48. bölüm/yayınlanmış son bölüm
*winnie the pooh
şizofren bi' çocuğun hayali arkadaşları; bağımlı bir ayı, depresyonda bir eşek, hiperaktif bir kaplan, obsesif bir tavşan, endişeli bir armadillo ve narsist bir baykuş hakkındaydı. pek sevmezdim ama benim favori karakterim tigger'dı. ekşınsız bitmiş.
50. bölüm/son
*laff-a-lympics
scooby doobyler, yogiler ve gerçek kötüler her hafta dünya'nın farklı bir şehrinde yarışırlardı. ben hep gerçek kötüler'i tutardım, hep kaybederlerdi. şaibe, şike, doping gibi her türlü hilenin hurdanın döndüğü bu olimpiyatlarda toplamda scooby doobyler 14, yogiler 7, gerçek kötüler 2 kez kazanmış ve son bölümde bütün takımlar eşit puan almıştı. güzel çizgi filmdi.
24. bölüm/son
scooby's all-star laff-a-lympics - swiss alps...
*teenage mutant ninja turtles
kim ne derse desin çocukların pizza aşkının nedeni budur. ayrıca çok eğiticiydi. hepsinin çok şahane silahları varken donatello'nun bo adı verilen dandik uzun sopayla kavgaya dalması bize hayatın adil olmadığını öğretmişti.* shredder maskesini çıkarmıştı bi' kere. resmen hayal kırıklığıydı. sonunda da işte beyni başka bi' boyuta gönderiyorlardı bitiyordu. 10 sezon sürmüş. vay anasını.
*red kit
gölgesinden hızlı silah çeken yalnız kovboy. tabancası 7 kurşunluydu, kurşunu bitti sanan haydutları gafil avlardı. son bölümde de düldül'ü günbatımına doğru sürmüştür kesin. izlemedim.
74. bölüm/son
*the jetsons/jetgiller
ben bu çizgi filmdeki o düğmesine basınca katlanıp çanta olan arabalardan yapmak için mühendis oldum. büyüyene kadar uçan araba olayını hallederler sanıyordum ama daha uçan kaykay bile yapamadılar. 75. bölümleri son bölümleri diye geçiyor ama sonrasında çakmaktaşlarla tanıştıkları bi' bölüm yapılıp öyle bitmiş.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?