ed gein

alfred hitchcock’un sapık filmindeki ruh hastası norman karakterinin esinlendiği şizofreni hastası ve katil.
teksas elektrikli destere katliamı ve hannibal seriside bu zevattan esinlenmiş diğer filmlerdir.
bu şahsın hastalığının ve cinayetlerinin nedeni, aşırı bağlı olduğu annesinin dini telkin ve baskılarıyla doğal cinsel güdüleri arasındaki çatışma ve bu çatışmanın bir çıkış yolu bulamayıp ed gein’i ruhsal bunalımlara, hayallere ve bunları sapkınca gerçekleştirme çabasına yöneltmiş olmasıdır.

tam adı edward theodore gein olan seri katil. 27 ağustos 1906’da amerika’da doğmuş, 26 temmuz 1984’te kanserden ölmüştür.

aslında çok duygusal bir yapıya sahip olan gein; bu cinayetleri işlemeden önce, annesini diriltmek için anatomiyle ilgilenmeye başlamış, bunu gerçekleştiremeyeceğini anladığında sapkınlaşmıştır.

esas ilginç olanı, kadın vücuduna olan bu saplantısını, sanat için kullandığını düşünmesi. tutuklandıktan sonra evinde meme uçlarından yapılmış kemerler, kafatasından bardak, insan dudaklarından yapılmış kolyeler, tabaklanmış vajinalar, birçok kadavra... bulunmuş.

yüzüne bakıp bu adam ne iş yapıyordur diye size sorulsa , seri katil falan diyeceğiniz hasta ruh.
ayın isimli film ise hakkaten rezalettir.
texas chainsaw massacre filmine öldürme tekniği senaryo olarak yansımıştır.

2 adet metal grubu vardır ed gein isimli:
italyan thrash metal grubu olan ed gein ve amerikalı grindcore grubu ed gein.

aynı isimde iğrenç bir filmi de vardır.

tam ismi edward theodore gein’dir.

amerikanın ilk seri katili ve yüzyılın en manyak 2. seri katilidir.

(bkz: a dan z ye seri katiller ansiklopedisi)

annesi yuzunden sekse tamamen yabanci kalan gain delikanli yaslarina geldiginde hic bir sekilde karsi cinse olan ilgisini bastiramamis. ihtiyacini giderecek bir dergi bile olmadigindan kutuphaneden buldugu tibbi kitaplardan kadavra resimlerine bakarak tatmin olma zorunda kalacak kadar tutucu bir ortamda yetismis.

daha da buyugudugunde annesi hala cocugunu cinsel yonden kisitli tutar ve iyice sekse karsi beynini yikar.

tabi bu resimler adami tatmin etmemeye baslar, kasabanin mezarligindan yeni gomulmus kadin cesetlerini cikartmasiyla, iyice olay sapitmaya baslar. kendi hayalindeki kadini olusturmak icin kol bacak ne bulursa cesetlerden keserek bir kadin olusturmaya calisir ama cesetler yeterli olmaz ve hedefi canli olanlara cevirir.

annesi iyice yaslanmis olan gain daha rahat hareket edecek ortam bulur ve ana yoldan gecen kurbanlarini oldurup, saklamaya baslar... annesi oldukten sonra olay iyice zivanadan cikar, gece perdeden yansiyan golgeler, komsularinin izlenimlerine gore bir kadinla dans edermis...

simdi bu adamin bu yaptiklarini bu kadar detayli bilmemiz kendisinin anlatmasidir bu olaylari.

tutuklandiginda hala gulumseyen cana yakin olan resmini gorseniz siradan bir insan deyip yok dersiniz bu adam olamaz. komsulari cok guvenilir, sakin birisidir demis. polisler bile o kadar sicak kanli bulmus ki adami, ilk basta yaptigina inanmamislar. yani bu isi yapacak en son kisi dedirtecek kadar iyi bir izlenim veren biri... taa ki giysilerinin altina giydiginin insan derisinden yapilmis oldugunu buluncaya kadar.

evi arastirilinca ise; evinde kemiklerden yapilmis koltuklar, insan derisinden yapilmis perdeler, kavonozlarda insan organlari, evin her yeri nerdeyse insandan yapilmistir. ve en enteresani, bir kadinla dans ettigi soylenen oda da annesinin cesedi bulunmasi. salincakli sandalyede bulunur annesinin cesedi.