dünyayı değiştirmekten soz etmek

dünya’yı dönüştürmek değiştirmekten daha kolay bir eylemdir. dönüşüm kaçınılmazdır ve halklar bunun hangi yöne olabileceğini tayin eder.

örgütlü halkların enternasyonal dayanışması ile birlikte yapılması zor olmayan durumdur.marx’ta ifadesini bulan ’’herkes dünyayı anlamaya/açıklamaya çalışmıştır; fakat önemli olan onu değiştirebilmektir’’ anlayışının bir göstergesi de olabilir iyi tarafından bakarsak.

(bkz: i don t want to change the world)

herkes dünyayi degistirmekten sözeder ama kimse ise kendini degistirmekle baslamaz !

herkes dünyayı değiştirmekten söz eder ama yalnızca ve yalnızca genç dimağlar inanır bunun mümkün olabileceğine.

adolf hitler bi ara değiştireceğini düşünüyordu.
sonra götüne kar suyu kaçtı.

+abi diyorum ki dünyayı değiştirebiliriz,insansak duyularımız,düşün gücümüz,duygularımız varsa taşları yerinden oynatabiliriz,herkes başkasında arıyor bu enerjiyi abi,oysa sen yanmasan ben yanmasam,yapabliriz ilyas ab..
-sabah ola hayrola koçum,bakıcaz yapcaz artık birşeyler madem dedin onca konuştun.

dünya ile kafayı bozmuş olan ey insanlık
haberin ola küre ısınıyor.
(bkz: alevde ızgara)

içkili kafayla yapılan eylemlerdendir bir de...’n’olucak bu memleketin hali?’ adamlarının,artan içki dozuyla önce ülkeyi,sonra dünyayı ele geçirmesi durumudur.

sadece sözde kalan bir olaydır. öncelikle burada dünyayı değiştirme işinin sembolik olduğunu belirteyim. dünyayı değiştirmek, böyle nasıl anlatayım, herkesin derdini dert edinmek ve çözüm aramaya çalışmak; büyük bir olay ile yeri yerinden oynatmak, bomba olup patlatmak; bir nevi dünyayı kurtarmaya çalışmak gibi bir şeydir. tam anlatamadım ama bilirsiniz bunu evet, canlandı kafanızda. hani şu "önemli" kişiler, onlardan bahsediyorum. ve onlara özenenlerden... onlar gibi olmaya çalışanlardan... ben, bu bildiklerinizi ısıtıp önünüze koymayacağım, bambaşka bir olaydan söz edeceğim. malum, dünyayı değiştirmek... kurtarmak... ütopik, hayalperestçe.

dünyayı değiştireceğim diyenlerde ultra özgüven, süper etkileyicilik, süperötesi zeka ve akıl bulunabilir, hem de bütün imkanlar önüne serilebilir. peki yeterli midir bütün bunlar? hangi "önemli", "büyük" insan vardır ki, kendini; ruhunu eğitmeden boyundan büyük işlere kalkışmıştır? gerçekten yüce insanların ortak noktalarına bir göz atın. hepsi ya çile çekmişlerdir, ya ödün vermişlerdir. hepsi ruhlarının enginlerinde dolaşmışlardır. büyük insan olmak kolay değildir. önemli olmak, dünyayı değiştiren adam olmak kolay değildir. bu asıl "önemli" kişiler için her şey, kendini değiştirmekle başlayan süreçtir.

kendini adam belleyen herkes dünyayı değiştirmekten söz ediyor. nicedir ilgimi çeker, özenirdim. sonra farkına vardım.. evet, herkes dünyayı değiştirmekten söz ediyor; kendimi değiştireceğim diyen yok.