laik olduğu iddia edilen ülkemizde, bütçesi pek çok kurumu aşmış bir devlet kurumu.bir araştırma sonucu:
ulkemizde, -din görevlisi memur sayısının.. 87.000 oldugunu,
- cami sayısının... 77.000 oldugunu,
- her 345 kişiye bir cami düştügünü.
- halen inşaatı devam 1140 cami oldugunu,
buna karsilik......
- ulkemizde, okul sayısının 67.000 oldugunu,
- eğitim sene göre 200 bin, hükümete göre 96 bin öğretmen açığı oldugunu!
- hastane sayısının 1220 oldugunu,
- 60 bin kişiye bir hastane düştügünü,
- sağlık ocağı sayısının 6300 olduugunu (alt yapıdan yoksun, çoğunda hekim yok),
- doktor sayısının 77.344 oldugunu,
- her 870 kişiye 1 doktor düştügünü,
- türkiyede hastanelerde sadece 189 bin yatak kapasitesi bulunurken, aynı anda 26 milyon kişinin camilerde namaz kılmasının mümkün olduğunu.
- buna rağmen önümüzdeki 1-2 yıl içerisinde yeni yapılması gereken sağlık kuruluşu/hastane sayısı 30-40 arası ifade edilirken,
inşaatı sürmekte olan cami sayısının 1340a ulaştığını.[1]
- türkiyede her 345 kişiye bir cami düşerken, 60 bin kişiye bir hastane düştügünü.[2]
- almanyada 70 bin sağlık kuruluşuna karşı sadece 8 bin kilise, fransada ise 60 bin sağlık kuruluşu ve sadece 9 bin kilise oldugunu.
-almanyada 11 bin 332, fransada 4 bin kütüphane varken, 70 milyon nüfusu olan türkiyede bu sayının sadece 1435 oldugunu.
- turkiyede sadece 13 ilde devlet tiyatrosu oldugunu, diyanete bağlı kuran kursu sayısının ise 82 ilde mevcut olup sayısının, 3 bin 852 oldugunu, ankara ticaret odasının (ato) yaptığı araştırmaya göre, 14..403 tane cami yaptırma derneğinin bulunduğu, türkiyede, maalesef sadece 1 opera, 11 bale, 10 heykel, 18 resim, 18 sinema, 38 tiyatro derneği bulundugunu.(3)
bu durumda , geleceğin nerede arandığını.???
- türkiyede 14.403 cami yaptırma ve kuran kursu derneği varken, " dini faaliyetleri kontrol - altında tutmak icin kurulan " dibna ne gerek oldugunu !
- dibnın 1997 yılında 66 trilyon olan bütçesinin, 2006 yılında 1.2 katrilyona çıktıgını.
- 8 bakanlığın bütçesinin, diyanet işleri başkanlığından daha az oldugunu.
- dört bakanlığın toplam bütçesi ve 22 üniversitenin toplam bütçesi ise dib bütçesine eşit oldugunu.
dib bütçesini yıllar itibariyle dokumunun :
1997 66 trilyon 751 milyar 962 milyon
1998 119 trilyon 679 milyar 140 milyon
1999 180 trilyon 824 milyar 159 milyon
2000 270 trilyon 362 milyar 931 milyon
2001 302 trilyon 130 miyar 110 milyon
2002 553 trilyon 364 milyar 200 milyon
2003 771 trilyon 267 milyar
2004 1 katrilyon 126 milyon 41 bin
2005 1 katrilyon 122 trilyon 41 milyar lira
2006 1.209.692.000 ytl
2007 1.176.969.000 ytl
2008 1.221.605.000 ytl oldugunu,
diğer bakanliklarla bütçe karşilaştirmasi
diyanet işleri başkanlığı 1.122.203.000
içişleri bakanliği 783.047.000
dişişleri bakanliği 562.643.000
bayindirlik ve iskan bakanliği 677.219.000
ulaştirma bakanliği 687.265.000
sanayi ve ticaret bakanliği 280.095.000
enerji ve tabii kaynaklar bak. 249.296.000
kültür ve turizm bakanliği 632.417.000
çevre ve orman bakanliği 404.396.000
oldugunu biliyormuydunuz.......
ulkemizde , bazi siyasiler, çareyi eğitimli ve sağlikli toplum yaratmada değil, diyanet ve camide aramiştir dersek, yanlis bir saptama yapmis olur muyuz acaba.??
[1] devlet istatistik enstitüsü verileri,
http://www.meb.gov.tr/istatistikler.htm,http://www.die.gov.tr/tkba/istatistikler.htm
eğitim sen, eylül 2004
eğitimin sorunları raporu,
sabah gazetesi, 15.06.2004 , fatih ertürkün haberi.
[2] sabah gazetesi, 15.06.2004, fatih ertürk
[3] ankara ticaret odasının "ab kapısında sivil toplum dosyası" konulu araştırma dosyası.
diyanet işleri başkanlığı
3 mart 1924 yılında demokratik-laik cumhuriyetin ilk icraatlarından biri olarak kurulmuştur.
tamamen gereksiz bir devlet kurumu. ama zamanında önemli işler yapmış, inkılaplar için fetva vermiş, şu zamanda da bi kıymet-i harbiyesi kalmamıştır. atatürk ün halifeliği kaldırmasından sonra, halkın tepkisine karşı bir direnç olarak kurulmuş olabilir.
kpss sonucunda yapılan memur alımları içinde aslan payının düştüğü kamu kurumu.kılavuzda rahat bir 15 sayfası var.
(bkz: maşallah)
(bkz: maşallah)
kafası az birşey çalışan dindar tabiri altına girecek cumhuriyetçi bireyin, olmasındansa, olmamasını tercih edeceği kurum.
ordudan sonra en çok bütçenin ayrıldığı tc kurumudur.m. kemalin her nasılsa laiklik amaçlayarak kurduğu ve devlet eliyle belirli bir dinin belirli bir mezhebinin temsilcisi durumunda olan kurumdur da.
1.122.203,000 ytl bütçenin ayrıldığı ve bu bütçeyle içişleri, dışişleri, çevre ve orman, bayındırlık, ulaştırma, sanayi ve ticaret, enerji, kültür ve turizm bakanlıklarından kat be kat daha fazla ödenek alan kurumdur.
bu kurumun çalışanları genelde uyuz insanlardır konuşmak pek mümkün değildir bunlarla doğru bildikleri şeyler için acaba yanılıyormuyum diye akıllarından hiç geçirmezler bu kurumun sevilecek tek yönü vardır yemekhanesinde çıkan yemekler oldukça lezzetlidir.
hrant dinkin cenaze töreni için de saçma sapan atan tutan bütçesi devasa olmasına rağmen tcdeki her bireyi kapsamayan gericiler kulübü.
aşağıdaki haber birgun gazetesinden aynen alınmıştır.
hrant dinkin cenaze töreni, aynı dini paylaşmayan binlerce insanı buluştururken, diyanet işleri başkanlığının "müslümanların, gayrimüslimlerin cenaze töreninde rahmet dilemesinin caiz olmadığı" yönündeki açıklaması kafaları karıştırdı. diyanet işleri başkanlığının internet sitesinde yer verilen bilgilere göre, "müslümanlar gayrimüslimlerin cenaze törenlerine katılabilirler. ancak, böyle bir merasime katılan kişinin, diğer dinlere ait dua, ibadet ve benzeri dînî ayin ve rimellerin icrasına katılması ve gayrimüslim ölüler için rahmet dilemesi caiz değildir. taziye ve teselli amaçlı olarak, bu tür ziyareder yapılabilir." dini sorulan cevaplandırma komisyonunun merak edilen sorulara verdiği yanıüara göre, cenazelerde ölen kişileri alkışlamak da caiz değil. sitede konuyla ilgili şu bilgiler yeralıyor: "cenazenin ardından kabre kadar gitmek sünnettir. cenaze merasimlerinin ölen bir müslümana yapılması gereken son bir vazife olması yanında, yaşayanlara yönelik ölümü hatırlatmak, âhireti düşünerek ibret almak gibi amaçları vardır. bu nedenle cenaze törenlerinde bağırıp çağırmak, yüksek sesle ağlamak, ölen kişileri alkışlamak, slogan atmak, ıslık çalmak, zılgıt çekmek, tezahürat yapmak caiz değildir. islâm alimleri, değil bu gibi taşkınlıkları, cenaze merasimlerinde yüksek sesle tekbir getirmeyi bile hoş karşılamamışlar, mekruh kabul etmişlerdir. bu itibarla cenaze merasiminde hazır bulunanların sükûnet ve vakarla cenazeyi takip etmeleri gereklidir. bu ölen kimseye gösterilecek saygının da bir gereğidir."
aşağıdaki haber birgun gazetesinden aynen alınmıştır.
hrant dinkin cenaze töreni, aynı dini paylaşmayan binlerce insanı buluştururken, diyanet işleri başkanlığının "müslümanların, gayrimüslimlerin cenaze töreninde rahmet dilemesinin caiz olmadığı" yönündeki açıklaması kafaları karıştırdı. diyanet işleri başkanlığının internet sitesinde yer verilen bilgilere göre, "müslümanlar gayrimüslimlerin cenaze törenlerine katılabilirler. ancak, böyle bir merasime katılan kişinin, diğer dinlere ait dua, ibadet ve benzeri dînî ayin ve rimellerin icrasına katılması ve gayrimüslim ölüler için rahmet dilemesi caiz değildir. taziye ve teselli amaçlı olarak, bu tür ziyareder yapılabilir." dini sorulan cevaplandırma komisyonunun merak edilen sorulara verdiği yanıüara göre, cenazelerde ölen kişileri alkışlamak da caiz değil. sitede konuyla ilgili şu bilgiler yeralıyor: "cenazenin ardından kabre kadar gitmek sünnettir. cenaze merasimlerinin ölen bir müslümana yapılması gereken son bir vazife olması yanında, yaşayanlara yönelik ölümü hatırlatmak, âhireti düşünerek ibret almak gibi amaçları vardır. bu nedenle cenaze törenlerinde bağırıp çağırmak, yüksek sesle ağlamak, ölen kişileri alkışlamak, slogan atmak, ıslık çalmak, zılgıt çekmek, tezahürat yapmak caiz değildir. islâm alimleri, değil bu gibi taşkınlıkları, cenaze merasimlerinde yüksek sesle tekbir getirmeyi bile hoş karşılamamışlar, mekruh kabul etmişlerdir. bu itibarla cenaze merasiminde hazır bulunanların sükûnet ve vakarla cenazeyi takip etmeleri gereklidir. bu ölen kimseye gösterilecek saygının da bir gereğidir."
bugünkü yazisinda can dündar tarafindan devletin diger kurumlariyla bütcesinin karsilastirildigi sünni islam yorumunu yaymaktan sorunlu pardon sorumlu kurulus. kusmak istiyorum sadece rakamlara bakinca:
türkiyede kaç okul var?
67 bin...
kaç hastane var?
1220...
kaç sağlık ocağı var:
6 bin 300...
peki kaç cami var?
85 bin...
her 60 bin kişiye 1 hastane düşerken, 350 kişiye 1 cami düşüyor.
peki kaç kilise var?
270...
kaç cemevi var?
100.
* * *
türkiyede kaç doktor var?
77 bin...
peki kaç din görevlisi var?
90 bin...
türkiyede her 900 kişiye bir doktor düşerken, her 780 kişiye bir din görevlisi düşüyor.
eğitim-sene göre türkiyenin 200 bin öğretmen açığı var.
* * *
türkiyede kaç kütüphane var?
1435...
almanyada kaç kütüphane var?
11 bin...
türkiyenin kaç kentinde devlet tiyatrosu var?
13...
kaç kentte kuran kursu var?
81...
bu kursların toplam sayısı kaç?
3852...
* * *
türkiyede 1 opera derneği var; 11 bale, 10 heykel, 18 resim, 18 sinema, 38 tiyatro derneği var.
peki kaç tane "cami yaptırma derneği" var?
35 bin...
* * *
içişleri bakanlığının bütçesi ne kadar?
783 trilyon...
ulaştırma bakanlığının?
678 trilyon...
bayındırlık ve iskân bakanlığının?
677 trilyon...
kültür ve turizm bakanlığının?
632 trilyon...
sanayi ve ticaret bakanlığının?
280 trilyon...
enerji ve tabii kaynaklar bakanlığının?
249 trilyon...
çevre ve orman bakanlığının?
404 trilyon...
sadece sünnileri temsil eden diyanet işleri başkanlığının bütçesi ne kadar?
1.3 katrilyon...
8 bakanlığın bütçesi kadar...
22 üniversitenin toplam bütçesine denk...
* * *
diyanet işleri başkanlığı bütçesinin yıldan yıla büyümesine bakalım:
1997de 66 trilyon.
1998de 119...
1999da 180...
2000de 270...
2001de 302...
2002de 553...
2003te 771...
2004te 1 katrilyon...
2005te 1 katrilyon...
2006da 1,3 katrilyon...
2007de 1.7 katrilyon...
* * *
bir ülke, diyanete, bütün üniversitelerine ayırdığı bütçe kadar pay ayırıyor ve bunu son bir yılda ikiye katlıyorsa, doktordan, öğretmenden fazla imam yetiştiriyorsa, hastane değil cami yaptırıyor, kütüphaneden çok kuran kursu açıyorsa, o ülkenin durup bir daha düşünmesi gerekmez mi?
http://www.milliyet.com.tr/2007/06/21/yazar/dundar.html
türkiyede kaç okul var?
67 bin...
kaç hastane var?
1220...
kaç sağlık ocağı var:
6 bin 300...
peki kaç cami var?
85 bin...
her 60 bin kişiye 1 hastane düşerken, 350 kişiye 1 cami düşüyor.
peki kaç kilise var?
270...
kaç cemevi var?
100.
* * *
türkiyede kaç doktor var?
77 bin...
peki kaç din görevlisi var?
90 bin...
türkiyede her 900 kişiye bir doktor düşerken, her 780 kişiye bir din görevlisi düşüyor.
eğitim-sene göre türkiyenin 200 bin öğretmen açığı var.
* * *
türkiyede kaç kütüphane var?
1435...
almanyada kaç kütüphane var?
11 bin...
türkiyenin kaç kentinde devlet tiyatrosu var?
13...
kaç kentte kuran kursu var?
81...
bu kursların toplam sayısı kaç?
3852...
* * *
türkiyede 1 opera derneği var; 11 bale, 10 heykel, 18 resim, 18 sinema, 38 tiyatro derneği var.
peki kaç tane "cami yaptırma derneği" var?
35 bin...
* * *
içişleri bakanlığının bütçesi ne kadar?
783 trilyon...
ulaştırma bakanlığının?
678 trilyon...
bayındırlık ve iskân bakanlığının?
677 trilyon...
kültür ve turizm bakanlığının?
632 trilyon...
sanayi ve ticaret bakanlığının?
280 trilyon...
enerji ve tabii kaynaklar bakanlığının?
249 trilyon...
çevre ve orman bakanlığının?
404 trilyon...
sadece sünnileri temsil eden diyanet işleri başkanlığının bütçesi ne kadar?
1.3 katrilyon...
8 bakanlığın bütçesi kadar...
22 üniversitenin toplam bütçesine denk...
* * *
diyanet işleri başkanlığı bütçesinin yıldan yıla büyümesine bakalım:
1997de 66 trilyon.
1998de 119...
1999da 180...
2000de 270...
2001de 302...
2002de 553...
2003te 771...
2004te 1 katrilyon...
2005te 1 katrilyon...
2006da 1,3 katrilyon...
2007de 1.7 katrilyon...
* * *
bir ülke, diyanete, bütün üniversitelerine ayırdığı bütçe kadar pay ayırıyor ve bunu son bir yılda ikiye katlıyorsa, doktordan, öğretmenden fazla imam yetiştiriyorsa, hastane değil cami yaptırıyor, kütüphaneden çok kuran kursu açıyorsa, o ülkenin durup bir daha düşünmesi gerekmez mi?
http://www.milliyet.com.tr/2007/06/21/yazar/dundar.html
parayı cukkayla götüren ,sadece islamo faşizmin ya da yeşil komunizmin işine yarayacak olan kuruluştur,hanefi-sünni olmayanlardan dahi s.ke s.ke aldıkları vergiler vasıtasıyla, aldığı paralar yoluyla bu toplumlar üzerinde baskı kurmaya ve onların inançlarını tanımamaya çalışır...
dergisinde mevlananın ne olursan ol gel sözünü ebu said ebul-hayra ait olduğunu söyleyen kurum.
sperm bankası ve taşıyıcı anneliği zina kabul etmiş ve haram saymış kurumdur. vatandaşın bütün dini soru ve sorunlarını çözmüş, bu konulara da el atmıştır. aferindir...
dini konularda gazetecilerden, hukumetten, iktidardan, sokaktaki amcamdan, henuz uc yasindaki kardesimden daha az beyanat veren kurumdur.
çok önemli işlere imza atan, ama kimsenin gözüne giremeyen kurumdur.
o kadar kolay değildir öbür dünyanın işlerini halletmek. diğer tüm bakanlıklar ne yapıyor, yok efendim yol yapıyorlar(!), yok efendim hastane yapıyorlar(!), yok efendim neymiş, okul yapıyorlar(!). ancak bu güzide bakanlığımız, köyümüzdeki, bucağımızdaki, kasabamızdaki, hatta metropolümüzdeki 14. yüzyıldan kalma örümcek beyinlilerin gerizekalı sorunlarını halletmek için yılda 2 katrilyon destek alıyor. yok neymiş, efendim şimdi bir gayrimüslim ölmüş, biz oraya gidersek caiz miymiş, değil miymiş? yok benim amca oğlu vardı, taş gibi adamdı, bir anda ölüverdi. onun organlarıyla başkalarını yaşatmak caiz miymiş, değil miymiş?
hangi yüzyılda yaşıyorsunuz lan? önce insan olun.
sonra aydınlar "bu ülkenin yüzde doksanı aptal" ya da "bu ülkede yaşanmaz, gidiyorum ben" deyince olay çıkıyor.
o kadar kolay değildir öbür dünyanın işlerini halletmek. diğer tüm bakanlıklar ne yapıyor, yok efendim yol yapıyorlar(!), yok efendim hastane yapıyorlar(!), yok efendim neymiş, okul yapıyorlar(!). ancak bu güzide bakanlığımız, köyümüzdeki, bucağımızdaki, kasabamızdaki, hatta metropolümüzdeki 14. yüzyıldan kalma örümcek beyinlilerin gerizekalı sorunlarını halletmek için yılda 2 katrilyon destek alıyor. yok neymiş, efendim şimdi bir gayrimüslim ölmüş, biz oraya gidersek caiz miymiş, değil miymiş? yok benim amca oğlu vardı, taş gibi adamdı, bir anda ölüverdi. onun organlarıyla başkalarını yaşatmak caiz miymiş, değil miymiş?
hangi yüzyılda yaşıyorsunuz lan? önce insan olun.
sonra aydınlar "bu ülkenin yüzde doksanı aptal" ya da "bu ülkede yaşanmaz, gidiyorum ben" deyince olay çıkıyor.
türkiyedeki azınlık dinlerinin islam dini mensupları tarafından ezilmemesi için kurulmuş kurumdur.
bakanlık değil başkanlık olan kurumdur.
(bkz: müftülük)
o degilde bu kurumun baskani papaya turkiye ziyaretinde cok saglam ayar vermisti.
(bkz: papa onaltinci benedict)
(bkz: papa onaltinci benedict)
2003’ten bu yana kurumun başkanlığını sürdüren ali bardakoğlu görevden alınmıştır. bakan faruk çelik yeni yapılanmaya gidilecek bambaşka planlar var falan dese de asıl nedenin ali bardakoğlu’nun kürt ve alevi açılımlarına beklenen desteği vermemiş olduğu söyleniyor.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?