dinlenilen şarkıyla içinde bulunulan anin uyusmasi

özlenen eski sevgiliyi hayal ederken dinlenen parça,
özlenen eski sevgili yanınızda otururken çalıyorsa,
insanı biraz eskitir.
istenen an, istenmeyen parçaya denk gelmiştir.

başedilebilinenin üstüne çıkar acılar ve yılgınlık ama yıkımda değildir sonuçta.
o an salya sümük olunsa bile, hayat yinede devam eder.
hatta aradan yıllar geçince, üstü kapanan acılar işte böyle entry’lere bile konu olur.

yaşamak ne güzel şey. çiçekler, böcükler felam.

(bkz: mutluyum mutlusun mutlumular)

bu durumu farklı bir başlıkla anlatamazdım.hemen açıklamasını yapalım,sis perdesi aralansın.
güneşli ılık güzel bir bahar günü durakta otobüs beklerken kulakta mp3 şarkı dinlerken gelen otobüse binilir,ücret ödenir.arkalara doğru ilerlenir oturacak yer bulabilmek için.sonun da 4lü karşılıklı oturulan yerlerden birine suratta boş yer bulmuş olmanın sevinciyle oturulur.
sonrasında karşınızdaki bir çift gözle karşılaşılır.gayri ihtiyari göz teması kesilir.daha sonrasında dayanılamaz tekrar bakılır delicisine bakan bir çift göze.bu sırada mp3te pink martini lets never stop falling in love çalmaya başlar.pencereden giren güneş ışığı suratınıza vurmakta akabinde pencereden ılık ılık bahar esintisi yüzünüzü yalamaktadır.
izlenildiğinizi haissedersiniz,tamda karşınızdadır,gülümsemek istersiniz yediremezsiniz.başka taraflara bakıyormuş gibi çaktırmadan tekrar bakarsınız tekrar çakışır bakışlar.bu sırada her zaman trafikten geberen altunizade köprü girişi bomboştur.otobüs hızla ilerlemekte kulağınızdaki tatlı ezgi devam etmektedir.
bakışlar devam eder bir süre daha iki tarafta çekingen devam eder sessiz dansınına, ancak biraz cesaret ve zaman gerektirir yaşanan durumun nihayete ermesi.
sonunda şarkının sonu gelir.karşımda oturan güzel surat isteksizce düğmeye basar.durağa yaklaşılır,şarkı devam ederken.durağa gelir otobüs.güzel surat iner,şarkı biter,otobüs yoluna devam eder.

onca para harcanıp alınmış ve kasıntılardan kullanıcısına gina getiren bilgisayar karşısında, sakinlemek için kendini müzike vermiş insanın, hemen dinginleşmek için tıkladığı cartel grubunun şarkısı;
-naber lan keriz!!! naber lan keriz !!!

ağlatır çoğu zaman. daha sonra dinlemeye korkarsın şarkıyı türküyü vesaireyi

işte tam da bu anı ölümsüz kılan olay. artık o an her fırsatta hatırlanır.

(bkz: sarkilardan fal tuttum)

(bkz: hoşçakal)

#780538

karşı taraf size şarkı gönderir.butonu mavi mavi yanmaya başladığında hevesle bakarsınız şarkı geldi mi diye.ama karşınıza çıkan .....,.... kaynağından alınamadı uyarısıdır.kulağınızda ise şebnem ferah haykırır:

düştün mü seeeen! düştün mü sen!

(bkz: çakıl taşları)

(bkz: dj ege çubukçu)
(bkz: yaz geldi)

-mitili- (#783497) peki ctrl+alt+del yapınca windows görev yöneticisi çıkıyo. bu mantıkla alt gr+del yapınca da çıkması lazım. çıkmıyo.......

deborah->mitili: ben enrtylerimi alıp gideyim.

(bkz: gidelim buralardan)

beni geçirmeye mitili gelsin,
ya dönülür ya dönülmez kimse üzülmesin.
gidelim buralardan dayanamıyorum.

yayınımıza burada son verirken sıradaki şarkımızı tüm yoldaşlarıma,tatlı su sazanlarına armağan ediyorum.

çakır’ı düşünürken hekimoğlu türküsünün çalması mesela. sonradan da farkedersiniz ki siz aslında kurtlar vadisi’nin ilk bölümlerini izliyorsunuzdur. hayatın ne kadar tuhaf bir şey olduğunu düşünürsünüz. sonra bir sigara yakarsınız ve... içersiniz anasını satim..