denizlerin türküsü

betterthan
deniz gezmisin kendi sesinden savunmasi olan turku savunmasinda sunlari soylemektedir..


ben, yusuf aslan, hüseyin inan, sinan cemgil ve alparslan özdoğan beraberdik.
iddianameye karşı diyeceklerim mevcuttur, iddianame kelle istemek için hazırlanmıştır. yapılan tahliller yanlıştır, hatalıdır, değerlendirmeler keza isabetsizdir. yalnız biz varlığımızı hiçbir karşılık beklemeden esasen türk halkına armağan etmiş bulunuyoruz ve türk halkı ve devletin bağımsızlığına armağan etmiş bulunmaktayız.. bu sebeple ölümden çekinmiyoruz.

biz hiçbir zaman bütün çabamıza rağmen türkiye’nin bağımsızlığını temin edemedik. bugüne kadar da bu özlem içinde kaldık.
iddianamede geçen ve bana affedilen bir cümleyi kabul etmiyorum.

ben silahımı halka ve orduya karşı kullanmadım, ancak vatan hainlerine karşı kullanmak maksadıyla taşıdım ve halka ve orduya karşı kullanırım, şeklinde beyanda bulunmadım.

öteden beri arzetmiş olduğum gibi, bu ülkede anayasa’yı en fazla savunanlar bizleriz. anayasa’yı ihlal edenlerse ortadadır. anayasa’nın uygulanmasını isteyen gene bizleriz. anayasa’yı uygulamayan yavuz kimselerse hâlâ ortadadır. ve yine o kişiler bizim kellemizi istemektedirler.

iddia makamı bizim vermekte olduğumuz bağımsızlık savaşına karşıdır. türkiye cumhuriyeti anayasasına karşı, reformlara karşıdır.

onlar 36 milyonluk ülkenin bütün yükünü 20 gencin üzerine yıkmaya alışmışlardır.
bizi bağımsız bir ülkenin çocukları olmaktan mahrum eden hepiniz dahil, sizlersiniz.

ve sonunda idam isteği ile buraya getirildik.

türkiye’nin bağımsızlığından başka hiçbir şey istemedik ve hayatımızı bu yola koyduk, varlığımızı türkiye halkına armağan ettik. bunun aksini iddia edenler vatan hainidir.

biz stratejik olarak düşüncelerimizi hiçbir zaman saklamayız. hangi şartlar altında olursak olalım bunu açıkça söyleriz. düşüncelerimizi mezara kadar götürürüz. nasıl burada namluların ve dipçiklerin gölgesi altında konuşuyorsak, düşüncelerimizi her zaman açıkça ifade ederiz.

tarih evvelce bunu yapanları nasıl temize çıkarmışsa bizi de temize çıkaracaktır. buna da inanıyoruz.

profesyonel devrimci bugünün türkiye’sinde kendini hayatı boyunca türkiye’nin bağımsızlığına adayan kimsedir.

fikir özgürlüğünü ve anayasayı paravan yapanlar önceleri atatürkçü geçinirken, onun fikir ve şahsiyetini de küçük görmeye başladılar şeklinde ve sadece mustafa kemal tarafını beğeniyorlardı şeklinde bir cümle mevcuttu. bunu kesin olarak reddediyorum, asla kabul etmiyorum. diğer yurtseverler de bunu kabul etmez, bu kasten tahfif edilmek isteniyor, gerçekler örtülmek isteniyor. bu cümle art niyetle hazırlanmıştır. bu memlekette mustafa kemal’e gerçekten sahip çıkanlar varsa onlar da bizleriz.

35 milyon metrekare vatan toprağı işgal altında iken bizim milli bütünlüğü bozmakla suçlanmamız gülünçtür. mustafa kemal sağ olsaydı bugün çok şaşırırdı.
hareketimiz tamamen anayasal bir harekettir. anayasanın başlangıç ilkesinde belirtilen ulusun zulme karşı direnme hakkını kullandık. bu sebeple anayasal bir davranışta bulunduk.
yaptıklarımızın haklı olduğuna inanıyorum. halen de bu inancı taşıyorum.

türkiye’nin bağımsızlığından başka bir şey istemedim ve bu sebeple amerikan emperyalizmine ve işbirlikçilerine karşı mücadele verdik. bundan dolayı ölümden korkmuyoruz. onu ancak işbirlikçiler düşünsün ve ancak onlar kendi canının telaşına düşsün ve ben 24 yaşındayken kendimi türkiye’nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyorum."

su anda bile okunmasi ve derslerin cikartilmasi gerektigini dusunuyorum.
olu beden
grup yol’un söylediği türkü.. baslarken mahkeme karariyla baslar. ortasinda ve sonunda deniz gezmisin kendi agzindan savunmasi baslar.oyle yurek parcalayicidir ki bu, tamamini dinleyemem hic bir zaman.iste ataturk genci dersiniz o zaman.iste yurdu emanet ettikleri insanlar.
olurmu ecelsiz üç cani almak
olurmu gülleri dalindan kirmak
utansin gökyüzü utansin toprak
ağlasin gökyüzü kizarsin şafak

üç yürek üç fidan üç güzel insan
devrimin üç gülü dillere destan

denizim oy, yusufum oy, yoldasim oy, hüseyinim oy

zamanin gündüze çaldiği bir şafak
ilkbahari sonbahara çevirdi alti mayis
dünyanin dönüşüyle ölüme akti zaman
güneş süsü verilmiş cellat,
bembeyaz karanliğa alip götürdü canlari

üç yürek üç can üç sonsuz
yürüdüler darağacina korkusuz
adimlari hapsedilsede yargisiz
asilir mi bu üç yürek?
asilir mi bu üç heval sorgusuz?

denizlerin, yusuflarin, hüseyinlerin türküsüdür bu
dalgalar, meydanlar ve dağlar söyler bu türküyü
baldirandir yüreğimizdeki ey yoldaş
gölgesiz ve kefensiz gidenlerin
türküsüdür bu

ağitsiz ağlamaksiz halayli, türkülü
uğurlariz gidenlerimizi
şimdi savurup bütün hüzünleri
köhne bir zamana
meydan okumak zehirli aynalara
ilk baharda kanayan bir yaprak misali
savrulmak özgürlüğe esen rüzgarla
bir şarki, bir şiir, bir islik ve
bir rüzgar selamiyla gidenlerin
denizlerin yusuflarin hüseyinlerin türküsüdür bu

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol