rahatlatır.içinizdeki tüm korku, hüzün, yalnızlık, karamsarlık, sinir vb duyguları önce kolunuza doğru akıtırsınız, sonra bir taş alıp tüm gücünüzle onu denize attığınızda hafiflemiş, ferahlamış gibi olursunuz.ama tabi uzun süreli değildir(her şey gibi).bir süre sonra o duygular daha da yoğun olarak geri döner..ama yine de rahatlatır!
denize tas atmak
sektirmesi vardir, dalgalarin kirildigi yerlere atmak vardir, en uzaga atmak vardir.. ruh haline gore degisir.. bazen hirstan atilir sinirden baskasini taslamak istenir de zavalli denizin su diye acimicak sanilan bagrina atilir -ki akabinde o tas kumlarin ya da baska taslarin oldugu dibe vurur ama deniz o kadar iyimserdir ve o kadar gormus gecirmistir ki yumusatir iste o darbeleri- bazen keyiften atilir mutluluktan kosturmak istenir ic ice sigmadiginda en uzaga en yuksege en cok ses cikaran atilir, bazen olur dusunurken atilir her tasta baska bi dusunce girer ya da cikar o kalin kafaya, bazen batilliktan atilir su kadar tas atarsam su kadar gune su olucak denir. bi insani en az bi agac kovuguyla konusmak kadar rahatlatir. eh tabi bazi embesil bunyeler agac kovuguyla konusmak kadar rahatlatiyosa bi sktrgt oeeeh diyebilir. dedigim gibi onlar zaten embesildir.!
bir refleks gibidir. eğer deniz kenarında çakıllık bir alanda bulunuyorsanız " bu taşlar buraya atılacak" deyip teker teker denize taşların fırlatılmasından ibarettir.
(bkz: taş kaydırmak)
bazı zamanlar deniz o kadar dingin olur ki; sanki zaman durmuş gibi hisseder insan. sanki canlı bir tablonun içindeymişcesine hiç bir şey kıpırdamaz. her şey yerli yerindedir. ortalıkta kimsecikler yoktur. rüzgar bile kendisini rolantiye almıştır. bu aşırı dinginlik ve katıksız huzur hali, özellikle büyük şehrin hengamesinden ve gürültüsünden kaçıp gelmiş bünyeleri sarsar. yerden bir çakıl yada ona benzer bir şey alınır. denizin cam gibi berrak ve pürüzsüz yüzeyine doğru fırlatılır.
kısa süreli şüphe hali son bulur. zaman tekrar akmaya başlamıştır.
kısa süreli şüphe hali son bulur. zaman tekrar akmaya başlamıştır.
kişinin karşısında oturan deniz isimli arkadaşına bir anda sinirlenerek önündeki çorba dolu tası arkadaşına fırlatması eylemidir.
(bkz: taş sektirmek)
kiyisinda durulan denize bir satasma halidir. tas temin edilemedigi durumlarda deniz kabugu, gazoz kapagi artik ne bulunursa inatla suya saldirilir. ruhumuzdaki bir rahatsizligin sonucu mudur diye merak konusu bir harekettir. ufacik cocuklar bile ki aslinda en cok da onlar, nedense inatla yerden bir seyler alip firlatirlar denize. oysa ki deniz onlara/bize ne yapmistir ki?
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?