yaslandikca gotu saglama almak icin midir neden kendini dine falan vermistir.ee tercihtir fazla sorgulanmamalidir..
cüneyt arkın
eskiden bir tv. reklaminda buzdolabina ucan tekme atmistir..bu tekmenin etkisinde kalan cocuklar gunumuzde buyumuslerdir ve en kucuk arbede sirasinda bile karateyi kimden ogrendiklerini belli eder tarzda hareketler yapmaktadirlar...
oynadigi filmlerde dusmanlari ne kadar cok olursa olsun etrafinda dans ederek doner dururlar ve oncekiler dayagini yedikce sirayla kavgaya girerler.
hadi dur,cuneyt arkin hakkinda bir entry giriyim dedigim an,ilean’in entrysini gorup de arkadasla kalplerimizin bir oldugunu dusundum.hayret yani..
neyse,cuneyt abimiz,aktör olmadan önce,doguda herhalde mecburi hizmet,doktormus.bir gun mezralardan birine,hasta bir kadinin imdadina yetismis."heyt be malkocoglu,fakir fukaranin yaninda"
muayene bittikten sonra,kapida kadinin kocasi ve akrabasi durdurmuslar onu,pantolonunu ve kilodunu indirmisler ve aletini konrtol etmisler,girmis mi cikmis mi,islak mi diye.
acaba nasil hissetmistir o an diye dusunur dururum.
neyse,cuneyt abimiz,aktör olmadan önce,doguda herhalde mecburi hizmet,doktormus.bir gun mezralardan birine,hasta bir kadinin imdadina yetismis."heyt be malkocoglu,fakir fukaranin yaninda"
muayene bittikten sonra,kapida kadinin kocasi ve akrabasi durdurmuslar onu,pantolonunu ve kilodunu indirmisler ve aletini konrtol etmisler,girmis mi cikmis mi,islak mi diye.
acaba nasil hissetmistir o an diye dusunur dururum.
karatecan adli dizide kucuk onur ile oynamisligi vardir.yazik oldu tabi.
asil meslegi doktorluktur ama hicbir zaman doktorluk yapmamistir..
belediye baskanligi secimlerine fahrettin cureklibatur ismiyle katilinca halk tarafindan linc edilmek istenmistir ve ayrica haberturk spikeri ile opusmeye calismistir:
c.a: bak mesela ben hicbir zaman filmlerimde bir kadinla opusmedim.
spi.: hic mi opusmediniz?
c.a: hic opusmedim
spi.: ama bize opusmus gibi geldiniz?
c.a: hayir. siz niye oyle sandiniz biliyor musun? ben opusmus gibi yaptim bak gel mesela...
spi.: aman cuneyt bey?!
c.a: dur kiz korkma bak tam surasini operim bak!
belediye baskanligi secimlerine fahrettin cureklibatur ismiyle katilinca halk tarafindan linc edilmek istenmistir ve ayrica haberturk spikeri ile opusmeye calismistir:
c.a: bak mesela ben hicbir zaman filmlerimde bir kadinla opusmedim.
spi.: hic mi opusmediniz?
c.a: hic opusmedim
spi.: ama bize opusmus gibi geldiniz?
c.a: hayir. siz niye oyle sandiniz biliyor musun? ben opusmus gibi yaptim bak gel mesela...
spi.: aman cuneyt bey?!
c.a: dur kiz korkma bak tam surasini operim bak!
bir filminde sadece tansiyona bakarak tebrikler hamilesiniz diyebilen doktordur.
filmlerinde bazen serseri bir aşığı,bazen beş parasız bir babayı,bazen delikanlı bir mafya babasını,bazen de (en çok sevdiğim) malkoçoğlu olur!
tamam,kabul;filmler saçma biraz!10 kişi koca bizansı nasıl dövüyor diyorsunuz,ama çok hoşuma gidiyor o dövüşleri izlemek vw nedense asla kanalı değiştirmem izlerken.
(bkz: battal gazi)
tamam,kabul;filmler saçma biraz!10 kişi koca bizansı nasıl dövüyor diyorsunuz,ama çok hoşuma gidiyor o dövüşleri izlemek vw nedense asla kanalı değiştirmem izlerken.
(bkz: battal gazi)
en buyuk saheseri icin (bkz: alageyik).
asil adi fahrettin cureklibatur olan sinema sanatcisi.
başak burcu olurlar kendileri...
(bkz: george arkin)
efendim oynadığı her filmde şöyle bir sahne vardır ki, insan gülmekten yarılır;
cüneyt abimiz surlardan düşmanın üzerine atlar, fakat bir düzine kadar düşmanın hepsi mızraklarını cüneyt abimizin geliş yönüne doğrulturlar. normal olan, cüney abimizin yere düşmeden öte tarafa gitmesidir. ama öyle olmaz. nasıl olur bilinmez ama cüneyt abimiz topu topu 3 kişinin üzerine düşmesine rağmen ve ölmesi gerekmesine rağmen, bir düzine asker telef olur. şaşılacak iştir.
cüneyt abimiz surlardan düşmanın üzerine atlar, fakat bir düzine kadar düşmanın hepsi mızraklarını cüneyt abimizin geliş yönüne doğrulturlar. normal olan, cüney abimizin yere düşmeden öte tarafa gitmesidir. ama öyle olmaz. nasıl olur bilinmez ama cüneyt abimiz topu topu 3 kişinin üzerine düşmesine rağmen ve ölmesi gerekmesine rağmen, bir düzine asker telef olur. şaşılacak iştir.
#397580
yeşilçamın efsane aktörü,genelde vurdu kırdı filmlerle oynadığı kadar bir çok aktiste de jönlük yaparak renkli gözlerini ve dalgalı saçlarını beyazperde de görmemizi sağlamıştır.ancak geçen gün çılgın dershane filminde gördüm,gözümden düştü koskoca bizans fatihi,kara murat usta jön ne tür filmlerde oynuyor.karizmayı çizdirmeye gerek yoktu ama işte.
çevirdiği filmlerin dövüş sahnelerinde vücuduna aldığa her darbe sonrası tavuk gibi başını titreten abimizdir. sanıyorum konsantrasyon ile alakalı bir durumdur, bilemiyorum.
http://www.cuneytarkin.com.tr adlı web sitesine de sahip sanatçımızdır.
ali saydam’ın bugünkü yazısından:
"cüneyt arkın’dan tokat gibi web sitesi
“bu, babam için
bu, sıcaktan bunalan anam için
bu, cayır cayır yanan yavuklum için
bu da benim için
bırrrrrrrrrrrrr”
bilgisayarın başına oturdum... niyetim, bu replikten yola çıkıp, coca cola’nın yeni reklam filmi üzerine ‘halisane’ duygularımı (!) yazmaktı...
reklam filmini görmüşsünüzdür. cüneyt arkın’ın atına binip, bir marketin önündeki buzdolabından aldığı her bir şişeyi sepete koyarken kimin için olduğunu söyler... son şişenin kapağını parmağının ucuyla açıp (sakın denemeyin!) içtikten sonra ‘bırrrr’lamaya başlar... işte o reklamın üzerimde bıraktığı etkiyi yazacaktım...
yılların eskitemediği malkoçoğlu, kara murat cüneyt arkın’ın reklamdaki konumlandırılmasından söz edecektim. her zaman takdirle izlediğim, üniversitede okutulacak nitelikte başarılı iletişim projelerini hayata geçiren ve coca cola’nın beni ciddi şekilde şaşırttığından... nasıl erol büyükburç tiplemesi shubuo’nun marka vaadiyle uyuşmadı ise, arkın’ın marka vaadinin de coca cola’nın marka vaadiyle uyum sağlayamadığından vs. yola çıkacaktım...
işte tam bunları yazacakken, arkın’ın şu sıralar başka neler yaptığına bir bakayım dedim... bunun için internette kısa bir tur atmaya başladığımda ustanın resmi web sitesine rastladım (www.cuneytarkin.com.tr)
dakikalarca hayranlıkla ve şaşkınlıkla sitede dolaştım durdum ve yazmayı planladığım konudan tamamen uzaklara gittim.
bugün bir şöhret, “web sitem nasıl olmalı?”, diye sorsa, herhalde “cüneyt arkın’ın sitesine bak!” diyebilirim. biyografisinden filmografisine, fotoğraflarından ödüllerine, konferanslarından şiirlerine (yeni öğrendim, siz biliyor muydunuz?), basında hakkında çıkan haberlerden, ailesine ilişkin bilgi ve görsellere kadar yok, yok. en dikkat çekici olan ise ‘arkın market’... site üzerinden cüneyt arkın 2008 takvimini, t-shirtlerini, filmlerinin dvd’lerini, mousepad’lerini, hediyelik eşyalarını seçip, satın alabiliyorsunuz. tüketiciye yönelik iş yapan çoğu firmanın yapamadığını yapmış arkın.
itiraf edeyim, bu kadarını beklemiyordum. genç nüfus oranının oldukça yüksek olduğu ülkemizde en azından genç müzisyenlerin, sanatçıların web sitelerinin bu kadar nitelikli ve canlı olması gerekmez miydi? bence cüneyt arkın bu sefer filmlerindeki o meşhur tokatlarından ya da uçan tekmelerinden birini atmış sanal ortama.
cüneyt bey sizi yürekten kutluyorum. koca bir alkışı fazlasıyla hak ediyorsunuz..."
http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=128278,10,152
ali saydam’ın bugünkü yazısından:
"cüneyt arkın’dan tokat gibi web sitesi
“bu, babam için
bu, sıcaktan bunalan anam için
bu, cayır cayır yanan yavuklum için
bu da benim için
bırrrrrrrrrrrrr”
bilgisayarın başına oturdum... niyetim, bu replikten yola çıkıp, coca cola’nın yeni reklam filmi üzerine ‘halisane’ duygularımı (!) yazmaktı...
reklam filmini görmüşsünüzdür. cüneyt arkın’ın atına binip, bir marketin önündeki buzdolabından aldığı her bir şişeyi sepete koyarken kimin için olduğunu söyler... son şişenin kapağını parmağının ucuyla açıp (sakın denemeyin!) içtikten sonra ‘bırrrr’lamaya başlar... işte o reklamın üzerimde bıraktığı etkiyi yazacaktım...
yılların eskitemediği malkoçoğlu, kara murat cüneyt arkın’ın reklamdaki konumlandırılmasından söz edecektim. her zaman takdirle izlediğim, üniversitede okutulacak nitelikte başarılı iletişim projelerini hayata geçiren ve coca cola’nın beni ciddi şekilde şaşırttığından... nasıl erol büyükburç tiplemesi shubuo’nun marka vaadiyle uyuşmadı ise, arkın’ın marka vaadinin de coca cola’nın marka vaadiyle uyum sağlayamadığından vs. yola çıkacaktım...
işte tam bunları yazacakken, arkın’ın şu sıralar başka neler yaptığına bir bakayım dedim... bunun için internette kısa bir tur atmaya başladığımda ustanın resmi web sitesine rastladım (www.cuneytarkin.com.tr)
dakikalarca hayranlıkla ve şaşkınlıkla sitede dolaştım durdum ve yazmayı planladığım konudan tamamen uzaklara gittim.
bugün bir şöhret, “web sitem nasıl olmalı?”, diye sorsa, herhalde “cüneyt arkın’ın sitesine bak!” diyebilirim. biyografisinden filmografisine, fotoğraflarından ödüllerine, konferanslarından şiirlerine (yeni öğrendim, siz biliyor muydunuz?), basında hakkında çıkan haberlerden, ailesine ilişkin bilgi ve görsellere kadar yok, yok. en dikkat çekici olan ise ‘arkın market’... site üzerinden cüneyt arkın 2008 takvimini, t-shirtlerini, filmlerinin dvd’lerini, mousepad’lerini, hediyelik eşyalarını seçip, satın alabiliyorsunuz. tüketiciye yönelik iş yapan çoğu firmanın yapamadığını yapmış arkın.
itiraf edeyim, bu kadarını beklemiyordum. genç nüfus oranının oldukça yüksek olduğu ülkemizde en azından genç müzisyenlerin, sanatçıların web sitelerinin bu kadar nitelikli ve canlı olması gerekmez miydi? bence cüneyt arkın bu sefer filmlerindeki o meşhur tokatlarından ya da uçan tekmelerinden birini atmış sanal ortama.
cüneyt bey sizi yürekten kutluyorum. koca bir alkışı fazlasıyla hak ediyorsunuz..."
http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=128278,10,152
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?