öncelikle uzun bir entari olacak. tanımlarda ve anlatımda anlama kolaylığı olması açısından bazı terimleri başta tanımlayacağım. sonrasında ufak bir giriş, olayları birbirine bağlayarak devam ettiğimiz gelişme ve günümüz değerlerine bağlayabilirsem, güzel bir çıkış. takiben de araştırmak isteyenler için birkaç güzel kaynak, unutmazsak da bir tanım eklemeyi düşünüyorum.
kanunlaştırma, iki manada kullanılır. genel anlamda kanunlaştırma, kanun halinde kural koyma, kısaca kanun yapma demektir. bu anlamda kanunlaştırma için eski dilde "taknin" kelimesi kullanılırdı. özel manada kanunlaştırma ise, belirli bir alana ilişkin, dağınık halde mevcut olan yazılı veya yazısız bütün hukuk kurallarının sistemli olarak derlenmesi demektir. bu kanunlaştırma "tedvin" olarak adlandırılır. fransızca karşılığı : codification (kodifikasyon). arapça bir kelime olan "tedvin" kelimesini kullanmak istemeyenler fransızca kodifikasyonu kullanırlar. [burda kaynakça belirtmek istiyorum x1 olsun] konuyu fazla dağıtmadan,
cıc olarak kısaltacağımız corpus ıuris civilis, yeryüzünde yapılan ilk tedvindir. doğu roma imparatoru ıustinianus tarafından yapılmıştır. [x1] yani ıustinianus kanun koyarak cıc diye bildiğimiz külliyatı oluşturmamış, önceki hukuki olay ve kanunların "kanunlaştırılması" için bir kurul toplayarak bu külliyatı oluşturmuştur.
ıustinianus, büyük roma imparatorluğu'nun siyasal bakımda olduğu gibi, hukuk açısından da en parlak dönemi olan principatus dönemi'nin hukukunu, yani klasik dönem hukukunu, çağının toplumsal ve ekonomik gerçeklerine uygun düşecek ve gereksinmelerini karşılayacak oranda değiştirerek yeniden geçerli kılmak istiyordu. [x2] anlayacağınız, ıustinianus'un amacı; eski -ihtişamlı- roma imparatorluğu'nu canlandırmak amacıyla kazandığı büyük savaşlarla gelen siyasi birliği hukuk açısından tamamlamak ve pekiştirmekti. [cümlenin birazı benim ama hala x2]
amaç uygulanacak hukuku derlemek olduğundan, cıc bir kanun kitabı olarak düşünülmüştü. [x2] tedvin yöntemlerine kısaca girecek olursak, modern hukuki derlemeler genelden özele doğru yapılır. ancak cıc yukarıda kısaca değindiğimiz üzere, özel olaylardan yola çıkarak hazırlanmıştır. bu durum cıc'den her durumda uygulanabilek genel kurallar çıkarmayı zor bir hale getirdiği için, cıc'nin kanun olarak uygulanmaya çok da elverişli olduğunu söyleyemeyiz. [x2]
ufak bir sorun daha var. cıc neredeyse tümüyle latince yazılmıştı. doğu roma imparatorluğunda ise yunanca konuşuluyordu. buna ek olarak hacimsel manada bu kadar büyük bir derlemeyi sıradan bir hukuk uygulayıcısının öğrnemesi, imkansıza yakındı. bu durum cıc'nin yayımlanmasından kısa süre sonra yunanca özetlerinin ortaya çıkmasına yol açtı. [x2]
cıc'nin 4 bölümden oluştuğu söylenir. oysa, ıustinianus bu derlemeyi 3 bölüm olarak tasarlamıştı. 4. bölüm ortaçağ'da eklendi. [x2]
bugün elmizde bulunan cıc baskılarındaki düzenleniş şöyledir: [x2]
1.ınstitutiones
2.digesta
3.codex
4.novellae
5.ınterpolatio'lar ve glossa'lar
önceki entaride ilk dört bölüm açıklandığı için aslında bölüm olmayan ancak bilinen kaynaklarda bölümler incelenirken karşımıza çıkan ınterpolatio'lara ve glossa'lara kısaca değinmek istiyorum.
digesta ve codex derlemeleriyle bize kadar gelen hukuk, arı klasik dönem hukuku olmayıp, doğu roma imparatorluğunun gereksinimlerine uydurulmak amacıyla değiştirilmiş ve düzeltilmiş bir hukuktur. ıustinianus'un emriyle cıc'yi hazırlayanlar tarafından yapılan -bilinçli ve nitelikli- bu değişikliklere "ınterpolatio" denir. değiştirilen metinlere işaret edilmediğinden, interpolatio'ları kesinlikle saptamak büyük bir güçlük gösterir. [x2]
glossa'lar ise gerek hocaların, gerekse öğrencilerin cıc değerlendirmelerinde artık ihtiyaçları karşılamayan hükümleri belirtmelerinden dolayı ortaya çıkmıştır. bu tip açıklamalar kitapların satır aralarına veya kenar boşluklarına not edilmiş ve sonraki kopyalarda metine eklenmiştir. bu değişikliklerin de hemen görülme, saptanma gibi olanağı yoktur. [x2]
kısaca derleyecek olursak.
cıc, ıustinianus'un eski - ihtişamlı- roma imparatorluğunu canlandırmak için yapmış olduğu kanunlaştırma hareketidir. daha çok özel hukuki olayları, münferit olayları derlediğinden dolayı kanun olmak için ortaya çıkmasına rağmen hukuk derslerinin konusu olmuştur. umarım ileride "roma hukuku'nun hukuk eğitimindeki yeri ve önemi " üzerine de bir şeyler karalama fırsatı bulabilirim.
kaynakça
x1 : kemal gözler - hukuka giriş. kendisi kitabın başında okuyuculara uyarı başlığı altında, kitabın kağıt ve mürekkepten ibaret değildir, şeklinde bir uyarı ile telif hakkına dikkat çekmiş. plagiarism ( intihal ) (emek hırsızlığı) (akademik yazılarda daha çok olur) konusunda az önce çığır açmış olabilirim. ancak amaç bilgi aktarmaktı ve gerekli kaynakçayı gerektiği yerde gösterdiğim için kendisinin affına sığınıyorum.
x2 : prof.dr.özcan karadeniz çelebican - roma hukuku. öğrencisi olmasam da duyduğum kadarıyla bu yazıda yapmış olabileceğim intihalcikleri affedebilecek yücelikte bir hoca olduğunu düşünüyorum.
elimden geldiğince intihal'den kaçındım. ancak intihal çok derin bir konu olduğu için - öyle kaynakça verip işin içinden çıkamıyorsunuz- bu hataya bolca düştük. amaç bilgi vermekti ve bilginin fazlası istendiğinde bakılması gereken kaynakları da belirttiğim için, akademik bir makale de olmadığı için, biraz daha rahat hissediyorum.
ama insanlar okusun, işlerine yarasın diye konuşma tadında girdiğim, anlattıkça da anlatasım geldiği için uzun uzadıya yazdığım bu entari; bu kadar uzun olmasından dolayı okunmayacak. ironi.
-yakında devamını okuyayım butonu gelecek ve bu yüzden beni çarmıha germek isteyeceksiniz-
corpus iuris civilis
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?