yaşanılmış onca sene vardır,her biri türlü türlü musibetlerle,acılarla dolu.her gecen gün daha bir yalnızlaşan daha bir çirkinleşen ruhun kendi içinde ördüğü kalın duvarlar bir zamanlar büyülü masallarla engin bir cennete acılan kapıları tek tek kapatır ta ardına kadar.
yaşadıkça öğrenilen tüm kurallar ,gercekler kendi egemenlğini kurmuş hayatın düzeneğine eklenir farkında olmaksızın,bilmeksizin.büyüdükçe tanrı’nın yüreklere bağışladığı tüm yüce duygular şeytani hırslara,arzulara esir düşer adeta.
geriye dönüp bakıldığında ise yüzlerde pembe bir tebesüme dönüşecek cocukluk anıları kalmıştır sadece.onca sene acımaksızın kendi sonunu hazırlayan ruhların ayakta kalmış tek sütunudur cocukluk.
çocukluk anıları
hatırlayamadığın anıların zorla ebeveynler tarafından hatırlatılmasını istediğin anılar dizisi. "küçükken ne kadar leş olduğunu öğrenmeye çalışmanın çabası. genellikle sen çok uslu bir çocuktun, hiç sesin çıkmazdı" gibi yorumlarla biten hazin son.
insanın hayatı boyunca zaman zaman aklına gelen anılarının bir çoğunu oluşturan geçmiş günlerdeki anılar.
büyüyünce bu ben miydim vayy bee veya utandıran anılar
insani yasantisindan alip cocukluguna goturen hatiralar gecidi.
susam sokagiyla ilgili bir entry gorunce meydana gelen durum
bazen bir cizgi film,bazen bir kaza,hayal meyal hatirlanan,dert tasadan eser olmayan guzel gunlerden bize kalan tek sey.
hatirladigimda icimin huzurla doldugu ve o gunlere donme istegi uyandiran anlardir.
(bkz: ben kucukken cok salaktim)
akla gelince keske hic buyumeseydik,keske hep o zamanlarda ki gibi saf ve masum kalabilseydik,hayat denilen acimasiz oyunda dusmeden,dimdik ayakta kalabilmek icin debelenmeseydik dedirten anilar butunu.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?