doğuyu 1. sırada bitirerek nba finali için çok önemli bir avantaj yakalamıştır.
celtics ve miami nin 2-3 olacağını düşünürsek chicago doğu finaline kadar bu iki takımla eşleşmeyecek. ayrıca çok büyük olasılıkla boston ve miami yarı finalde birbirlerini yiyeceği için finale hangisi çıkarsa çıksın çok yorgun durumda olacak. bu da doğu finaline nispeten çok daha kolay bir rotadan çıkan chicago için büyük avantaj.
gönül onları nba finallerinde görmek, ömer aşık ın final performansına tanıklık etmek ister tabi.
chicago bulls
toronto raptors’ı 104-88 mağlup ederek doğu konferansında 8. sıraya yükselmiştir.
amerika ve meksika mutfağını içinde bulunduran ataşehirde bulunan bir restorant. en iddialı yemeği fajitadır.
tarihi:
1984 öncesi
chicago bulls packers ve stagsden sonra nbade mücadele eden 3. basketbol takımıdır. takım 1966/1967 sezonunda nbae girdi ve daha ilk sezonunda play off oynayan tek takım oldu. ancak sonraki dönemde 1970ler başlayana kadar sıra takımı olmaktan kurtulamadı. 1970lerde jerry sloan, bob love ve chet walker gibi defansif özelliği yüksek oyuncuların yanında oyun kurucu norm van lier ve pivot tom boerwinkle ile sert defansı ile başarılı olabiliecek bir kadro kurdu. ancak buna rağmen bir kez grup birinciliği hariç büyük bir başarı gelmedi.
1970ler ve 1980lerin ortasına kadar takım son derece kötü bir dönem geçirdi. bu dönemdeki en büyük başarı 1975deki grup liderliği oldu. bu kötü dönem 1984 yılında büyük şans draftta ile michael jordanın onlara gelmesiyle takımın kaderi birden değişti.
jordanlı yıllar
1984 nba draftında belki de nba tarihinin en yanlış draft seçimini portland yaparken bundan chicago bulls faydalanmış ve sonraki senelerde ligi domine etme şansına sahip olmuştur. chicago bulls o sene 3. sırada oyuncu seçme hakkına sahipti ve önünde houston rockets ve portland trail blazers vardı. rocketsin pivot ihtiyacı ve hakeem olajuwon gibi üstün yetenekli bir oyuncunun olması ile 1. sıradan hakeemin seçileceği kesin gibiydi. ancak 2. sıra için portlandın önünde michael jordan ve charles barkley gibi alternatifler varken sam bowieyi seçti ve chicago 3. sıradan jordanı seçti. bowie çok yetenekli oyuncu olmasına rağmen kariyeri boyunca sakatlıklarla uğraştı ancak jordan bullsun tarihini değiştirdi.
burada belki de jordanın ve bullsun en büyük şansı iki tarafında en uygun tercihi yapması oldu. jordan bir sene önce clyde drexlerı seçen portland yerine tamamen takımı kendisi üzerine kuracak bir takıma gelmiş ve bu sistem de başarıya ulaşmıştı.
gerçekten de takımın yeni sahibi jerry reinsdorf ve genel menejeri jerry krause takımı jordan üzerine kurmayı daha ilk sezonunda kararlaştırmışlardı. ve michael jordan ilk sezonunda sayı ortalamasında 3. top çalmada ise lig 4.sü oldu. uzun yıllar sonra bulls plaf-offa çıktı ve jordon yılın çaylağı ödülünü kazandı.
bir sonraki sezon bulls sezona oyun kurucu john paxson ve forvet charles oakley takviyesi ile girdi. sezonun başlarında jordan talihsiz bir sakatlık geçirdi ve takım play-offlara son sıradan girdi. jordan play-offlar öncesi takıma geri döndü. ancak karşılarında çok başarılı bir sezon geçiren larry birdlü boston celtics vardı. ve hiç maç kazanamadan seriyi kaybettiler. bu serideki ikinci maçta michael jordan 63 sayı atarak play offda bir maçta en çok sayı atan oyuncu rekorunu kırdı.
jordan her geçen gün ligi daha çok domine ediyordu. nitekim 1986-1987 sezonunu 37.1 sayı ortalamasıyla tamamladı ve chicago bulls tarihinde nba all star maçı oynamaya hak kazanan ilk oyuncu oldu. buna rağmen play-offlarda karşılarına yine celtics çıktı ve yine süpürüldüler. (maç kazanamadn seriyi kaybettiler.)
1987-1988 sezonu oyuncu seçimlerinde bulls yönetimi ve menejer krause çok doğru bir karar daha aldı. draftta seçtikleri olden polynicei seattle supersonics ile takasta kullandılar ve bu takımdan scottie pippeni aldılar. yine bu sene 10. sırada horace granti seçerek takımı oldukça güçlü bir duruma getirdiler. bu iki çaylak oyuncunun katkısıyla bulls normal sezonda 50 maç kazandı, konferans yarı finali oynadı ve beş maç sonunda yine detroit pistonsa elendi. bu sezondaki performansı ile jordan ilk mvp (en değerli oyuncu) ödülünü aldı.
her sezon başarılarını bir adım öne taşıyan bulls, bir sonraki sezon olan 1988/1989 sezonuna new york knicks charles oakley karşılığında bill cartwright takası ile başladı. draftta ise pivot will perdueyu seçtiler. bu yenilenmiş kadro ile bir önceki sezonun normal sezon başarısını yakalayamasalar da ilk konferans finallerini oynadılar ve karşılarına bir kez daha çıkan pistonsa 6 maç sonunda kaybettiler.
1989-90 sezonunda bulls draftta stacey king ve b.j. armstrongu seçti. jordan dördüncü kez üstüste sayı ortalaması lideri olarak kapadı. ayrıca scottie pippen ilk kez all star seçildi. ancak takım için bu sezonun en önemli olayı baş antrenör doug collinsin yerine phil jacksonın geçmesi oldu. bir kez daha konferans finali oynadılar ve 7 maç sonunda yine pistonsa kaybettiler.
1990lar / ilk three peat
1990/1991 sezonu chicago bulls için ilk şampiyonluğun geldiği sezon oldu. normal sezonu 61 galibiyetle takım rekoru kırarak tamamladılar. play offlarda önceki senelerde çok çektikleri pistonsu konferans finalinde süpürdüler ve nba finaline çıktılar. finalde karşılarına magic johnsonlı los angeles lakers geldi ve 5 maç sonunda lakersi eleyerek şampiyon oldular. michael jordan hem normak sezon hem de finallerin en değerli oyuncusu ödülünü kazandı ve beşinci kez üstüste en yüksek sayı ortalaması tutturan oyuncu oldu.
1991/1992 sezonunda bu kez sezon içi maç kazanma rekorlarını 67ye çıkardılar ve ikinci kez şampiyon oldular. bu kez finalde karşılarında clyde drexlerlı kadrosuyla portland trail blazers vardı ve bu güçlü rakiplerini 6 maçta geçtiler. jordan bir kez daha normal sezon ve finaller mvp ödülünü kazanırken, 6 kez üstüste sayı kralı oldu.
1992/1993 sezonunda da gelen 3. şampiyonluk ile bulls 1960lardaki celticsden bu yana üç kez üstüste şampiyon olan ilk takım oldu. bu 3 kez üstüste gelen şampiyonluk sonrası lakers koçu pat riley three peat terimini ortaya attı ve hatta bu terimin patentini bile aldı. bu tarihten sonra üç kez şampiyon olan takımlar için bu terim kullanıldı. finalde karşılarında kadrosunda charles barkleyi bulunduran phoenix suns çıktı ve 6 maç sonunda 3. şampiyonluk geldi. jordan final serisinde maç başına sayı ortalaması rekoru kırarak mvp ödülünü kazandı. aynı zamanda wilt chamberlainden beri ilk kez 7 sezon üstüste sayı kralı olma rekorunu egale etti.
yaz aylarında michael jordandan başta bulls taraftarları olmak tüm basketbolseverleri şok eden bir haber geldi. jordan, babasının ölümü üzerine basketbolu bıraktığını açıkladı. takım pippen önderliğinde ilk kez o yıl all star seçilen horace grant ve b.j. armstrongle yine de başarılı bir sezon geçirdi. takıma bu sezon hırvat oyuncu toni kukoc da katılmıştı. pippenin mvp ödülü kazandığı sezonda bulls knickse playy-off ikinci maçında 7 maç sonunda kaybetti.
jordanın dönüşü ve ikinci three peat 1994 yılında bulls, horace grant ve bill cartwright gibi iki önemli oyuncu kaybetmesine rağmen ron harper gibi yıldız bir şutör guard aldı. sezonu ortalama bir takım halinde sürdürken 17 mart 1995de gelen haberle birden takımın havası değişti. jordan basketbola geri dönüyordu. jordanın dönüşüyle takım toparlandı ve play-offlara 5. sıradan çıktı. dönüşünün 5 maçında jordan new york knickse 55 sayı attı. charlotte hornetsı elemelerine rağmen shaquille o neal ve anfernee hardawayli kadrosına horace grantı eklemiş olan orlando magice elenmekten kurtulamadılar.
bir sonraki sezon bulls kadrosuna çok önemli bir oyuncu daha kattı: son dört sezonun rebound kralı dennis rodman. normal sezon maç kazanma oranını birden 72-10a çıkaran bullsda bireysel performanslarla da ligin liderliğiniele geçirdi. jordan 8. kez sayı kralı oldu. rodman 5. kez üstüste rebound ortalaması birincisi oldu. takıma yedekten gelip büyük fayda sağlayan steve kerr üç sayı ortalamasında liderliği ele geçirdi. michael jordan hem normal sezonda, hem play-offlarda, hem de final serisinde mvp (en değerli oyuncu) seçildi. krause yılın yöneticisi, phil jackson yılın koçu, toni kukoc ise yılın altıncı adamı ödüllerini aldılar. jordan ve pippen nbade yılın takımına seçildiler. bunu yanında jordan, pippen ve rodman yılın defans takımına seçildiler. bu kadar bireysel ödülü bir sezona sığdıran takım gary payton ve shawn kemp gibi oyunculara sahip seattle supersonicsi geçerek dördüncü şampiyonluğunu kazandı.
1996/1997 sezonunda bu kez 69-13 gibi yine son derece yüksek bir kazanma yüzdesiyle normal sezonu kapadı ve john stockton ile karl malone önderliğinde utah jazzı geçerek 5. şampiyonluğunu kazandı. jordan dokuzuncu kez sayı kralı olurken, rodman üstüste rebound kralı olma sayısını 6ya çıkardı.
1997/1998 sezonu bullsun ikinci kez three-peat yaparak 6 şampiyonluğunu kazandığı yıl oldu. jordanın takımla ayrılacağı ve basketbolu bırakacağı konuşulan bir dönemde utah jazza karşı oyanan finalde dramatik bir şekilde jordanın son saniye basketi ile bulls nba şampiyonu oldu. jordan normal sezon, play-offlar ve final serisinin üçünde de mvp ödülünü 2. kez kazandı.
jordan sonrası
1998 yılında jerry krause takımı tamamen yenileme kararı aldı. takımın yaşlanarak yavaş yavaş miladını doldurduğunu farkeden genel menejer büyük bir risk alarak takımı tamamen yeniden kurma yolunu seçti. hatta bu planda takımın ligin dibine düşmesi ve draftta daha iyi sıralar almak da vardı. krause planını uyguladı ve scottie pippen takasta kullandı, phil jackson ile sözleşmeyi yenilemedi ve jordanın bırakması için elinden geleni yaptı. dennis rodman, luc longley ve steve kerr gibi başarılarda önemli payı olan oyuncuları da gönderdi. takımda kalan toni kukoc ve ron harper gibi bir iki oyuncu dışında tamamen yeni bir takım ve yeni koç tim floyd ile yeni bir oluşuma gitme yolunu seçti. önceki sezonlarda yedekten gelerek katkı yapan kukoc takımın skor yükünü taşımasına rağmen bulls bir önceki sezona göre inanılmaz biz çöküş yaşadı ve lokvat nedeniyle geç başlayan sezonu 50 maçın sadece 13ünü kazanarak tamamladı.
1984 öncesi
chicago bulls packers ve stagsden sonra nbade mücadele eden 3. basketbol takımıdır. takım 1966/1967 sezonunda nbae girdi ve daha ilk sezonunda play off oynayan tek takım oldu. ancak sonraki dönemde 1970ler başlayana kadar sıra takımı olmaktan kurtulamadı. 1970lerde jerry sloan, bob love ve chet walker gibi defansif özelliği yüksek oyuncuların yanında oyun kurucu norm van lier ve pivot tom boerwinkle ile sert defansı ile başarılı olabiliecek bir kadro kurdu. ancak buna rağmen bir kez grup birinciliği hariç büyük bir başarı gelmedi.
1970ler ve 1980lerin ortasına kadar takım son derece kötü bir dönem geçirdi. bu dönemdeki en büyük başarı 1975deki grup liderliği oldu. bu kötü dönem 1984 yılında büyük şans draftta ile michael jordanın onlara gelmesiyle takımın kaderi birden değişti.
jordanlı yıllar
1984 nba draftında belki de nba tarihinin en yanlış draft seçimini portland yaparken bundan chicago bulls faydalanmış ve sonraki senelerde ligi domine etme şansına sahip olmuştur. chicago bulls o sene 3. sırada oyuncu seçme hakkına sahipti ve önünde houston rockets ve portland trail blazers vardı. rocketsin pivot ihtiyacı ve hakeem olajuwon gibi üstün yetenekli bir oyuncunun olması ile 1. sıradan hakeemin seçileceği kesin gibiydi. ancak 2. sıra için portlandın önünde michael jordan ve charles barkley gibi alternatifler varken sam bowieyi seçti ve chicago 3. sıradan jordanı seçti. bowie çok yetenekli oyuncu olmasına rağmen kariyeri boyunca sakatlıklarla uğraştı ancak jordan bullsun tarihini değiştirdi.
burada belki de jordanın ve bullsun en büyük şansı iki tarafında en uygun tercihi yapması oldu. jordan bir sene önce clyde drexlerı seçen portland yerine tamamen takımı kendisi üzerine kuracak bir takıma gelmiş ve bu sistem de başarıya ulaşmıştı.
gerçekten de takımın yeni sahibi jerry reinsdorf ve genel menejeri jerry krause takımı jordan üzerine kurmayı daha ilk sezonunda kararlaştırmışlardı. ve michael jordan ilk sezonunda sayı ortalamasında 3. top çalmada ise lig 4.sü oldu. uzun yıllar sonra bulls plaf-offa çıktı ve jordon yılın çaylağı ödülünü kazandı.
bir sonraki sezon bulls sezona oyun kurucu john paxson ve forvet charles oakley takviyesi ile girdi. sezonun başlarında jordan talihsiz bir sakatlık geçirdi ve takım play-offlara son sıradan girdi. jordan play-offlar öncesi takıma geri döndü. ancak karşılarında çok başarılı bir sezon geçiren larry birdlü boston celtics vardı. ve hiç maç kazanamadan seriyi kaybettiler. bu serideki ikinci maçta michael jordan 63 sayı atarak play offda bir maçta en çok sayı atan oyuncu rekorunu kırdı.
jordan her geçen gün ligi daha çok domine ediyordu. nitekim 1986-1987 sezonunu 37.1 sayı ortalamasıyla tamamladı ve chicago bulls tarihinde nba all star maçı oynamaya hak kazanan ilk oyuncu oldu. buna rağmen play-offlarda karşılarına yine celtics çıktı ve yine süpürüldüler. (maç kazanamadn seriyi kaybettiler.)
1987-1988 sezonu oyuncu seçimlerinde bulls yönetimi ve menejer krause çok doğru bir karar daha aldı. draftta seçtikleri olden polynicei seattle supersonics ile takasta kullandılar ve bu takımdan scottie pippeni aldılar. yine bu sene 10. sırada horace granti seçerek takımı oldukça güçlü bir duruma getirdiler. bu iki çaylak oyuncunun katkısıyla bulls normal sezonda 50 maç kazandı, konferans yarı finali oynadı ve beş maç sonunda yine detroit pistonsa elendi. bu sezondaki performansı ile jordan ilk mvp (en değerli oyuncu) ödülünü aldı.
her sezon başarılarını bir adım öne taşıyan bulls, bir sonraki sezon olan 1988/1989 sezonuna new york knicks charles oakley karşılığında bill cartwright takası ile başladı. draftta ise pivot will perdueyu seçtiler. bu yenilenmiş kadro ile bir önceki sezonun normal sezon başarısını yakalayamasalar da ilk konferans finallerini oynadılar ve karşılarına bir kez daha çıkan pistonsa 6 maç sonunda kaybettiler.
1989-90 sezonunda bulls draftta stacey king ve b.j. armstrongu seçti. jordan dördüncü kez üstüste sayı ortalaması lideri olarak kapadı. ayrıca scottie pippen ilk kez all star seçildi. ancak takım için bu sezonun en önemli olayı baş antrenör doug collinsin yerine phil jacksonın geçmesi oldu. bir kez daha konferans finali oynadılar ve 7 maç sonunda yine pistonsa kaybettiler.
1990lar / ilk three peat
1990/1991 sezonu chicago bulls için ilk şampiyonluğun geldiği sezon oldu. normal sezonu 61 galibiyetle takım rekoru kırarak tamamladılar. play offlarda önceki senelerde çok çektikleri pistonsu konferans finalinde süpürdüler ve nba finaline çıktılar. finalde karşılarına magic johnsonlı los angeles lakers geldi ve 5 maç sonunda lakersi eleyerek şampiyon oldular. michael jordan hem normak sezon hem de finallerin en değerli oyuncusu ödülünü kazandı ve beşinci kez üstüste en yüksek sayı ortalaması tutturan oyuncu oldu.
1991/1992 sezonunda bu kez sezon içi maç kazanma rekorlarını 67ye çıkardılar ve ikinci kez şampiyon oldular. bu kez finalde karşılarında clyde drexlerlı kadrosuyla portland trail blazers vardı ve bu güçlü rakiplerini 6 maçta geçtiler. jordan bir kez daha normal sezon ve finaller mvp ödülünü kazanırken, 6 kez üstüste sayı kralı oldu.
1992/1993 sezonunda da gelen 3. şampiyonluk ile bulls 1960lardaki celticsden bu yana üç kez üstüste şampiyon olan ilk takım oldu. bu 3 kez üstüste gelen şampiyonluk sonrası lakers koçu pat riley three peat terimini ortaya attı ve hatta bu terimin patentini bile aldı. bu tarihten sonra üç kez şampiyon olan takımlar için bu terim kullanıldı. finalde karşılarında kadrosunda charles barkleyi bulunduran phoenix suns çıktı ve 6 maç sonunda 3. şampiyonluk geldi. jordan final serisinde maç başına sayı ortalaması rekoru kırarak mvp ödülünü kazandı. aynı zamanda wilt chamberlainden beri ilk kez 7 sezon üstüste sayı kralı olma rekorunu egale etti.
yaz aylarında michael jordandan başta bulls taraftarları olmak tüm basketbolseverleri şok eden bir haber geldi. jordan, babasının ölümü üzerine basketbolu bıraktığını açıkladı. takım pippen önderliğinde ilk kez o yıl all star seçilen horace grant ve b.j. armstrongle yine de başarılı bir sezon geçirdi. takıma bu sezon hırvat oyuncu toni kukoc da katılmıştı. pippenin mvp ödülü kazandığı sezonda bulls knickse playy-off ikinci maçında 7 maç sonunda kaybetti.
jordanın dönüşü ve ikinci three peat 1994 yılında bulls, horace grant ve bill cartwright gibi iki önemli oyuncu kaybetmesine rağmen ron harper gibi yıldız bir şutör guard aldı. sezonu ortalama bir takım halinde sürdürken 17 mart 1995de gelen haberle birden takımın havası değişti. jordan basketbola geri dönüyordu. jordanın dönüşüyle takım toparlandı ve play-offlara 5. sıradan çıktı. dönüşünün 5 maçında jordan new york knickse 55 sayı attı. charlotte hornetsı elemelerine rağmen shaquille o neal ve anfernee hardawayli kadrosına horace grantı eklemiş olan orlando magice elenmekten kurtulamadılar.
bir sonraki sezon bulls kadrosuna çok önemli bir oyuncu daha kattı: son dört sezonun rebound kralı dennis rodman. normal sezon maç kazanma oranını birden 72-10a çıkaran bullsda bireysel performanslarla da ligin liderliğiniele geçirdi. jordan 8. kez sayı kralı oldu. rodman 5. kez üstüste rebound ortalaması birincisi oldu. takıma yedekten gelip büyük fayda sağlayan steve kerr üç sayı ortalamasında liderliği ele geçirdi. michael jordan hem normal sezonda, hem play-offlarda, hem de final serisinde mvp (en değerli oyuncu) seçildi. krause yılın yöneticisi, phil jackson yılın koçu, toni kukoc ise yılın altıncı adamı ödüllerini aldılar. jordan ve pippen nbade yılın takımına seçildiler. bunu yanında jordan, pippen ve rodman yılın defans takımına seçildiler. bu kadar bireysel ödülü bir sezona sığdıran takım gary payton ve shawn kemp gibi oyunculara sahip seattle supersonicsi geçerek dördüncü şampiyonluğunu kazandı.
1996/1997 sezonunda bu kez 69-13 gibi yine son derece yüksek bir kazanma yüzdesiyle normal sezonu kapadı ve john stockton ile karl malone önderliğinde utah jazzı geçerek 5. şampiyonluğunu kazandı. jordan dokuzuncu kez sayı kralı olurken, rodman üstüste rebound kralı olma sayısını 6ya çıkardı.
1997/1998 sezonu bullsun ikinci kez three-peat yaparak 6 şampiyonluğunu kazandığı yıl oldu. jordanın takımla ayrılacağı ve basketbolu bırakacağı konuşulan bir dönemde utah jazza karşı oyanan finalde dramatik bir şekilde jordanın son saniye basketi ile bulls nba şampiyonu oldu. jordan normal sezon, play-offlar ve final serisinin üçünde de mvp ödülünü 2. kez kazandı.
jordan sonrası
1998 yılında jerry krause takımı tamamen yenileme kararı aldı. takımın yaşlanarak yavaş yavaş miladını doldurduğunu farkeden genel menejer büyük bir risk alarak takımı tamamen yeniden kurma yolunu seçti. hatta bu planda takımın ligin dibine düşmesi ve draftta daha iyi sıralar almak da vardı. krause planını uyguladı ve scottie pippen takasta kullandı, phil jackson ile sözleşmeyi yenilemedi ve jordanın bırakması için elinden geleni yaptı. dennis rodman, luc longley ve steve kerr gibi başarılarda önemli payı olan oyuncuları da gönderdi. takımda kalan toni kukoc ve ron harper gibi bir iki oyuncu dışında tamamen yeni bir takım ve yeni koç tim floyd ile yeni bir oluşuma gitme yolunu seçti. önceki sezonlarda yedekten gelerek katkı yapan kukoc takımın skor yükünü taşımasına rağmen bulls bir önceki sezona göre inanılmaz biz çöküş yaşadı ve lokvat nedeniyle geç başlayan sezonu 50 maçın sadece 13ünü kazanarak tamamladı.
chicago bulls, chicago, illinoisde bulunan nba takımıdır. takım michael jordanlı kadrosuyla 1990lı yıllara da nbade three peat olarak adlandırılan 3 kez ardarda şampiyonluk başarısını 2 kez göstermiş ve bu dönemde 6 kez şampiyon olmuştur.
grup lideri olduğu 7 sezonun altısında konferans şampiyonu ve nba şampiyonu olarak kırılması zor bir rekora imza atmışlardır.
kuruluş yılı: 1966
salon: united center
tarihi: (1966-)
takım renkleri: kırmızı, siyah, beyaz
nba şampiyonluğu: 6 (1991, 1992, 1993, 1996, 1997, 1998)
konferans şampiyonluğu: 6 (1991, 1992, 1993, 1996, 1997, 1998)
grup liderliği: 7 (1975, 1991, 1992, 1993, 1996, 1997, 1998)
sahibi: jerry reinsdorf
head coach: scott skiles
maskotlar: "benny" ve "da bull"
salon: united center
tarihi: (1966-)
takım renkleri: kırmızı, siyah, beyaz
nba şampiyonluğu: 6 (1991, 1992, 1993, 1996, 1997, 1998)
konferans şampiyonluğu: 6 (1991, 1992, 1993, 1996, 1997, 1998)
grup liderliği: 7 (1975, 1991, 1992, 1993, 1996, 1997, 1998)
sahibi: jerry reinsdorf
head coach: scott skiles
maskotlar: "benny" ve "da bull"
sezon itibariyle kadroları;
(bkz: malik allen)
(bkz: martynas andriuskevicius)
(bkz: andre barrett)
(bkz: pj brown)
(bkz: luol deng)
(bkz: chris duhon)
(bkz: ben gordon)
(bkz: adrian griffin)
(bkz: kirk hinrich)
(bkz: viktor khryapa)
(bkz: andres nocioni)
(bkz: thabo sefolosha)
(bkz: michael sweetney)
(bkz: tyrus thomas)
(bkz: ben wallace)
(bkz: malik allen)
(bkz: martynas andriuskevicius)
(bkz: andre barrett)
(bkz: pj brown)
(bkz: luol deng)
(bkz: chris duhon)
(bkz: ben gordon)
(bkz: adrian griffin)
(bkz: kirk hinrich)
(bkz: viktor khryapa)
(bkz: andres nocioni)
(bkz: thabo sefolosha)
(bkz: michael sweetney)
(bkz: tyrus thomas)
(bkz: ben wallace)
nba tarihinin gelmiş geçmiş en büyük takımlarından birini yaratan organizasyon.
michael jordan, scottie pippen, dennis rodman, ron harper ve luc longley’den oluşan inanılmaz kadronun sahibidir.
o kadrodan sonra da bi başarı elde edememişlerdir. fakat yeni sezonda (2006-2007) ben wallace’ı kadrolarına katarak en azından konferans yarı finali oynayabilecek bi takım kurdukları öngörülmektedir.
michael jordan, scottie pippen, dennis rodman, ron harper ve luc longley’den oluşan inanılmaz kadronun sahibidir.
o kadrodan sonra da bi başarı elde edememişlerdir. fakat yeni sezonda (2006-2007) ben wallace’ı kadrolarına katarak en azından konferans yarı finali oynayabilecek bi takım kurdukları öngörülmektedir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?