cem adrian

3 /
pearl
kendisini cok daha önceden dinleme imkanim olmustu benim...
edirneye geldi mi mutlaka london cafe ugrar kendisi, orda görebilirsiniz...
zenana
son derece mütevazı,hiç ulan benim 7 oktav sesim var yeteneğim ben tavırlarında olmayan,hatta muhabbetten sonra oturduğum masama gelip ben kahve içecem sen kahve istiyo musun şeklinde sanki 40 yıllık dostuz tadı veren adamdır.
hasktir
bazı insanların cinsel tercihlerine taktığı sanatını tamamen arka plana attığı aşmış yetenek.ne farkederdir hepimiz insanızdır.bazıları hayvandır/ottur. sonuçta hepimiz canlıyızdır.
alacakarga
cok icten sozlerle ve basit akorlarla mukemmel denebilecek sarkilar yapan ve bunlari o essiz sesini kullanarak gene butun ictenligiyle soyleyen sanatci. canli performansini her izledigimde bir kez daha hayran kaldigim, harika bir sesin yani sira cok da mutevazi bir kisilige sahip olan, ince uzun beyfendi. turkiye’de hakettigi degeri ne kadar gorur bilemiyorum. yeni klibi ben geldim adli parcasina geliyor. sonbaharda da iki yeni album birden.
cihanmusul
yugoslav kökenli olup fazıl say la kendisini gösteren kişi olup ses telleri normal bir insandan 3 kat daha fazla uzundur.söylediği bi parçaya başladığında dinleyici kendine reset atar ve bitene kadar kımıldayamadan dinlemek zorunda kalır
gentleman
ses aralığının kloratür soprano ile bas arasında olduğunu söyleyen ve söylediği şarkı ile bunu kısmen ispatlayan şarkıcı. söylediği parçayı sol minör tonunda icra etti.

şimdi bunu biraz açalım, herhangi bir eser toplamda 14 değişik tondan icra edilebilir, bu konu transpoze başlığında daha ayrıntılı bir biçimde var.

neden şarkıcılar farklı tonlarda söylerler?

şarkıcılar ses aralıklarının genişliği, o an fiziksel olarak içinde bulundukları durum, söyledikleri ortamın akustiği, çalan orkestranın nüans durumu gibi bir çok çetrefilli konular sebebi ile farklı zamanlarda aynı parçayı farklı tonlarda icra ederler.

örnek verecek olursak stüdyo koşullarında kayıt ettiği parçayı la minör tonunda seslendiren bir bayan şarkıcı, aynı parçayı bir açık hava konserinde sol minör tonundan seslendirebilir, aynı bayan şarkıcı eğer özel günündeyse bu ton fa#minöre dahi düşebilir. komik gelmesin bu böyle.

aynı şekilde bir erkek şarkıcı kayıtlarda mi minör okuduğu bir şarkıyı canlı performans esnasında daha pes tonlarda seslendirebilir.

daha değişik bir durum için ferhat göçer’e bakmamız lazım, ferhat göçer teknik terimlere girecek olursak tenor dediğimiz ses aralığından ekmeğini yer. ama onun albüm kayıtları biraz farklıdır, önce parçayı pes bir tondan bayacak gibi söyler akabinde double kayıt yöntemi ile aynı vokali bir üst oktavdan çığıra çığıra söyler.

bu örneklerin hepsi sadece ses genişliği ile alakalı değil, çeşitli fiziksel ve ticari sebeblerle de alakalıdır.

cem adrian dinlediğim kadarıyla şarkılarında oktav gösterisi yapmaktan başka bir artısı olmayan bir şarkıcıdır. söylediği parçalarda bir bayanın bile söylerken tedirgin olacağı tonlarda, tiz tonlarda parçalarını icra etmektedir.
merak ederim bunun ne gibi bir artısı vardır? acaba ses rengi tam belirgin olmayan bir şarkıcı mıdır? yorum eksikliğini örtmek için bu tarz oktav gösterilerine mi girmektedir?

bu soruların cevabını zaman içerisinde koyduğu ürünlerle yine kendisi verecektir.

sadece dinleyici olarak konuşmak gerekirse, ben cem adrian’ın (kloratür olsun lirik olsun dramatik olsun) soprano gibi şarkı söylemesine katlanamıyorum.
hem ben soprano dinlemek istesem gider sertap dinlerim, oktavlara çıkmak ve o oktavlarda sığ nağmeler yapmak isteyen tenordan çakma bir erkek sopranoyu! neden dinleyeyim?
ragnarok
uzmanlar tarafından 1000 yılda bir gelir denen sesin sahibi, sesini kullanmak yerine kendine özgü ilginç bir tarz ile okuduğu her eseri berbat eden, ses telleri normal bir insandan çok çok daha uzun olan, gay olduğu bilinen, bir çok enstrumanın sesini ağzı ile taklit edebilen, canlı performansı harika (kendi parçalarını yorumlamadığı sürece) tek kelimeyle mükemmel bir ses ve yetenek.umarım bir gün şarkı söylemeyi ögrenir.
nanorocky
ses telleri normalden 3 kat uzunlukta olan, kontrsopranodan bass’a kadar olan tüm ses tonlarına sahip olan ses sanatçısı. ayrıca kontrbas, trombon, trompet gibi enstrüman seslerini çıkarabiliyor.

önceden radyoda dj’lik yapıyormuş. kendi şarkılarını yazarmış. djlik yaptığı radyonun stüdyosunda ise bu şarkılarını kaydetme fırsatı bulmuş. cafede fal bakarken sesi fazıl say’ın dikkatini çekmiş. fazıl say onu aramış ve onun stüdyoda kaydettiği demoları dinlemiş ve kulaklarına inanamamış. ona dünya çapında bir ses sanatçısı olabileceğini söylemiş ve cem adrian, özel öğrenci" statüsüyle bilkent üniversitesi’nde müzik eğitimine alınmış. fazıl say ise onu doktora götürmüş ve doktor, ses tellerinin normalden 3 kat uzunluğunda olduğunu söylemiş.

kıymetinin bilinmesi gereken, sahip çıkılması gereken, özel bir sanatçı
schumi
7 oktavlık sesine rağmen çok kötü şarkılar yapan kişi. o ses bende olsa .mına korum ortalığın da işte...
3 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol