ilkokulda bize elmalarla armutlari ayirmayi ogretmisti ogretmenimiz.ikisi farkli meyveler cocuklar demisti.elmada armut tadini, armutta ise elma tadini bulamazsiniz.ikisi de farkli tatlar barindirir icinde.hayatta elmalarla armutlari ve sapla samani ayirt etmeyi felsefe edindirmisti.simdi dusununce ne de guzel etmis canim ogretmenim demeden gecemiyor insan.
camiler yerine sanat okulları açılsın
esneklik ya da ironi.
algılanan şekli binbir tane, fakat algılanması gereken şekli tek.
neden görmek istediğimiz gibi görüyoruz da, görülmesi gereken şekliyle görmüyoruz?
artık camiler yerine sanat okulu açılsın demek, diyebilmek sadece vurgu.
şimdi daha net oldu bence.
camiler kapatılsın, sanat okulları açılsın yada camiler kapatılıp onlar birer sanat okuluna dönüştürülsün denmiyor ki...
hangimiz ibadet edecek mekan bulamıyoruz? bulamamak bir kenara, yeterince de değil, fazlasıyla yok mu cami zaten ülkede?
evet neden hastane, sanat galerisi, okul değil de, hala cami açma derdindeyiz?
derdindeler? inananların hala, ibadet edecek bir ortam bulamamasından mı!
yoksa, korkudan mı bu her arazi cami olsun, mutlaka olsun mentalitesi!
evet sanat galerimiz yok!
evet hastanelerimiz az!
evet okullarımız yok, olanlar da dökülüyor, yazık değil mi onca çocuğa!
ve evet, okul ve sanat galerisi olmayınca sanattan da, sanatçıdan da anlamamız mümkün değil.
siz, güneydoğu’nun en ücra köşesine var olan camilere yeni camiler eklendiğinde mi gurur duyarsınız, yoksa ona harcanacak parayla bir okul ısıtılmış taa kilis’te, şırnak’ın bir beldesinde yada sanat okulu, galeri açılmış dendiğinde mi sevinir, o mentaliteyi alkışlarsınız.
hassasiyet belli, önümüze arkamıza sağımıza solumuza cami. yine cami, yeni bir cami.
eee ne bu?
aşarsak, kimbilir sol anahtarından bile ürken, sanat eserine çarşaf geçiren bu mentaliteden kurtuluruz.
umuyor muyum? evet.
inanıyor muyum?
yürekten savunursak!
#765817 katılıyor ve teşekkür ediyorum.
biraz düşünmek gerek evet. biraz...
algılanan şekli binbir tane, fakat algılanması gereken şekli tek.
neden görmek istediğimiz gibi görüyoruz da, görülmesi gereken şekliyle görmüyoruz?
artık camiler yerine sanat okulu açılsın demek, diyebilmek sadece vurgu.
şimdi daha net oldu bence.
camiler kapatılsın, sanat okulları açılsın yada camiler kapatılıp onlar birer sanat okuluna dönüştürülsün denmiyor ki...
hangimiz ibadet edecek mekan bulamıyoruz? bulamamak bir kenara, yeterince de değil, fazlasıyla yok mu cami zaten ülkede?
evet neden hastane, sanat galerisi, okul değil de, hala cami açma derdindeyiz?
derdindeler? inananların hala, ibadet edecek bir ortam bulamamasından mı!
yoksa, korkudan mı bu her arazi cami olsun, mutlaka olsun mentalitesi!
evet sanat galerimiz yok!
evet hastanelerimiz az!
evet okullarımız yok, olanlar da dökülüyor, yazık değil mi onca çocuğa!
ve evet, okul ve sanat galerisi olmayınca sanattan da, sanatçıdan da anlamamız mümkün değil.
siz, güneydoğu’nun en ücra köşesine var olan camilere yeni camiler eklendiğinde mi gurur duyarsınız, yoksa ona harcanacak parayla bir okul ısıtılmış taa kilis’te, şırnak’ın bir beldesinde yada sanat okulu, galeri açılmış dendiğinde mi sevinir, o mentaliteyi alkışlarsınız.
hassasiyet belli, önümüze arkamıza sağımıza solumuza cami. yine cami, yeni bir cami.
eee ne bu?
aşarsak, kimbilir sol anahtarından bile ürken, sanat eserine çarşaf geçiren bu mentaliteden kurtuluruz.
umuyor muyum? evet.
inanıyor muyum?
yürekten savunursak!
#765817 katılıyor ve teşekkür ediyorum.
biraz düşünmek gerek evet. biraz...
helenistik gorusun, islami algiyla olan catismasidir bu ironinin muhtevasi..
batil ve eskimis degerlerle halkin sezgisini zayiflatan ve onu yaraticiliktan mahrum kilan primitif unsurlarla catisirken, tinsel bağımsızlık ve kendi kendine yetme idealini ön plana çıkaran bir sanat anlayisi, dogru yolda camura saplanmaktir kanaatimce..
insan her donemde din, sanat ve felsefeyle aldatilmis, kurtulusu da bunlara sarilarak olmustur. nasil olur da zehir, panzehir olabilir?
tasavvur..
tasavvur, degerlerin olcu birimidir..ontolojik olarak belirlenmis birimleri farkli tasavvurla reforme ederseniz vardiginiz netice aynidir ama farkli degerler ortaya cikar..mesela bir metreyi elli santim olarak tasavvur eden biri boyunun iki metre oldugunu soylerse kendince haklidir..
ben olsam islam algisini elestirmeden once, gunumuzde sanata; "antik yunanda baslayip fransada biten, aristokratlarin asude hayatlarinin eglence iksiri" gozuyle bakan modern bati golgelerine karsi cikardim..derdim ki; "golge edin ama golge olmayin"..baskasinin tasavvurunun golgesi olmayin..kendi tasavvurunuzu olusturun ve golge edin ki hic degilse varliginizi biliriz de golgenizde iki soluk aliriz..golgesi oldugunuz yunan artiklarinin sanat dedigini dokunulmaz kilip arkasina gizlenmeyin..yol gosterin..degil mi ki sanat cagin farkli goruslerin onunde kosan ve yol gosterendir..
ve derim ki; madem batil ve eskimis degerlere saplanip yaraticiligini korelten halktan sikayetcisin.. neden "kendini/degerlerini ogren" demiyorsun?..
neden 3312 kayitli lise varken 236 imam hatibe kiyameti kopariyorsun?..bu insanlar cemaatleree degerlerini ogretecek imamlar yetistirmiyor mu?..neden ilahiyat fakultelerinde her ogretim gorevlisine 2 ogrenci duserken tedirgin olmuyorsun. neden dindar ailelerin ozel yetenekli cocuklarini, donanimli ilahiyat fakultelerinde egitime ozendirmiyorsun?
yoksa islamifobia’n mi var? o zaman "7.4 yetmedi mi" pankartlarina gozunu alistir..
dinden zehirlenen biri varsa bu dinden degil dinini nasil kullanacagini bilmeyen dingildendir..
edit: keske dayanaklarimizdan haz degil baz alsak..
batil ve eskimis degerlerle halkin sezgisini zayiflatan ve onu yaraticiliktan mahrum kilan primitif unsurlarla catisirken, tinsel bağımsızlık ve kendi kendine yetme idealini ön plana çıkaran bir sanat anlayisi, dogru yolda camura saplanmaktir kanaatimce..
insan her donemde din, sanat ve felsefeyle aldatilmis, kurtulusu da bunlara sarilarak olmustur. nasil olur da zehir, panzehir olabilir?
tasavvur..
tasavvur, degerlerin olcu birimidir..ontolojik olarak belirlenmis birimleri farkli tasavvurla reforme ederseniz vardiginiz netice aynidir ama farkli degerler ortaya cikar..mesela bir metreyi elli santim olarak tasavvur eden biri boyunun iki metre oldugunu soylerse kendince haklidir..
ben olsam islam algisini elestirmeden once, gunumuzde sanata; "antik yunanda baslayip fransada biten, aristokratlarin asude hayatlarinin eglence iksiri" gozuyle bakan modern bati golgelerine karsi cikardim..derdim ki; "golge edin ama golge olmayin"..baskasinin tasavvurunun golgesi olmayin..kendi tasavvurunuzu olusturun ve golge edin ki hic degilse varliginizi biliriz de golgenizde iki soluk aliriz..golgesi oldugunuz yunan artiklarinin sanat dedigini dokunulmaz kilip arkasina gizlenmeyin..yol gosterin..degil mi ki sanat cagin farkli goruslerin onunde kosan ve yol gosterendir..
ve derim ki; madem batil ve eskimis degerlere saplanip yaraticiligini korelten halktan sikayetcisin.. neden "kendini/degerlerini ogren" demiyorsun?..
neden 3312 kayitli lise varken 236 imam hatibe kiyameti kopariyorsun?..bu insanlar cemaatleree degerlerini ogretecek imamlar yetistirmiyor mu?..neden ilahiyat fakultelerinde her ogretim gorevlisine 2 ogrenci duserken tedirgin olmuyorsun. neden dindar ailelerin ozel yetenekli cocuklarini, donanimli ilahiyat fakultelerinde egitime ozendirmiyorsun?
yoksa islamifobia’n mi var? o zaman "7.4 yetmedi mi" pankartlarina gozunu alistir..
dinden zehirlenen biri varsa bu dinden degil dinini nasil kullanacagini bilmeyen dingildendir..
edit: keske dayanaklarimizdan haz degil baz alsak..
ardından diyanetin çıkaracağı bir fetvayla namaz kılmak yerine bale yapılsın densin tam olsun bari.
elmalarla armutlar desem.. yok yok o da değil.
bizim milletçe kronik rahatsızlığımız zaten ötekine karşı.
sanat okulları açılsın, parklar yapılsın, çocuklar şeker de yiyebilsinler. tamam da camiler ne alaka şimdi?
okulu olmayan köye iki tane cami yapılır, tamam, haksızlıktır. ama kendi faşizanlığının bile farkına varamadan eline klavyeyi alınca her aklına geleni yazan birinin; ayağında takunyayla herhangi bir sanat dalıyla uğraşan bir insana ya da bir sanat okuluna hakaret eden bir yobazdan zerre farkı var mı?
(bkz: lan neyse ben bisey demiyorum )
elmalarla armutlar desem.. yok yok o da değil.
bizim milletçe kronik rahatsızlığımız zaten ötekine karşı.
sanat okulları açılsın, parklar yapılsın, çocuklar şeker de yiyebilsinler. tamam da camiler ne alaka şimdi?
okulu olmayan köye iki tane cami yapılır, tamam, haksızlıktır. ama kendi faşizanlığının bile farkına varamadan eline klavyeyi alınca her aklına geleni yazan birinin; ayağında takunyayla herhangi bir sanat dalıyla uğraşan bir insana ya da bir sanat okuluna hakaret eden bir yobazdan zerre farkı var mı?
(bkz: lan neyse ben bisey demiyorum )
niyeti aslında iyi olsa da mantığı doğru olmayan istektir. böyle bir istekte bulanabilmek için sanat ve dinin birbirine zıt ve bağımsız olması gerekir. oysa sanat hayatın her alanından etkilenir ve her alanı kendince yorumlar. var olan hiç bir şeyi kapatmaz ama sanat okulları acarmak yani camilerin yerine değil hiçbir seyin yerine değil çok daha yararli olur. var olan düzenin yanlışlarını ve doğrularını belirten özgür sanatla çok sayıda olan camilerde kendiliğinden azalmaya başlar. bunu ahlaksızlık arttığı için ya da daha az ibadet edildiğiiçin değil saplantılı durumlarından srılabildikleri için yapar insanlar. sanat bazı seylere bakısımızda ön yzrgılarımızı yoksaymayı ögrettiği için.böylece hem dünyayı hem sanatı hemde kendi dinlerini tabulardan bagımsız algılamayı sağlamış oluruz. sonuç olarak cümlenin olması gereken son durumu;
(bkz: en az camiler kadar bağımsız sanat okulları açılsın)
(bkz: en az camiler kadar bağımsız sanat okulları açılsın)
camilerin işlevsel gücünün özellikle bu iktidarda kanıtlandığını baz alırsak,’’sanat okullarına ne hacet’’diyebileceğimiz;camileri kışla ve bunun gibi yapılara benzeten kişilerin bugün nerelere vardığını özümsememize ışık tutacak,ikilemlerle kuşatılmış derin sorunsal...
bakkallar kapatılsın yerine güzellik salonu açılsın demek kadar manasız bir durum
daha guzel oldugunu du$undugum fikirlerim var.
oncelikle ba$ligi "yeni camiler acilmasin" $eklinde algilamak egilimindeyim, zira her yone cekilebilecek bir ba$lik olmu$, mesela dileyen "tum camiler kapatilsin yerine sanat okullari acilsin" $eklinde yorumlayabilir ba$ligi ki bu mevzunun sonu husran olur.aman diyeyim.
evet, yeni camiler acilmasin, ulkede yeterinden fazla cami var ibadet icin.bir mahallede birden fazla cami olunca insan bir urperiyor, hele bir de namaz saatlerinde bombo$ camileri gorunce ayni insan bir $eyleri sorgular oluyor.
iyisi mi evet, yeni camiler acilmasin.ama o camilerin kurulmasi gereken alanlara sanat okullari da acilmasin, sadece okul acilsin, sanat okulu degil bildigin okul.
hadi sanat okulu acalim demekle i$ bitmiyor.sanat okuluna yazilan ogrencileri egitecek sanat ogretmenleri de lazim.ortaokullarda ve liselerde henuz beden egitimi dersleri bile dolu gecmiyor tam olarak, siz sanati ogretebilecek niteliklere sahip hocalari nereden buldunuz da getirdiniz? sanat okulu degil, okullar acilsin mevzubahis alanlara.once insanlar egitim alsinlar kimi konularda ve bu egitim alanlar egitim verebilecek duzeye gelsinler, sanat okulunu falan sonra du$unursunuz.yoksa o acilan sanat okullari once kecilerin yemesi icin ba$ibo$ birakilan malzemelige, hemen ardindan da arsalarinin kullanilmasi icin belediyeye, en sonunda da o arsalara cami kurmak icin alakali birimlere emanet edilir.yani yine bir $ey degi$mez.
oncelikle ba$ligi "yeni camiler acilmasin" $eklinde algilamak egilimindeyim, zira her yone cekilebilecek bir ba$lik olmu$, mesela dileyen "tum camiler kapatilsin yerine sanat okullari acilsin" $eklinde yorumlayabilir ba$ligi ki bu mevzunun sonu husran olur.aman diyeyim.
evet, yeni camiler acilmasin, ulkede yeterinden fazla cami var ibadet icin.bir mahallede birden fazla cami olunca insan bir urperiyor, hele bir de namaz saatlerinde bombo$ camileri gorunce ayni insan bir $eyleri sorgular oluyor.
iyisi mi evet, yeni camiler acilmasin.ama o camilerin kurulmasi gereken alanlara sanat okullari da acilmasin, sadece okul acilsin, sanat okulu degil bildigin okul.
hadi sanat okulu acalim demekle i$ bitmiyor.sanat okuluna yazilan ogrencileri egitecek sanat ogretmenleri de lazim.ortaokullarda ve liselerde henuz beden egitimi dersleri bile dolu gecmiyor tam olarak, siz sanati ogretebilecek niteliklere sahip hocalari nereden buldunuz da getirdiniz? sanat okulu degil, okullar acilsin mevzubahis alanlara.once insanlar egitim alsinlar kimi konularda ve bu egitim alanlar egitim verebilecek duzeye gelsinler, sanat okulunu falan sonra du$unursunuz.yoksa o acilan sanat okullari once kecilerin yemesi icin ba$ibo$ birakilan malzemelige, hemen ardindan da arsalarinin kullanilmasi icin belediyeye, en sonunda da o arsalara cami kurmak icin alakali birimlere emanet edilir.yani yine bir $ey degi$mez.
sanat okulları elbette açılsın.kimsenin bunun aksini iddia etmeye hakkı yok.ama ’bu milletin camiyle ne derdi var?’ diyemeden geçemiyor insan.ve ülkenin çoğunluğunun müslüman kişilerden oluştuğunu hatırlatma gereği duymak istemese de hatırlatmak zorunda kalıyor ne yazık ki...
inanan bireylerin inanançlarının gereği olan ibadet hadisesini bu sanat okullarında gerçekleştirmeleri zor olacağı için başarısız olacak olan bir projedir. ayrıca şunu da belirtmeden geçemeyeceğim; (bkz: çok iyi düşünmüşsün)
bir kişi pirelenen battaniyesini yakrken,başka bir kişi aynı pireleri eğitip,pire sirki açmış..şimdi bu pireler iyi mi?..kötü mü?..
toplumhareketlidir,pireler gibidir.yönlendirilmeye ihtiyaç duyar.kendi iradesi vardır ama bu iradeyi hangi yönde kullanacağını bilemez.zaten "devlet,yönetmek,hükümet,anayasa,kanunlar,kurallar.."hep bunun içindir.toplum iradesini toparlamak,derlemek düzenlemek,bir yönde tek güç olarak kullanabilmek içindir.bunlar genelde müspet olan şeylerdir.ama işte sizin de beğenmediğiniz gibi bisürü beceriksiz veya kötü niyetli yönetici gelir baçımıza.
şimdi söyle düşünelim.konuda camilerin çokluğu gerekli imkânların yanlış yerde kullanılması eleştirilirken hep bu yöneticiler koz olarak kullanılıyor.pire olayına döndü gene iş.pireleri camiler vesayir,bu zihniyetin yaptığı eylemler olarak düşünürsek..bu camilerin suçumudur?değildir.
istanbul fethedildiğinde bizans yönetimindeki gayri müslim halk ayasofya kilisesine niye sığındı sizce?daha güvenli bir yer yokm muydu acaba?..
işte camileri kutsallığından sıyırıp 4 duvar olarak görürseko zaman anlayamayız neden camilerin bu kadar önemli,vazgeçilmez olduğunu.
şikâyet camilerin çokluğu,gereksizliği ise şöyle de birşey var..sizin "cemaati yok" dediğiniz camiler,cuma günleri..bayram günleri tıkabasa doluyor.hatta yer olmuyor.demekki cemaat varmış.ama camiye gitmiyormuş.peki sorduğumuzda ne diyomuş.."elhamdülilaah müslümanım".o zaman ne yapması gerekiyormuş?camiye normal zamanlarda gitmesi gerekiyormuş .gitmemesi camilerin suçumuymuş?değilmiş.
anlatmak istediğim şu arkadaşlar..müslümanım deyip,bu konuda hiçbişey yapmamak nedir? içi boşaltılmış inanç değil midir? evet öyledir.şimdi bi insan açım diyorsa ve yemek yemiyorsa..yada bisürü sınavum var deyip hiç ders çalışmıyorsa..aynı bu duruma düşer.
son bir örnek..
bir okul düşünün öğrenci kayıtları tam..yani kapasite sınırında..ama devamlılık zorunluluğu yok.ama kayıtlı öğrenci var sonuçta.okula gitmiyorlar ama sınıftan geçiyorlar.alt mahalleye bir okul daha yapılıyor.mahalleli çıkışıyor:"bu ne kardeşim..üst mahalledeki okul bomboş..siz yenisini yapıyorsunuz" şimdi bu okul gerekli midir,gereksiz midir?
cemaatin orda olmaması cemaatin olmaması anlamına gelmez.
nihilist yaklaşım yıkılalı bi 200 sene oldu sanıyordum..halâ sürdürmeye çalışanlar olduğunu bileydim bu tartışmaya hiç girmezdim ya..hayırlısı..
toplumhareketlidir,pireler gibidir.yönlendirilmeye ihtiyaç duyar.kendi iradesi vardır ama bu iradeyi hangi yönde kullanacağını bilemez.zaten "devlet,yönetmek,hükümet,anayasa,kanunlar,kurallar.."hep bunun içindir.toplum iradesini toparlamak,derlemek düzenlemek,bir yönde tek güç olarak kullanabilmek içindir.bunlar genelde müspet olan şeylerdir.ama işte sizin de beğenmediğiniz gibi bisürü beceriksiz veya kötü niyetli yönetici gelir baçımıza.
şimdi söyle düşünelim.konuda camilerin çokluğu gerekli imkânların yanlış yerde kullanılması eleştirilirken hep bu yöneticiler koz olarak kullanılıyor.pire olayına döndü gene iş.pireleri camiler vesayir,bu zihniyetin yaptığı eylemler olarak düşünürsek..bu camilerin suçumudur?değildir.
istanbul fethedildiğinde bizans yönetimindeki gayri müslim halk ayasofya kilisesine niye sığındı sizce?daha güvenli bir yer yokm muydu acaba?..
işte camileri kutsallığından sıyırıp 4 duvar olarak görürseko zaman anlayamayız neden camilerin bu kadar önemli,vazgeçilmez olduğunu.
şikâyet camilerin çokluğu,gereksizliği ise şöyle de birşey var..sizin "cemaati yok" dediğiniz camiler,cuma günleri..bayram günleri tıkabasa doluyor.hatta yer olmuyor.demekki cemaat varmış.ama camiye gitmiyormuş.peki sorduğumuzda ne diyomuş.."elhamdülilaah müslümanım".o zaman ne yapması gerekiyormuş?camiye normal zamanlarda gitmesi gerekiyormuş .gitmemesi camilerin suçumuymuş?değilmiş.
anlatmak istediğim şu arkadaşlar..müslümanım deyip,bu konuda hiçbişey yapmamak nedir? içi boşaltılmış inanç değil midir? evet öyledir.şimdi bi insan açım diyorsa ve yemek yemiyorsa..yada bisürü sınavum var deyip hiç ders çalışmıyorsa..aynı bu duruma düşer.
son bir örnek..
bir okul düşünün öğrenci kayıtları tam..yani kapasite sınırında..ama devamlılık zorunluluğu yok.ama kayıtlı öğrenci var sonuçta.okula gitmiyorlar ama sınıftan geçiyorlar.alt mahalleye bir okul daha yapılıyor.mahalleli çıkışıyor:"bu ne kardeşim..üst mahalledeki okul bomboş..siz yenisini yapıyorsunuz" şimdi bu okul gerekli midir,gereksiz midir?
cemaatin orda olmaması cemaatin olmaması anlamına gelmez.
nihilist yaklaşım yıkılalı bi 200 sene oldu sanıyordum..halâ sürdürmeye çalışanlar olduğunu bileydim bu tartışmaya hiç girmezdim ya..hayırlısı..
cami :sap
sanat okulu:saman
işte bu ahval ve serait icinde sap ile saman karıstırılmamalıdır.
(bkz: parmak semayı gosterirken aptallar parmaga bakar)
sanat okulu:saman
işte bu ahval ve serait icinde sap ile saman karıstırılmamalıdır.
(bkz: parmak semayı gosterirken aptallar parmaga bakar)
ilerde komşuna gidip bir fincan tuz istediğinde "sorry,i don’t have enough time" cevabını aldığında,hassktr..naptım ben sahi?
sanat okullarına imamlar atanması,geleneklerin kaybedilmesi,önümün arkamın sağımın solumun sanat olmasının kaç yazması...ve benim başlığın esnek olduğunun farkında olmam.
hiç şaşırmıyorum ki! keşke ironiden anlayabilinse de gerçekliği görebilsek.
sanat okullarına imamlar atanması,geleneklerin kaybedilmesi,önümün arkamın sağımın solumun sanat olmasının kaç yazması...ve benim başlığın esnek olduğunun farkında olmam.
hiç şaşırmıyorum ki! keşke ironiden anlayabilinse de gerçekliği görebilsek.
(bkz: ok)
(bkz: kıyamet alametleri)
camilerde acilsin ama bi o kadar da sanat okullari açıilsin kültür merkezleri yapilsin.
bu toplumun hepsine ihtiyacı vardır.camide olsun,okulda olsun,meyhanede olsun ama o yapıların içini dolduran insanlar samimi olsun.cemaate iyi görünmek için namaz kılınmasın.popstarlara özenipte bir anlık hevesle sanat yapmaya çalışılmasın veya sırf ortamdan nasiplenmek için meyhanede mey ziyan edilmesin.
akıl yürütebilmenin öğrenilmesi ve daha evrensel bakabilmek adına çok gerekli. özellikle de dibine kadar cahilliğe bulanmış neferler adına.belki önceleri yadırgayacaklar(cehaletten kurtulmak zaman alır) ama zamanla dünya varmış,insan sevgisi varmış diyeceklerdir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?