osmanlinin ilk başkentidir. dolayısıyla tarih vardır. tophaneye çıkarsanız, yeşile, ulucamiye giderseniz hala osmanlıyı solursunuz. canınız dağ havası almak istiyorsa teleferikle uludağa çıkarsınız. deniz havası istiyorsanız mudanyaya, burgaza gidersiniz. hem deniz hem köy sıcaklığını solumak istiyorsanız trilyeye gidersiniz. hem eski rum evlerini görürsünüz, hem de yoldan geçene halini hatrını soran insanlarla muhabete girebilirsiniz. dalgakıranda şarap içer, balık ekmek yersiniz. daha gölyazı var, suuçtu şelalesi var, misi köyü var, cumalıkızık var. şehir merkezinde akşam vakti içmek mi istedin? mis gibi tophane var, gece bakınca ışıl ışıl bursa manzaralı. yanından derenin aktığı setbaşı kafeleri var, kafe istemedin mi git temenyerine, gökdere bulvarına orada iç derenin yanında. balık mı istedin. mis gibi, yemyeşil kaplıkaya var. ya da deniz manzaralı mudanya. iskenderi de var bursanın, kestane şekeri de ya, evet onları yemek her bütçenin harcı değil. ama her bütçeye göre bir şeyler var yine de bursada. bursada okuyanlar veya yaşayanlar bursada yapacak bir şey olmadığını söyleyenler var. ama onlar yaşamasını bilmeyenler, kafeden bardan başka sosyal ortamlar bilmeyenler. bursada yapacak bir şey olmaması ise bahaneleri bence. isteyince hiç bir haftan diğeriyle aynı geçmeyebilir burada. her aradığın vardır. para mı gerek? nerede gerekli değil ki? yine de şunu belirtmem gerek. gündüz gözüyle bursada manzara görmek istiyorsa bir insan betonlaşmış ovadan yemyeşil dağa bakmalı. yemyeşil dağdan sadece betonlaşmış ova gözükür. bursada güzele çirkinden bakarsın.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?