tekrar tekrar okunası mısraların şairi. son kitabı fakir kene, henüz almadım, merak ediyorum muhtevayı.
birhan keskin
(bkz: eski avluda)
"bilmedin ki; ben senin gurbetinde delirmemek için
kalbimin aklıyla ördüğüm bir yıldızlı kubbede
yaşadım.
tecellinin içinde ecel durur sevgilim, görmedin mi?
adaletin içinde bir zalim oturur."
kalbimin aklıyla ördüğüm bir yıldızlı kubbede
yaşadım.
tecellinin içinde ecel durur sevgilim, görmedin mi?
adaletin içinde bir zalim oturur."
"ikiye bölünmüş bir bütün gibi yaşadım
bir yanım öbür yanıma düşman
sağımda kızgın kumlar gezdirdim
solum üşüyor eski bir anıdan.."
bir yanım öbür yanıma düşman
sağımda kızgın kumlar gezdirdim
solum üşüyor eski bir anıdan.."
ayrı olması gereken "de" ve "da" ları ayırmayanlara yavru kedi vermeyeceğini, az önce twitter dan beyan eden şair kişisi.
"kendimi acıya teslim ettiğimde hatırladım,
ölünmüyordu, hatırladım." dizelerinin sahibi..
ölünmüyordu, hatırladım." dizelerinin sahibi..
"ben hangi kelimeyle girsem akşama,
ben hangi kelimeyle nereye gitsem
yokluğunun renginde depremler düşer boynuma..." diyen şair.
ben hangi kelimeyle nereye gitsem
yokluğunun renginde depremler düşer boynuma..." diyen şair.
yaz fotoğraflarında şöyle der:
"dışarda kar usulca söylenir
içimde gidilmemiş parklar
dedesi olmamış çocuklar üşür.."
(bkz: yaz fotoğrafları)
"dışarda kar usulca söylenir
içimde gidilmemiş parklar
dedesi olmamış çocuklar üşür.."
(bkz: yaz fotoğrafları)
güzel yazıyor belli ki merak uyandırdı. tayfa75 adlı arkadaş sayesinde kendisinin kitaplarını almasak da olur sanki.
elimde tuttuğum kim bağışlayacak beni isimli, delilirikler (1991), bakarsın üzgün dönerim (1994), cinayet kışı + iki mektup (1996), yirmi lak tablet + yolcunun siyah bavulu (1999) ve yeryüzü halleri (2002) kitaplarından bir araya getirilerek oluşturulan kitabında, cinayet kışı’ nın girişinde yazdığı bir kaç satır şöyle;
kulağına uzak zamanların sesi çalınanlar,
bir şekilde bu sesi taklit etmeye çalışırlar.
benim yaptığım da bu.
insanın, kendi varlığından hoşnut olarak yaşadığı,
kendi varlığını haklı kıldığı ve kuşku yok ki, yeryüzü
ile barışık yaşadığı ve mutlu olduğu bir zaman vardı.
yoksa bizler bugün bu mutluluğun imgesi için bile
bunca telef olmazdık.
metis yayınları 3. basım 2010
kulağına uzak zamanların sesi çalınanlar,
bir şekilde bu sesi taklit etmeye çalışırlar.
benim yaptığım da bu.
insanın, kendi varlığından hoşnut olarak yaşadığı,
kendi varlığını haklı kıldığı ve kuşku yok ki, yeryüzü
ile barışık yaşadığı ve mutlu olduğu bir zaman vardı.
yoksa bizler bugün bu mutluluğun imgesi için bile
bunca telef olmazdık.
metis yayınları 3. basım 2010
"bir yerden aşağı,
çok aşağı düştüm.
zaman:
solgun ve gri bir koridordu,
orada çok üşüdüm."
çok aşağı düştüm.
zaman:
solgun ve gri bir koridordu,
orada çok üşüdüm."
"unuttuğum, unutmaya çalıştığım ne varsa bende durmasın. içimde öyle çok ki, her gidenden biriktirdiğim melekler."
intihar günleri 1
sana böyle akmaktan çok korktuğum için
oldu herşey
şelaleler de bu yüzden ilgilendiriyor beni...
...dünya çok üzücü bir yerdi savaş filmlerini ve samurayları eskisi gibi sevmiyordum... bir boşluktan aşağı mı bırakıyordum kendimi... teller tenimi çizip canımı mı yakıyordu... mutsuzluğuma mı alışıyordum seni severken, yoksa kan kaybından mı ölüyordum... daha fazla parçalanacak parçam yoktu...
neyse,
sevgilim telefonun öbür ucunda ruffles yiyordu.
ben meleğimin kanatlarını kırdım, ordan geliyorum
siz yine de ikiz bardakları kırmayın...
bir deliydim, elementlerin de ruhları olduğuna inanıyordum,
aklıma suyun intiharı geliyordu hep şelale deyince
divaneliği söylüyordum
sana böyle akmaktan çok korktuğum içindi
şelalenin sinirini bozdum az önce
ordan geliyorum.
sana böyle akmaktan çok korktuğum için
oldu herşey
şelaleler de bu yüzden ilgilendiriyor beni...
...dünya çok üzücü bir yerdi savaş filmlerini ve samurayları eskisi gibi sevmiyordum... bir boşluktan aşağı mı bırakıyordum kendimi... teller tenimi çizip canımı mı yakıyordu... mutsuzluğuma mı alışıyordum seni severken, yoksa kan kaybından mı ölüyordum... daha fazla parçalanacak parçam yoktu...
neyse,
sevgilim telefonun öbür ucunda ruffles yiyordu.
ben meleğimin kanatlarını kırdım, ordan geliyorum
siz yine de ikiz bardakları kırmayın...
bir deliydim, elementlerin de ruhları olduğuna inanıyordum,
aklıma suyun intiharı geliyordu hep şelale deyince
divaneliği söylüyordum
sana böyle akmaktan çok korktuğum içindi
şelalenin sinirini bozdum az önce
ordan geliyorum.
ben sana yanlış yerden edilmiş bir yemin gibiydim.
beni hep aynı yerimden yaralayan o eve yine de döneyim
döneyim istedim..
döndüğüm döndüğüm ama döndüğüm,
döndüğüm bu sema sensin, döndüğüm..
sen benim kara ömrüme vuran, suyumu harelendiren sevincimdin..
titreme daha fazla kalbim! bağışla kendini artık!
onu da bırak gitsin! o senin ezel gününden kaderin..
sen onu nasılsa bin kere seveceksin..
beni hep aynı yerimden yaralayan o eve yine de döneyim
döneyim istedim..
döndüğüm döndüğüm ama döndüğüm,
döndüğüm bu sema sensin, döndüğüm..
sen benim kara ömrüme vuran, suyumu harelendiren sevincimdin..
titreme daha fazla kalbim! bağışla kendini artık!
onu da bırak gitsin! o senin ezel gününden kaderin..
sen onu nasılsa bin kere seveceksin..
(bkz: ayrılık)
(bkz: nar)
robot süpürge
bebek maması
aptamil bebek maması
en ucuz klima fiyatları
klima fiyatları
dubai vize
sözlük scripti sütyenli atlet
şişli escort bursa escort bursa escort görükle escort türkçe seks hikayeleri izmir escort hatay escort izmir escort ankara escort
çankaya escort maltepe escort buca escort denizli escort denizli escort çiğli escort şirinevler escort çekmeköy escort
Anadolu Yakası Escort istanbul escort
şişli escort
esenyurt escort
beylikdüzü escort
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?