gerçekleşmesini beklediği bir şey varsa hayatı kaçırır insan... çünkü o şeyi öyle çok istiyordur ki başka hiçbir şey görünmüyordur gözüne. mesela aşık olur birine ve onun da kendisine aşık olmasını beklerken ıskalar hayatı, belki başka aşkları... bazen de başka şeylerdir hayatı kaçırma sebebi. bir dönem değildir bu aslında. insanoğlu hep kaçırır hayatı, hep peşinden koşar onun. çünkü hep bir şeyi deli gibi istiyordur ve hep başka şeyleri görmezden geliyordur... yine de hiçbir şeyi istememek, hiçbir şeyi beklememekten çok daha iyidir hayatı kaçırmak...
bir şeyin gerçekleşmesini beklerken hayatı kaçırma
fark ettirmeden insanın amına koyan da budur.
(50 karakter sınırına takılan başlık. öncelikle belirteyim, bir şey ayrı yazılır. sonra, başlık aslında "bir hayalin gerçekleşmesini beklerken yaşadığın hayatı kaçırdığını fark edememek" gibi saçma sapan bir cümle olacaktı. iyi ki 50 karakter sınırlaması var.)
evet. hiç fark ettirmeden insan hayatını mahveder hayallerin peşinden koşmak. asıl yaşanan hayatın "şu an" olduğunu fark etmeden, hep gelecekteki beklentilere odaklarız hayatı. "şu liseyi bir bitireyim, üniversiteyi bir kazanayım, bir iş bulayım, hayatımın kadınına bir rastlasam, şu düğün bi olsa, iki hafta var maaş gününe-bi gelse, şu arabanın taksitleri bir bitse, bi yaz gelse de tatile gitsem, ah bi baba olsam..."
hayat denen şey bir kez yaşanıyor, 20 yaş bir kez, 20 buçuk yaş bir kez, 20 buçuk artı bir gün yaş bir kez… ve 60-70 yaşına geldiğinde yaşamaktan anladığın şey, ne başarı ne başarısızlık, ne üzüntü ne kasıntı, sadece başka hiç bir şey düşünmeden tadını çıkardığın anlar olacaktır. o anlar ne kadar çoksa, o kadar çok yaşamışsındır. bu, ikinci hayatım da ordan biliyorum.
bunun tam karşıtı ve doğru olanı nedir?
hayatı günü birlik ve bir beklenti içinde olmadan yaşamak mı?
doğrusunu bilse de insan alışkanlıklarından vazgeçebilir mi?
(50 karakter sınırına takılan başlık. öncelikle belirteyim, bir şey ayrı yazılır. sonra, başlık aslında "bir hayalin gerçekleşmesini beklerken yaşadığın hayatı kaçırdığını fark edememek" gibi saçma sapan bir cümle olacaktı. iyi ki 50 karakter sınırlaması var.)
evet. hiç fark ettirmeden insan hayatını mahveder hayallerin peşinden koşmak. asıl yaşanan hayatın "şu an" olduğunu fark etmeden, hep gelecekteki beklentilere odaklarız hayatı. "şu liseyi bir bitireyim, üniversiteyi bir kazanayım, bir iş bulayım, hayatımın kadınına bir rastlasam, şu düğün bi olsa, iki hafta var maaş gününe-bi gelse, şu arabanın taksitleri bir bitse, bi yaz gelse de tatile gitsem, ah bi baba olsam..."
hayat denen şey bir kez yaşanıyor, 20 yaş bir kez, 20 buçuk yaş bir kez, 20 buçuk artı bir gün yaş bir kez… ve 60-70 yaşına geldiğinde yaşamaktan anladığın şey, ne başarı ne başarısızlık, ne üzüntü ne kasıntı, sadece başka hiç bir şey düşünmeden tadını çıkardığın anlar olacaktır. o anlar ne kadar çoksa, o kadar çok yaşamışsındır. bu, ikinci hayatım da ordan biliyorum.
bunun tam karşıtı ve doğru olanı nedir?
hayatı günü birlik ve bir beklenti içinde olmadan yaşamak mı?
doğrusunu bilse de insan alışkanlıklarından vazgeçebilir mi?
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?