lokantadasındır. masana kurulmuşsun, sevdiğin bir yemeği söylemişsin ve ters giden bazı şeyleri yemeğin vereceği hazla unutmayı planlamışsındır.
işyerinde sorun varmış, siktireet! ban bakiim pideyi sosa. iki parti oyun sana kalmış. koy götüne, çek bi fırt meşrubattan. evde sorun mu var? serp piraz daha tuz. ohh ya akşam da denize giderim, tam olur. lanet sıcak, nefes aldırmadı gün boyu ama kliması iyiymiş buranın.
yalnız yemek sıkıcı bir şey olsa da, kalabalık masalar ve aynalar bunu unutturmak için var.
neyse yemeğin sonlarına doğru elin, cüzdanının olduğu cebe doğru istem dışı kayar. o da ne!? ilk önce “hayır hayır bu olamaz” denir. fakat cüzdan yerinde yoktur. amacına son derece uygun geçen yemek faslı, ağır ağır yerini feci bir mide yanmasına bırakır. diğer eldeki meşrubat bardağı da bırakılır ve iki elle şiddetli bir üst baş araması yapılır. nafile! hayskym böyle işi. son lokma yutulamaz, boğaza düğümlenir. anam.
aklına cüzdandaki kimlikler, kartlar, bir miktar para, bir iki foto ve belgeler gelir. mübarek cüzdan değil valiz. gözlerinin önünden film şeridi gibi geçer o belgeleri tekrar çıkartma işlemlerindeki bürokrasi. kulaklarında çınlar, kartları iptal ettirip yenisini istetirken konuşacağın müşteri hizmetleri yetkilisinin sesi. ellerinde hissedersin cüzdana koyduğun parayı. saçlarından duman çıkar. sırtından boşalan soğuk, göğsünden akan sıcak terleri fark edersin. yemeğin hesabını öderken durumu vezneye nasıl izah edeceğini düşündükçe kalbin sıkışır. yüzün ekşir, gözlerin dolar. götün.. evet götün de boş değildir. okkalı bir kazık da götünde yer etmeye başlamıştır bile. hassktir!
bütün uzuvlarının bir çeşit hareket halinde olduğundan anladığın kadarıyla en az yüzmek kadar komple, fakat bir o kadar da faydasız bir spordur bu bir şey kaybettiğini fark ettiğin an.
bu bir kaç saniye içinde yaşamışsındır bu duyguları. aklın nerde olm, biri mi çarptı lan yoksa? gibi sorular tuz biber eker olaya. bütün iştahın kaçmış, boğazın kurumuştur. kumarda para kaybetmeye benzer, yapacak bir şey yoktur. bir bardak daha soğuk su doldurup biraz yatışmaya çalışırsın. daha sakin düşünmeye çalışırsın. dur bakayım. yoksa! evet lan. işyerinde sıcaktan koltuk götüne yapıştı diye cüzdanı çıkarıp çekmeceye atmıştın lan oğlum! (tam burada aparkat şeklinde oley sevinci). oh be gittim geldim lan resmen. yav ben istesem de bir şey kaybedemem zaten. dikkatliyimdir, boşa olay yaptık kendi kendimize. koş hemen iş yerine.
bir şey kaybettiğini fark ettiğin an
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?