yeniden burada. ho$gelmi$tir.
eski yazarların çogu bir bir dönüyor, ne gzel.
betterthan
vedadir cogu zaman opusmeler demistin,,,,vedadir her seni seviyorum diyisin demistin…
uyuduguna inandin cogu zaman,ya da ellerinin kanli olduguna..cikmazlara gitmenin iyi oldugunu soyledin zaman zaman,anlamadin cikmazlara beni de surukledigini ve anlayamadin cikmazlardan donusumun senin kadar kolay olmadigini,
cocuklugumuzu emanet ettik birbirimize,korkularimdan di belki hep 25 yasinda olmam ve guvenmemden di cocuklugumun sende kalmasi,diyorum ya ben en cok kendimi severim diye benligim sendeyken neydi sence benim en cok sevdigim?
”durustluk”mahlasliydi iliskiler,”bu isleri birak”maya sebepti yasanilanlar,kimi zaman 3-5 dakikalik gecikmelerdi torpulenmelerim,kimi zaman bir mesaj araligindaydi iliskinin boyutlari,
siirler okurduk birbirimize,
”gidersek yikilirmiydi bu kent”gercekten,yoksa sadece sahipsiz ve terkedilmismi kalirdi,kuslar bizimle gelirmiydi yoksa acliktan olurlermiydi…
“bende” olmak yoktu bizim iliskimizde,benlik senlik yoktu,”biz”vardi diyorduk,ancak en ufak bir buyuklukte cikiyordu tirnaklarimiz kalbimizin icinden,ve butun saldirilari birbirimizin kalbine oluyordu,
hep tokalarinda bahsederken,unuttun tekerlegi kirik kamyonumu,hep saclarini birakacagindan bahsederken unuttum yuzu palyoco gibi boyanmisligimizi,bir bardak cay iciyordun kimi zaman arkamdan ya,gormedin caya bakmaktan siseler dolusu zehirler ictigimi.
bir cocuk biraktim sana benden hatira ve bir es biraktim.. dunyanin bir yerinde,30 yil sonrasindan mektuplar yazacak sana….
coktan secmeli oluyordu bazen hayat…tek fark “hepsi” sikki yerine “hicbiri” sikkini koyuyorlardi,evet yine calismadigim yerden cikmisti sorular..
sonuc....
sadece kirikliklardan sizan kan…
her şeyi geçtim
aslında o kadar çok ki
sayfalarca yazacak sebebim
sevmek bir varoluşmuş
bir doğum
içinden çıkardın beni
evet…
imkansız deme beni sen doğurdun
tekmeleyerek yüreğini
birazda ağlayarak
ellerin, ellerine kavuştum
şimdi vucudumda bir doğum lekesidir umut
ve sen ne kadar uzağa gidersen git
ben yıkılmayacak bir sevdayla mayısa kilitlendim
mayıs işte
gül kurusu renkteyken yaşam
mayısta yine gel olur mu?
saçlarımı örüp, tırnaklarımı keseceğim
ve iliştirip kalbimin kösesine
tebessümü mü
dost yüzümle yine
seni seveceğim...
kendine iyi bak
birde unutma gözden geçirmeyi
takvimleri
ara sırada boşluğa takılsın gözlerin
hiçbir yerde olmasamda
boşluğunda emeklerim
gel..yine gel olur mu?
yüreğimin luna parkında
çocukluğumla karşılayayım seni...
----
uyuduguna inandin cogu zaman,ya da ellerinin kanli olduguna..cikmazlara gitmenin iyi oldugunu soyledin zaman zaman,anlamadin cikmazlara beni de surukledigini ve anlayamadin cikmazlardan donusumun senin kadar kolay olmadigini,
cocuklugumuzu emanet ettik birbirimize,korkularimdan di belki hep 25 yasinda olmam ve guvenmemden di cocuklugumun sende kalmasi,diyorum ya ben en cok kendimi severim diye benligim sendeyken neydi sence benim en cok sevdigim?
”durustluk”mahlasliydi iliskiler,”bu isleri birak”maya sebepti yasanilanlar,kimi zaman 3-5 dakikalik gecikmelerdi torpulenmelerim,kimi zaman bir mesaj araligindaydi iliskinin boyutlari,
siirler okurduk birbirimize,
”gidersek yikilirmiydi bu kent”gercekten,yoksa sadece sahipsiz ve terkedilmismi kalirdi,kuslar bizimle gelirmiydi yoksa acliktan olurlermiydi…
“bende” olmak yoktu bizim iliskimizde,benlik senlik yoktu,”biz”vardi diyorduk,ancak en ufak bir buyuklukte cikiyordu tirnaklarimiz kalbimizin icinden,ve butun saldirilari birbirimizin kalbine oluyordu,
hep tokalarinda bahsederken,unuttun tekerlegi kirik kamyonumu,hep saclarini birakacagindan bahsederken unuttum yuzu palyoco gibi boyanmisligimizi,bir bardak cay iciyordun kimi zaman arkamdan ya,gormedin caya bakmaktan siseler dolusu zehirler ictigimi.
bir cocuk biraktim sana benden hatira ve bir es biraktim.. dunyanin bir yerinde,30 yil sonrasindan mektuplar yazacak sana….
coktan secmeli oluyordu bazen hayat…tek fark “hepsi” sikki yerine “hicbiri” sikkini koyuyorlardi,evet yine calismadigim yerden cikmisti sorular..
sonuc....
sadece kirikliklardan sizan kan…
her şeyi geçtim
aslında o kadar çok ki
sayfalarca yazacak sebebim
sevmek bir varoluşmuş
bir doğum
içinden çıkardın beni
evet…
imkansız deme beni sen doğurdun
tekmeleyerek yüreğini
birazda ağlayarak
ellerin, ellerine kavuştum
şimdi vucudumda bir doğum lekesidir umut
ve sen ne kadar uzağa gidersen git
ben yıkılmayacak bir sevdayla mayısa kilitlendim
mayıs işte
gül kurusu renkteyken yaşam
mayısta yine gel olur mu?
saçlarımı örüp, tırnaklarımı keseceğim
ve iliştirip kalbimin kösesine
tebessümü mü
dost yüzümle yine
seni seveceğim...
kendine iyi bak
birde unutma gözden geçirmeyi
takvimleri
ara sırada boşluğa takılsın gözlerin
hiçbir yerde olmasamda
boşluğunda emeklerim
gel..yine gel olur mu?
yüreğimin luna parkında
çocukluğumla karşılayayım seni...
----
aynı takıma gönül verdiğimizi öğrendiğim bilgiç.
hepimiz siyah beyazız.
hepimiz siyah beyazız.
suyu kirletip
dibindeki çamurları içinize çekmek gibi birşey benim sessizliğim...
az bulunan bir taşın
denize fırlatılması gibi yada...
kimine göre soğuk,
kimine göre fazla anlamlı...
karşıtını aradığım günlerde fazla ziyankar tutmamdan belkide çığlıklarımı
ses tellerimden ruhuma uzanan tünel sıfırda son buluyor son günlerde
son buluyorum
ilk kez yokluğumu buluyorlar...
nerdeyim,ne yapıyorum,neye isyan ediyorum bilmiyor kimse
ruhumdan çoktan geçmiş sevdiklerim
ölü yada diri bedenimi bulana mükafatları bozuk para...
oysa bilmiyorlar toprak kokusu satıyor kimliksiz kimsesizliğim ,beton yığınlarına
bilmiyorlar...
sessizleştiğimi,
kırıldığımı,
soğuduğumu,
anlamlandığımı....
ak pak günlerim de var elbet hafızamın ihrac edilmemiş yanlarında
küçük bir cocuk var örneğin sahnede
gökyüzüne yeşili sevdirmeye çalışan...
sonrası başına ne geldiğini anlamayacak kadar travma....
ruhum son muayenesinde zatürre teşhisli
kesik öksürüklü cümlelerim vicdanımdan akan son paranoya....
kimine göre akıcı bir hikayeyim ben
kimine göre fazla cinnet sahibi...
aslında yeteneklerim fermanımdan ayrı
avcı rolünde bir kuşum ben
sessiz...
kırık...
soğuk...
anlamdaş...
dibindeki çamurları içinize çekmek gibi birşey benim sessizliğim...
az bulunan bir taşın
denize fırlatılması gibi yada...
kimine göre soğuk,
kimine göre fazla anlamlı...
karşıtını aradığım günlerde fazla ziyankar tutmamdan belkide çığlıklarımı
ses tellerimden ruhuma uzanan tünel sıfırda son buluyor son günlerde
son buluyorum
ilk kez yokluğumu buluyorlar...
nerdeyim,ne yapıyorum,neye isyan ediyorum bilmiyor kimse
ruhumdan çoktan geçmiş sevdiklerim
ölü yada diri bedenimi bulana mükafatları bozuk para...
oysa bilmiyorlar toprak kokusu satıyor kimliksiz kimsesizliğim ,beton yığınlarına
bilmiyorlar...
sessizleştiğimi,
kırıldığımı,
soğuduğumu,
anlamlandığımı....
ak pak günlerim de var elbet hafızamın ihrac edilmemiş yanlarında
küçük bir cocuk var örneğin sahnede
gökyüzüne yeşili sevdirmeye çalışan...
sonrası başına ne geldiğini anlamayacak kadar travma....
ruhum son muayenesinde zatürre teşhisli
kesik öksürüklü cümlelerim vicdanımdan akan son paranoya....
kimine göre akıcı bir hikayeyim ben
kimine göre fazla cinnet sahibi...
aslında yeteneklerim fermanımdan ayrı
avcı rolünde bir kuşum ben
sessiz...
kırık...
soğuk...
anlamdaş...
#702078 lise ogrencisi iken kendi anlatiminin ne derece mukemmel oldugunu merak ettigim sahis (sayet lisede degil ise)
an itibariyle ukde canavarı olarak nitelendirilebilecek bilgiç kişisi.
(bkz: yaziyorlar efendim durduramiyoruz)
(bkz: yaziyorlar efendim durduramiyoruz)
(bkz: #642545) entrysiyle at gözlüğü koleksiyonu yaptığını düşündüğüm yazar..
sözlük mantığını kavratmak için uzun derslerin verilmesi gerektiği yazdığı entrylerin database israfı olduğu kanısına vardığım ucuz polemiklere girmeye çalışan 1-2-3-4-5-6 benim tepe attı..
siz kendini çok bilmiş görenler ve siz sözlükte ferrarisini satan bilge gibi dolaşanlar bu yazarla beraber bu lafları üstünüze alının..
burda am sik göt seks cart curt gibisinden şeyler rahatça konuşulur sözlük keraneye çevrilir ve ama yetmez sözlükte esprili yazar olmak için kendini kasar dine diyanete küfrü basıp marjinal kesmin takdirini toplar fethullah gülen hakkında yalçın küçük vari -bakın bende birşeyler biliyorum benide sallayın diye entry girer hoş değil boştur..
madem burası bir sözlük..madem burası ilim ifran yeri senin verdiğini zannettiğin ayarcıklarla bir yere varamayacağını anlaman gerekirdi tavsiyesinde bulunamak istediğim lakin bu tavsiyeninde beynine ulaşıcağı konusunda tereddüttüm ettiğim hadi ulaştı diyelim anlamlandırma konusunda pek fazla başarılı olamıyacağına kanaat getirdiğim ne diyem mahmut mu diyem..
sözlük mantığını kavratmak için uzun derslerin verilmesi gerektiği yazdığı entrylerin database israfı olduğu kanısına vardığım ucuz polemiklere girmeye çalışan 1-2-3-4-5-6 benim tepe attı..
siz kendini çok bilmiş görenler ve siz sözlükte ferrarisini satan bilge gibi dolaşanlar bu yazarla beraber bu lafları üstünüze alının..
burda am sik göt seks cart curt gibisinden şeyler rahatça konuşulur sözlük keraneye çevrilir ve ama yetmez sözlükte esprili yazar olmak için kendini kasar dine diyanete küfrü basıp marjinal kesmin takdirini toplar fethullah gülen hakkında yalçın küçük vari -bakın bende birşeyler biliyorum benide sallayın diye entry girer hoş değil boştur..
madem burası bir sözlük..madem burası ilim ifran yeri senin verdiğini zannettiğin ayarcıklarla bir yere varamayacağını anlaman gerekirdi tavsiyesinde bulunamak istediğim lakin bu tavsiyeninde beynine ulaşıcağı konusunda tereddüttüm ettiğim hadi ulaştı diyelim anlamlandırma konusunda pek fazla başarılı olamıyacağına kanaat getirdiğim ne diyem mahmut mu diyem..
bu entry yoluyla kendisine ayrıca özürlerimi sunmak isterim.
(bkz: öfkenin istemsizce başkalarına yönlendirilmesi saçmalığı)
(bkz: öfkenin istemsizce başkalarına yönlendirilmesi saçmalığı)
entrylerini ilgiyle takip ettigim bilgic.
guzel yazıyor.
guzel yazıyor.
(bkz: bigger is better)
afrikada bulunan, 4 sava$ gormu$ bir insan oldugunu ogrendigim betterthan’i yurekten kutlarim.
gurur duyuyoruz seninle
dikkat et oralarda bi$eyler olmasin sana demek istedigim bilgictir.
gurur duyuyoruz seninle
dikkat et oralarda bi$eyler olmasin sana demek istedigim bilgictir.
beraber bi toplu msn konusmasında yer aldığım "bilginc"
cuma günleri çalışmadığı için sabaha kadar entry kasan kişilik, ayrıca güzel çıkarımları vardır.
ozellikle siyasi icerikli baslıklarda partizanlıktan once tarafsız yorumlar yapmayı becerebilen bilgic.
bütün ukdelerimi, bıkmadan usanmadan teker teker doldurup takdirimi kazanmıştır kendisi.
insanin gozune once on yargili gibi gorunen daha sonra anlayan ama gec anlayan yazar.kunefe kunefedir.
#583008 ile super bir entrye imza atmis, beni su yagmurlu gunde guldurmus bilgicimiz..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?