beklenen biri yoksa bile beklenen birini hayal ettirir bu şiir.
bekleyenler için
ümit yaşar oğuzcanın en iyi şiirlerinden biridir. en azından benim için öyledir, en sevdiğimdir.
tadı senden gelir
yediğim yemişlerin
içtiğim içkilerin
ve içimdeki bu dayanılmaz sıkıntı
bu emsalsiz hüzün
seni beklediğim içindir...
tadı senden gelir
yediğim yemişlerin
içtiğim içkilerin
ve içimdeki bu dayanılmaz sıkıntı
bu emsalsiz hüzün
seni beklediğim içindir...
şiirin son dörtlüğü ilk yayınlandığında olmasına karşın acılar denizinde ümit yaşar tarafından çıkarılmış, en son kitapta ise oğlu tarafından tekrar eklenmiştir.
çok etkileyici, defalarca okunması ve düşünülmesi gereken ümit yaşar oğuzcan şiiri.
bir ayak sesi duymayayım
kapıya koşuyorum
gelen sen misin diye
bir siyah saç görmeyeyim
yüreğim burkuluyor
ağlamaklı oluyorum
her şey bana seni hatırlatıyor
gökyüzüne baksam
gözlerinin binlercesini görürüm
bir rüzgar değse yüzüme
ellerini düşünmeden edemem
yaktığım bütün sigaraların dumanları sana benzer
tadı senden gelir
yediğim yemişlerin
içtiğim içkilerin
ve içimdeki bu dayanılmaz sıkıntı
bu emsalsiz hüzün
seni beklediğim içindir
resmine bakamaz oldum
uykulardan korkuyorum artık
utanıyorum odamdaki bütün eşyalardan
şu sedir hala gelip oturmanı bekliyor
şu ayna karsısında güzelliğini seyretmeni
şu kadeh dudaklarına değebilmek için duruyor masamda
ve şu saat geldiğin anda
durabilir sevincinden
zaman çıldırabilir
çünkü benim dünyamda
ölümsüzlük, seni sevmek demektir
bir çocuk doğmayı bekler
bir ağır hasta ölmeyi
bitkiler yağmur ve güneşi bekler
yalnız bir kadın sevilmeyi
ve düşün ki bir adam
içinde bütün bekleyenlerin korkusu ve ümidi
seni bekler
asılmayı bekleyen bir idam mahkumu gibi
sen gelinceye kadar
pencerem kapalı duracak
rüzgar gelmesin diye
artık perdeleri açmayacağım
gün ışığı girmesin diye
sonra kahrolacağım
bu karanlıkta, bu derin yalnızlıkta
ve günlerce gecelerce haykıracağım
nerdesin diye, nerdesin diye
bir gün bu kapıdan sen gireceksin
biliyorum
er geç bu bekleyişin bir sonu gelecek
yıllarca sonra
öldüğüm gün bile gelsen
bütün bu bekleyişimi ve öldüğümü unutup
çocuklar gibi sevineceğim
kalkıp sarılacağım ellerine
uzun uzun ağlıyacağım.
ne kederdir, ne çile seni beklemek
yaşamaktır seninle, seni beklemek
en tükenmez mıutluluk, en yüce hazdır
ölümden sonra bile seni beklemek
bir ayak sesi duymayayım
kapıya koşuyorum
gelen sen misin diye
bir siyah saç görmeyeyim
yüreğim burkuluyor
ağlamaklı oluyorum
her şey bana seni hatırlatıyor
gökyüzüne baksam
gözlerinin binlercesini görürüm
bir rüzgar değse yüzüme
ellerini düşünmeden edemem
yaktığım bütün sigaraların dumanları sana benzer
tadı senden gelir
yediğim yemişlerin
içtiğim içkilerin
ve içimdeki bu dayanılmaz sıkıntı
bu emsalsiz hüzün
seni beklediğim içindir
resmine bakamaz oldum
uykulardan korkuyorum artık
utanıyorum odamdaki bütün eşyalardan
şu sedir hala gelip oturmanı bekliyor
şu ayna karsısında güzelliğini seyretmeni
şu kadeh dudaklarına değebilmek için duruyor masamda
ve şu saat geldiğin anda
durabilir sevincinden
zaman çıldırabilir
çünkü benim dünyamda
ölümsüzlük, seni sevmek demektir
bir çocuk doğmayı bekler
bir ağır hasta ölmeyi
bitkiler yağmur ve güneşi bekler
yalnız bir kadın sevilmeyi
ve düşün ki bir adam
içinde bütün bekleyenlerin korkusu ve ümidi
seni bekler
asılmayı bekleyen bir idam mahkumu gibi
sen gelinceye kadar
pencerem kapalı duracak
rüzgar gelmesin diye
artık perdeleri açmayacağım
gün ışığı girmesin diye
sonra kahrolacağım
bu karanlıkta, bu derin yalnızlıkta
ve günlerce gecelerce haykıracağım
nerdesin diye, nerdesin diye
bir gün bu kapıdan sen gireceksin
biliyorum
er geç bu bekleyişin bir sonu gelecek
yıllarca sonra
öldüğüm gün bile gelsen
bütün bu bekleyişimi ve öldüğümü unutup
çocuklar gibi sevineceğim
kalkıp sarılacağım ellerine
uzun uzun ağlıyacağım.
ne kederdir, ne çile seni beklemek
yaşamaktır seninle, seni beklemek
en tükenmez mıutluluk, en yüce hazdır
ölümden sonra bile seni beklemek
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?