kimi, birtakım, biraz, birkaç, bir miktar anlamlarına gelen bazı sözcüğünün - ki aslı ba'z olur- tenvinli ifadesidir.
onun da aslı ba'zandır.
ara sıra, vakit vakit, bazı kere, kimi vakit manasını taşır.
düzeltme: yazım.
bazen
http://tinyurl.com/7rpovzt aha tekrar!...
gökhan keser $arkisi. sıla ile duet $eklinde olani dinledim de bayildim.
sozleri;
elimizden ipler nasıl kayıyor bazen
zamandan başka çare nasıl kalmıyor bazen
hepimizin hayatı nasıl duruyor bazen
tecrübenin kati şartı bu muymuş zaten
yarın öbür gün aşkın adı değişir, yazık olur
her çarpıntıya koşarsan kalbin yorulur
nasıl kızıyorum kendime bazen
bazenler çoğalıyor bazen
nasıl kızıyorum kendime bazen
bazenler çoğalıyor bazen
başımızdan neler geldi geçti hatırlar mısın
seni aradım kimlerde aşka inanır mısın
ama göremedim ellerde inanır mısın
şimdi daha iyiyim desem alınır mısın
yarın öbür gün aşkın adı değişir yazık olur
her çarpıntıya koşarsan kalbin yorulur
nasıl kızıyorum kendime bazen
bazenler çoğalıyor bazen
nasıl kızıyorum kendime bazen
bazenler çoğalıyor bazen
dueti dinlemek icin;
http://tinyurl.com/88tfyfg
sozleri;
elimizden ipler nasıl kayıyor bazen
zamandan başka çare nasıl kalmıyor bazen
hepimizin hayatı nasıl duruyor bazen
tecrübenin kati şartı bu muymuş zaten
yarın öbür gün aşkın adı değişir, yazık olur
her çarpıntıya koşarsan kalbin yorulur
nasıl kızıyorum kendime bazen
bazenler çoğalıyor bazen
nasıl kızıyorum kendime bazen
bazenler çoğalıyor bazen
başımızdan neler geldi geçti hatırlar mısın
seni aradım kimlerde aşka inanır mısın
ama göremedim ellerde inanır mısın
şimdi daha iyiyim desem alınır mısın
yarın öbür gün aşkın adı değişir yazık olur
her çarpıntıya koşarsan kalbin yorulur
nasıl kızıyorum kendime bazen
bazenler çoğalıyor bazen
nasıl kızıyorum kendime bazen
bazenler çoğalıyor bazen
dueti dinlemek icin;
http://tinyurl.com/88tfyfg
"... bazen yaz ortasında gündüzün,
sevgim acıyor / kimi sevsem /kim beni sevse ..."
sevgim acıyor / kimi sevsem /kim beni sevse ..."
bazen ...
geliyorsun aklıma ellerim titrek ve kalbim yorgun değil
eskisi gibi sana ait değil hatırlananlar.
susmak istiyorum saatlerce ,sussam da konuştuklarımı duyuyorsun bazen .
halbuki unutulmuş hiç bir şey yok
çocukça oyunlarla kendini aldatır insan
kısa mutluluklar için olası bütün facialara hazırmışız!
hatırı sayılır bir veda gerek bazen .
geliyorsun aklıma ellerim titrek ve kalbim yorgun değil
eskisi gibi sana ait değil hatırlananlar.
susmak istiyorum saatlerce ,sussam da konuştuklarımı duyuyorsun bazen .
halbuki unutulmuş hiç bir şey yok
çocukça oyunlarla kendini aldatır insan
kısa mutluluklar için olası bütün facialara hazırmışız!
hatırı sayılır bir veda gerek bazen .
ingiliz dilinde sometimes olarak seslendirilen zaman zaman anlamındaki türkçe zaman zarfıdır.
bir kaybedenler klübü tribi.
-yaşlı bir kızılderili ne kadar yanılabilir?
+bazen yanılabilir.
- bazen susar.
+ bazen konuşmak ister.
- bazen dinlemek ister.
+ bazen yalnız kalmak ister.
- bazen arkadaş ister.
+ bazen gitmek ister.
- gider bazen.
+ bazen gidemez.
- bazen hiç gidememekten korkar.
+ bazıları sonsuz neşeye dolar.
- bazıları sonsuz geceye.
+ bazen ölürsün.
- bazen ölemezsin.
- bazen bütün koşullar uygunken bile ölemezsin.
+ bazen kendinden uzaklaşmak ister insan.
- bazen gidersin, sırf dönebilmek için.
+ bazen ağlarsın bayağı.
- bazen ağlayamıyorsun bayağı bayağı.
+ bazen içiyorsun, bazen çok ama çok fazla içmek istiyorsun da …bazen sen zaten içmeye gidiyorsun.
- bazen acıbadem’den bir taksiye biniyorsun, kadıköy diyorsun.
+ bazen yüzüne bile bakmıyor.
+ bazen bir kadın geliyor oturuyor karşına… ve ağlıyor.
- kadınlar hep ağlıyor.
+ bazen bir kadın sana… “en çok korktuğum şey, bir kadının göz yaşıdır” diyor, kendi adına.
- “eğer çok sevdiysem” diyor… “eğer çok sevdiysem…”
+ oysa bilmiyor ki, sevmek de bir… an’a ait.
- her şeyin başı su.
+ felsefenin de.
-yaşlı bir kızılderili ne kadar yanılabilir?
+bazen yanılabilir.
- bazen susar.
+ bazen konuşmak ister.
- bazen dinlemek ister.
+ bazen yalnız kalmak ister.
- bazen arkadaş ister.
+ bazen gitmek ister.
- gider bazen.
+ bazen gidemez.
- bazen hiç gidememekten korkar.
+ bazıları sonsuz neşeye dolar.
- bazıları sonsuz geceye.
+ bazen ölürsün.
- bazen ölemezsin.
- bazen bütün koşullar uygunken bile ölemezsin.
+ bazen kendinden uzaklaşmak ister insan.
- bazen gidersin, sırf dönebilmek için.
+ bazen ağlarsın bayağı.
- bazen ağlayamıyorsun bayağı bayağı.
+ bazen içiyorsun, bazen çok ama çok fazla içmek istiyorsun da …bazen sen zaten içmeye gidiyorsun.
- bazen acıbadem’den bir taksiye biniyorsun, kadıköy diyorsun.
+ bazen yüzüne bile bakmıyor.
+ bazen bir kadın geliyor oturuyor karşına… ve ağlıyor.
- kadınlar hep ağlıyor.
+ bazen bir kadın sana… “en çok korktuğum şey, bir kadının göz yaşıdır” diyor, kendi adına.
- “eğer çok sevdiysem” diyor… “eğer çok sevdiysem…”
+ oysa bilmiyor ki, sevmek de bir… an’a ait.
- her şeyin başı su.
+ felsefenin de.
sineye çekemediklerine ağladığın zaman dilimidir, seni dilimleyen zamansızlığa da denir.
evet bazen..
aynanın arkasındakinin ben olduğum düşüncesine kapılıp, inanıyorum dediklerine o’ nun. girizgâhını ölüme dair sözcüklerle süsleyen, diğer dünya yerlisi bir kimsesiz varlık o! bana benzer hiç bir yanını bana göstermeyen, benden aykırı ne varsa içinde gizleyen bir cansız.
*
dili var mıdır bir kedinin? çocuğu öldüğünde diyebilir mi ki;
"yavrum.. doyamadım sana, gittin yavrum"!? üzerinden belki bin araba geçmiştir yavrusunun. yaz sıcağında döşeme olmuştur asfalta belki. ama yavrusudur o’ nun.
gider koklar bazen.. bize leş gelen o koku, o’ na mis gelir.
yavuklusunun askerden gelmesini bekler bazen bir genç kız.
ilmeklerinin sonu gelmez tezgah başında. ipekten onbinlerce düğümler de düğümler, bitsin diye el emeği göz nuru halısı. halısı bitince, yavuklusu dönecektir o mis kokusuyla. bir mektup alır, mektupta der ki: "-ey benim kara gözlü, kara kaşlı, kara saçlı nur-u didemim; bir gün olacak, döneceğim. o gün gelene, yüzünü görene, elini tutana kadar bekleyemezsen beni; var bir başkasına. yok, bekleyeceğim dersen; siperdeyim şu an. karşıda birisi var. o bana bakar, ben ona. hangimiz yavukluya gideceğiz belli değil ama, bir mermi bilir(!), kimimizin kuvvetli aşkı daha."
bir öğrenci sorar annesine, okula gitmezden hemen önce;
"-bazen sen geliyo’sun aklıma anne! sen okumadın. oysa ben artık üniversiteyi bitiriyorum. hiç mi için gitmiyo’? -ben niye okumadım diye- hiç mi sormuyo’ sun kendine?" cevap verir annesi: "sen doğunca, ben de doğdum oğul.. sen sokakta oynarken, seyrederdim seni, düşerdin ya topun peşinden koşarken; benim dizim acırdı.. sen ağlardın, ben.. ben ölürdüm oğul! şimdi sen okuyo’sun ya, bitireceksin ya okulunu oğul; ve göreceğim seni, kepini atarken havaya.. ben de tüm hüzünlerimi, tüm meraklarımı ve bütün o omuzlarımda yük taşıdığım ömrümü ataca’m havaya.. geriye almamacasına.”
bazen.. ümitsiz bir yelkenli görürüz lodosa tutulmuş. dümenindeki yaşlı adamı görmeyiz. o’ nun ne badireler atlattığını, bunu da atlatacağını bilmeyiz. yelkenlidir yalnız olan sırf sanki! oysa adamın, karısının öldüğünden beridir karaya ayak basmadığını, tüm yaşamını artık denizde ve denizden geçinerek sürdüreceğini, bütün arkadaşlarını karada bıraktığını, anılarının artık olmadığını görmeyiz. yelkenlidir, o haşmetli duruşuyla tehlikede olan. ve biz(!), gördüklerimizden sadece kendimize pay çıkartmaya çalışan!
*
tüm yaşamını, ölüme dair sözcüklerle geçiren insanlardan olmaktansa; hiç olmamış olmayı istemek daha iyi gelir bazen. ve dört bir yanı bu insanlarla çepeçevre kuşatılmış bir ada olmaktansa; bir dağ olmak, bu bağırtı ovalarının arasında bazen... kim bilir?
aynanın arkasındakinin ben olduğum düşüncesine kapılıp, inanıyorum dediklerine o’ nun. girizgâhını ölüme dair sözcüklerle süsleyen, diğer dünya yerlisi bir kimsesiz varlık o! bana benzer hiç bir yanını bana göstermeyen, benden aykırı ne varsa içinde gizleyen bir cansız.
*
dili var mıdır bir kedinin? çocuğu öldüğünde diyebilir mi ki;
"yavrum.. doyamadım sana, gittin yavrum"!? üzerinden belki bin araba geçmiştir yavrusunun. yaz sıcağında döşeme olmuştur asfalta belki. ama yavrusudur o’ nun.
gider koklar bazen.. bize leş gelen o koku, o’ na mis gelir.
yavuklusunun askerden gelmesini bekler bazen bir genç kız.
ilmeklerinin sonu gelmez tezgah başında. ipekten onbinlerce düğümler de düğümler, bitsin diye el emeği göz nuru halısı. halısı bitince, yavuklusu dönecektir o mis kokusuyla. bir mektup alır, mektupta der ki: "-ey benim kara gözlü, kara kaşlı, kara saçlı nur-u didemim; bir gün olacak, döneceğim. o gün gelene, yüzünü görene, elini tutana kadar bekleyemezsen beni; var bir başkasına. yok, bekleyeceğim dersen; siperdeyim şu an. karşıda birisi var. o bana bakar, ben ona. hangimiz yavukluya gideceğiz belli değil ama, bir mermi bilir(!), kimimizin kuvvetli aşkı daha."
bir öğrenci sorar annesine, okula gitmezden hemen önce;
"-bazen sen geliyo’sun aklıma anne! sen okumadın. oysa ben artık üniversiteyi bitiriyorum. hiç mi için gitmiyo’? -ben niye okumadım diye- hiç mi sormuyo’ sun kendine?" cevap verir annesi: "sen doğunca, ben de doğdum oğul.. sen sokakta oynarken, seyrederdim seni, düşerdin ya topun peşinden koşarken; benim dizim acırdı.. sen ağlardın, ben.. ben ölürdüm oğul! şimdi sen okuyo’sun ya, bitireceksin ya okulunu oğul; ve göreceğim seni, kepini atarken havaya.. ben de tüm hüzünlerimi, tüm meraklarımı ve bütün o omuzlarımda yük taşıdığım ömrümü ataca’m havaya.. geriye almamacasına.”
bazen.. ümitsiz bir yelkenli görürüz lodosa tutulmuş. dümenindeki yaşlı adamı görmeyiz. o’ nun ne badireler atlattığını, bunu da atlatacağını bilmeyiz. yelkenlidir yalnız olan sırf sanki! oysa adamın, karısının öldüğünden beridir karaya ayak basmadığını, tüm yaşamını artık denizde ve denizden geçinerek sürdüreceğini, bütün arkadaşlarını karada bıraktığını, anılarının artık olmadığını görmeyiz. yelkenlidir, o haşmetli duruşuyla tehlikede olan. ve biz(!), gördüklerimizden sadece kendimize pay çıkartmaya çalışan!
*
tüm yaşamını, ölüme dair sözcüklerle geçiren insanlardan olmaktansa; hiç olmamış olmayı istemek daha iyi gelir bazen. ve dört bir yanı bu insanlarla çepeçevre kuşatılmış bir ada olmaktansa; bir dağ olmak, bu bağırtı ovalarının arasında bazen... kim bilir?
(bkz: sometimes)
mor ve ötesinin kötü düşünceleri silip, olumlu düşüncelerle hayata devam etme şarkısı.
mfönün bugüne dek yaptığı en güzel şey.
herhangi bir yere yazınca karşınıza elli tür şarkı çıkmasına neden olan popüler şarkı ismi.
yeşim salkımın yeni albümünün adı...
nev’in insani eskilere kaybetmisligine goturen, yokolmus yanlarini hatirlatan, dirense bile ruhunun artik yerinde durmadigini hissettiren, bazen diyip etrafimizda dolastigini farkettiren, her dinlendiginde ben neden yasiyorum dedirten sarkisidir.
nevin mükemmel şarkısı.eğer biri özleniyorsa ve ağlamak da varmış bu yaştan sonra denilirse,dinlenmeli gereken bir şarkı.her dinleyen-eğer aşıksa-kendinden de bir şeyler bulacaktır bunda ve eskiye duyulan özlem daha da artacaktır,pişmanlıklar...
mor ve otesinin huzurlu şarkısı.
radical noise un super sarkisi.soguk gunlerin sarkisi.
mfo grubuna ait bir parca.
gunes dogar gunes batar
ama insan uyumaz bazen dusunur
geceler kisa cabuk gecer
ama insan uyumaz bazen dusunur
deniz masmavidir ne guzel
ama insanlar gormez bazen
siirler sarkilar masallar
ama insanlar duymaz bazen
uzme kendini umitsiz gibi
sevenin var bak ne guzel.
gunes dogar gunes batar
ama insan uyumaz bazen dusunur
geceler kisa cabuk gecer
ama insan uyumaz bazen dusunur
deniz masmavidir ne guzel
ama insanlar gormez bazen
siirler sarkilar masallar
ama insanlar duymaz bazen
uzme kendini umitsiz gibi
sevenin var bak ne guzel.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?