senelerin geçip gitmesi sadece o lunaparka giden çocukların büyümesi anlamına geliyor. yoksa bayramlarda lunaparka giden bir kitle hala var. büyüyen çocuklar başka eğlenceler peşinde koşarken yerlerine yenileri geliyor lunaparklara her bayram. evimin 100mt yakınında bulunan lunaparkdan ve çıkarttığı gürültüden bu durumu gözlemleyebiliyorum. ayrıca nerede o eski bayramlar geyiğinin ne kadar anlamsız olduğunuda gösterir lunaparklar. bayramlar yerinde duruyordur da sen büyümüşündür eski bayramlarda tek kaygın nekadar para toplayacağın olurken aradan geçen zaman içinde seninle beraber kaygılarında büyümüştür. bayramlar anlamını yitirmiştir.
bayramda lunaparka gitmek
özellikle seksenlerde ve doksanlarda muazzam popüler bir eylemdi bu. lunaparklar mahşeri kalabalık alanlarına dönerdi. bayramın ilk günü olmasa da (kurbansa kurbanla uğraşılır, ramazansa el öpmeye gidilirdi) ikinci gün tam bir panayır olurdu oralar. şimdi hala oluyordur belkide. büyük çoğunluğunu çocuklu aileler, kızlı erkekli gruplar, yalnız kızlı yalnız erkekli gruplar oluştururdu(zaten geriye saymadığım pek bi grup kalmadı. bi dul ve yetimler bir de şehit ailelerini saymadım galiba).
ayrıca, tanışma, kaynaşma, manita bulma mekanına bürünürdü bayramda lunaparklar. bayram bayram tatil yapmayıp size hizmet eden lunapark çalışanlarını görünce üzülürdük ama adamlar 2-3 günlük bayramda paranın .mına öyle bir koyarlardı ki hiç acınacak halleri yoktu. yılın kalan 360 günü bayram etmeye yeterdi onlar için. şimdi el öpmeye gidecek olmasam gondolda nasıl kustuğum, dönme dolabın tepesinde nasıl dakkalarca asılı kaldığım gibi anılarımı detayıyla paylaşabilirdim senle ama gitmem lazım. aklıma esti belki ordan bi gidip bakarım lunapark yine kalabalık mı diye?
ayrıca, tanışma, kaynaşma, manita bulma mekanına bürünürdü bayramda lunaparklar. bayram bayram tatil yapmayıp size hizmet eden lunapark çalışanlarını görünce üzülürdük ama adamlar 2-3 günlük bayramda paranın .mına öyle bir koyarlardı ki hiç acınacak halleri yoktu. yılın kalan 360 günü bayram etmeye yeterdi onlar için. şimdi el öpmeye gidecek olmasam gondolda nasıl kustuğum, dönme dolabın tepesinde nasıl dakkalarca asılı kaldığım gibi anılarımı detayıyla paylaşabilirdim senle ama gitmem lazım. aklıma esti belki ordan bi gidip bakarım lunapark yine kalabalık mı diye?
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?