barack obama

4 /
elma sekeriiii
kendisi ermeni soykırımının oldugunu $u sözleriyle kabullenmi$tir:

"osmanlı döneminde bir insanlık suçu i$lenmi$tir. türkiye bu realiteyi kabul edip geçmi$iyle yüzle$melidir."

bu adam sag gösterip sol vuranlardan. durdugu zemin çok kaygan ne tarafa gittigi belli degil. benden söylemesi.
jerenimo330
ermeni soykırımı demeyip ona en yakın cümleyi kullanarak sözde soykırımın oldugunu ima etmeye calısmıstır.kullandıgı bu cümle türkiye’yi oldukca rahatsız etmiştir.bakalım bizimkilerin buna tepkisi nasıl olacak?
orqn
genel yargının aksine hiç de samimi olmadığını düşündüğüm adamdır.bir insan herkesle mi iyi geçinir yahu.utanmasa rusya bayrağı baskılı t-shirt le dolaşacak.baş ucunda ’çevir kazı yanmasın’ diye bir yazı olduğuna dair ciddi şüphelerim var.
independence
barack obama, amerika birleşik devletleri’nin 44. başkanı ve a.b.d. tarihinin ilk afro-amerikan (siyahi) başkanıdır. başkanlıktan önce görev yaptığı amerikan senatosu’nda tarihin en genç senatörlerinden birisi ve de ülke tarihindeki beş afro-amerikan senatörden birisi olan obama, aynı zamanda lisanslı bir avukattır.



barack hussein obama, 4 ağustos 1961’de honolulu’da doğdu. obama doğduğu sırada annesi ve babası manoa’daki hawaii üniversitesi’nde eğitimlerini sürdürmekteydiler, obama iki yaşına geldiğinde de birlikteliklerine son verdiler. babası eğitimi için harvard’a gittikten sonra, vatanı kenya’ya geri döndü. annesi, lolo soertoro ile evlenince, ailece jakarta’ya taşındılar. burada kız kardeşi maya soerto-ng dünyaya geldi.

dört yıl sonra barack on yaşına geldiğinde hawaii’ye akrabalarının yanına döndü ve burada oldukça saygın bir okul olan punahou academy’ye girdi. 1978 yılında bu okuldan başarıyla mezun oldu.

obama, kendi yazdığı anlılarında, birçok farklı ırkın yaşadığı topraklarında insanları bir araya getirmek için verdiği mücadeleleri anlattı.

1982 yılında ölen babasını, annesiyle ayrıldıktan sonra yalnız birkez gördü.

barack obama, daha sonra amerikan halkına açıkladığı gibi, gençlik yıllarında alkol ve uyuşturucu kullandığı bir dönem de yaşamıştı.

lise eğitimini tamamladıktan sonra, los angeles’taki occidental college’a girdi. burada iki yıl öğrenim gördükten ve new york’taki colombia üniversitesi’ne devam etti. 1983 yılında bu okuldan da derceyle mezun oldu.

business international corporation ve nypirg (new york public interest research group) ‘de birsüre çalıştıktan sonra, 1985 yılında chicago’ya yerleşmeye karar verdi. burada çalıştığı dönemde trinity united adlı hıristiyan kilisesine katıldı.

1988 yılında yılında girdiği harvard hukuk fakültesi’nden, 1991 yılında çok büyük bir başarı göstererek mezun oldu. bu okulda harvard law review adlı yayının ilk siyah editörü oldu.

okula girdiği yıl tanıştığı eşi michelle ile 1992 yılının ekim ayında evlendi. 1999 yılında ilk kızı malia ve 2001 yılında ikinci kızı sahsa dünyaya geldi.

1996 yılında, illinois eyaleti’nden senatör seçildi. obama bu yıllarda, demokratlar ve cumhuriyetçiler ile aynı anda çalışarak, sağlık reformu ve etik üzerine yasamalar yapılması için uğraştı. ayrıca ölüm cezasının yeniden gözden geçirilmesiyle ilgili çalışmalar yaptı.

2004 yılına gelindiğinde amerikan senatosu’na seçildi ve bu senatoya yüz yıldan fazla bir süredir seçilen üçüncü siyah oldu.* “dreams from my father : a story of race and inheritance” adıyla otobiyografisini yayınladı. 2006 yılında da ikinci kitabı “the audacity of hope” un basımı gerçekleşti.

şubat 2007’de, 2008 başkanlık seçimleri için demokratlar tarafından aday gösterildi. hillary clinton, john edwards, joe biden, christopher dodd ve bill richardson gibi güçlü başkan adayları demokrat parti’nin esas adayı olmak için obama ile yarışıyorlardı; bu rekabet ön seçimler döneminde güçlendi ve ocak 2008 tarihine gelindiğinde demokrat parti adayları arasında seçimden çekilmeyen sadece clinton ve obama kalmıştı.

3 haziran 2008 tarihine gelindiğinde, hilary clinton’ın oyları obama’nın gerisinde kalmıştı, farkı kapatamayacağını anlayan clinton seçimden çekildiğini açıkladı ve aynı tarihte barack obama, demokrat parti’nin 2008 yılı a.b.d. başkan adayı olarak açıklandı. birkaç gün sonra, cumhuriyetçi parti ise başkan adayı olarak john mccain’in adını resmen duyurdu.

barack obama ve john mccain arasında genel seçimden önce üç defa halka açık münazara yapıldı. yapılacak olan genel seçimlerin gidiş hattını etkileyen bu münazaraların sonucunda obama karlı çıktı ve halkın gözündeki desteğini büyüttü. 4 kasım 2008 günü yapılan başkanlık seçimleri sonucunda barack obama %52’lik rekor oy oranıyla 44. a.b.d. başkanı seçildi. 20 ocak 2009 haritinde görevi 43. başkan george w. bush’dan devralarak resmi görevine başladı.

barack obama, başkanlığı sırasında irak ve afganistan’da süregelen savaşlarla ilgili önemli kararlar aldı. irak’taki amerikan işgalinin 2010 yılında sona ereceğini açıklayan obama, 18 ay sürecek kapsamlı bir geri çekilme çalışmasını başlatttı. afganistan’da ise, amerikan güçlerinin seçim sonrası geri çekileceğini uman dünya kamuoyunu hayal kırıklığına uğratarak 17.000 yeni askeri bölgeye sevkedilmesi emrini verdi.

başkanlığının ilk günlerinde patlak veren ekonomik krizin etkilerinin azaltılması için a.b.d. hazinesinden büyük kaynaklar ayrılmasını kararlaştıran obama ve ekibi, seçimi kazanmalarındaki en büyük etkenlerden birisi olan sağlık reformu vaatlerini yerine getirmek için 14 temmuz 2009 tarihinde büyük bir çalışma başlattı. hedeflerinin sağlık sektörünün ülke bütçesine yüklediği büyük ekonomik yükü azaltırken, medikal kaliteyi arttırmak olduğunu söyleyen obama, bu hedef doğrultusunda 1.000 sayfalık kapsamlı bir sağlık raporu oluşturttu.

barack obama evli ve iki çocuk babasıdır. karısı michelle obama’da kendisi gibi bir avukattır. obama çifti protestan’dır ve de united church of christ mezhebine üyedirler.


*; a.b.d. tarihinde görev yapmış olan afrikalı-amerikalı senatör sayısı toplamda beştir, bu beş senatörden sadece üç tanesi seçim yoluyla görev başına gelmiş olup, kalan iki tanesi göreve seçimlere girmeden atanmıştır.
orqn
önümüzdeki seçimlerde abd başkanlığına aday olmayacağını düşündüğüm adamdır.

vücudumun derinliklerinden atmadım bu iddiayı. son zamanlarda imajına hiç dikkat etmiyor. oysa ki amerikalı biraderler çok dikkat ederler bu konuya. davranışları ve yaşam stili de gelecek kaygısı( koltuk sevdası ) olan bir adam gibi değil. ’ aman halkın gözündeki imajım bozulmasın ’ triplerine girmiyor. alışık olunan bir durum değil bu.
4 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol