emre aydın eseri. şöyle ki;
bu kez anladım
kuru dallardan yapma
bi köprüden geçiyorum
ben ordaydım
erbabı yalnızları
yutan kentler biliyorum
bu kez anladım
hüzünlerden bozma
mutluluklar yaşıyorum
ben ordaydım
acemi aşıkları
boğan sular biliyorum
ne müttefik belli
ne sığınakların yeri
kaybettim bugün kendimi, hükümsüzdür
sonu yok bunun, boşluklardan boşluk beğendim
vazgeçtim bugün herşeyden halsiz şu kalbim
kan revan içinde hep kanamaz denen yerlerim
hem suçsuz hem güçsüz hem halsiz...
bu kez anladım
kartonlardan yapma
siperlere pusuyorum
ben ordaydım
huzurlu zamanları
yıkan sonlar biliyorum
bu kez anladim
insanı damarından yakalayıp, duvardan duvara vuran emre aydın çalışması...
an itibariyle keşfettiğim, oturup deliler gibi ağlamama sebebiyet veren insanın tüm yaralarını kanırta kanırta kaşıyan gerçekten dinledikten sonra "hükümsüz" olunan şarkı...
her dinleyişte farklı "hüzünlerden bozma mutluluklar" hatırlatan, her seferinde insanın içini acıtan, kafasını duvarlara vurma isteğini arttıran şarkı.
gerçekler her zaman acıtır. istenmese de gerçeğin 4 s kuralı na göre kabul edilmesidir.
emre aydın ın süper eserlerinden biri olmakla beraber her dinlediğimde bu çocuğa böyle kazık atılır mı dedirten şarkı...
yazılara sebep olan dinlendikçe dinlenesi gelen tek emre aydın şarkısıdır.
anlıyorum ben de şimdi yavaş yavaş yürüdüğüm yolların güvensizliğini.
yaşadığım şehrin içinde boğulmanın ne demek olduğunu.
her mutluluğumun bir hüznü hatırlatmaya yetecek kadar kısa olduğunu.
aşk dediğimin ne kadar gelip geçici olduğunu.
arkadaşların aslında düşman.sığındığım yerlerin ise tuzak olduğunu.
beni ben yapanları sende unuttum.sadece sürükleniyorum.
sadece çekip gitmek istiyorum.ne kadar güçsüzmüşüm.
yıkıldı duvarlarım.savunmasızım.
mutsuzluğum ve yalnızlığım artık sadece hayat.
anlıyorum ben de şimdi yavaş yavaş yürüdüğüm yolların güvensizliğini.
yaşadığım şehrin içinde boğulmanın ne demek olduğunu.
her mutluluğumun bir hüznü hatırlatmaya yetecek kadar kısa olduğunu.
aşk dediğimin ne kadar gelip geçici olduğunu.
arkadaşların aslında düşman.sığındığım yerlerin ise tuzak olduğunu.
beni ben yapanları sende unuttum.sadece sürükleniyorum.
sadece çekip gitmek istiyorum.ne kadar güçsüzmüşüm.
yıkıldı duvarlarım.savunmasızım.
mutsuzluğum ve yalnızlığım artık sadece hayat.
afili yalnızlık albümünün en sert, en güzel, en büyük şarkısıdır kanaatimce. hatta o kadardır ki, insana kendi güçsüzlüğünü büyük ölçüde kabul ettirir. bir süre oturduğunuz yerde çakılıp kalmanıza sebep olur. sonra kalkar bir bakarsınız ki; kuru dallardan yapma bir köprü , o olmazsa kartondan yapma siperler. beşbin yıl geçse, yine dinler, yine yığılırdım olduğum yere.
(bkz: anne bu şarkı neden var)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?