pek cok gemi ve ucagin hicbir enkaz birakmadan kayboldugu iddia edilen, atlantik okyanusu’nun guney ve kuzey amerika’yi birbirinden ayiran ve bermuda, porto rico ve miami sahilleri arasinda kalan ucgen seklindeki bolgeye bermuda seytan ucgeni adi verilmektedir. bu konuyla alakali ulkemizde de “bermuda ucgeni” veya “atlantik esrari” gibi bir hayli tercume kitap nesredilmistir. bu kitaplarin nesredildigi gunlerde konya’da bir arastirmaci, bundan birkac asir evvel, osmanli muellifleri tarafindan yazilan bazi eserlerde, bermuda musellesi icinde bazi esrarengiz hadiselerin cereyan ettigine dair bir kisim bahisler bulundugunu yazmisti ve gazeteler de bunu nesretmislerdi. biz bermuda musellesinin esrariyla alakali soylentilere simdilerde muttali olmaya basladik. halbuki osmanli muellifi bundan birkac asir evvel bu mesele hakkinda degisik yorumlar ortaya koyuyordu. vâkia daha evvel mayalara ve meksikalilara ait seyahat notlarinda “bu yosunlu denize geldigimiz zaman bir ugursuzluk ve yumunsuzluk uzerimize bastirir. orada gemiler gunlerce cakili kalirlar. ruzgarlar durur ve yelkenliler islemez.” seklinde bolgeyle alakali esrarengiz hadiselerden hep bahsedilmekteydi; ama simdilerde daha bir guncel hale geldi.
bermuda seytan ucgeni’nin efsanelesmesine sebep olan ilk vak’a 1945 yilinda meydana gelir. bes adet savas ucagi rutin gorev ucusu icin florida’daki uslerinden havalandiktan sonra pilotlarin lideri, telsizden kontrol kulesine soyle bir mesaj anons eder: “karayi goremiyoruz. pozisyonumuzdan emin degiliz. nerede oldugumuzu bilmiyoruz. galiba kaybolduk.” bu sirada kontrol kulesinden pilota, “nasil olur, hava gayet iyi gozukuyor. bati’ya gidin.” seklinde cevabî mesaj gelir. bunun uzerine pilot, “neresinin bati oldugunu bilmiyoruz. her sey yanlis. cok tuhaf, hicbir yonden emin degiliz. okyanus bile olmasi gerektigi gibi degil.” der ve baglanti kopar. acilen yardim alarmi verilir, ancak ucaklarin izine bir daha rastlanilmaz...
bermuda şeytan üçgeni
yine o bolgeden gecen gemilerde de benzer esrarengiz seyler oldugundan bahsedilmektedir ki, batan bir kisim silep veya transatlantiklere bakildiginda iclerinde sadece kedi ve kopek olulerinin oldugu, insanlarin, onlerinde bulunan yemeklerini bitirmeden birakip sanki denize atladiklari veya bir firtinanin tabaklara ve kasiklara dokunmayip sadece insanlari alip goturdukleri soylenmektedir. bu meseleyi izah sadedinde bugune kadar degisik fikirler ortaya atildi.bunlari kismen de olsa aciklamaya calisalim..
1. bu tamamen yer fizigi ile ilgili bir hadisedir. kuzey ve guneyden gelen akinti orada bir durgunluk yapmakta ve bu durgunluk yogun bir sekilde yosunlarin olusmasina sebebiyet vermektedir. yosunlarin bu yogunlugu yuzunden orada gemiler hareket edememektedir. ayrica bu bolgede yuz, iki yuz, hatta uc yuz metre yukseklige kadar cok siddetli dalgalar meydana gelmektedir. bu devâsâ dalgalar getirmis olduklari vakumla ustlerinden gecen ucaklari kendilerine dogru cekmektedir. dolayisiyla boyle bir atmosferde gemilerin alabora olmasi gayet normaldir.
2. siddetli akintilarin meydana getirdigi dev girdaplar, orada denizin altinda “mavi delikler” adi verilen delikler meydana getirmistir. ucak veya gemiler buraya geldiginde delikler tarafindan yutulmaktadir. nitekim bazi dalgiclar, o mavi deliklerin icinde bir kisim yelken ve kayiklarin bulunduklarina sahit olmuslardir.
3. sekseninci tûl dairesi buradan gecmekte ve kuzey kutbundan kivrilinca, japonya’dan gecen daire olarak yuzellinci daire adini almaktadir. binaenaleyh, boyle bir olum denizi japonya’da da bahis mevzuudur. buradan anlasilmaktadir ki, o tûl dairesine rastlayan her yerde bu turlu olum denizleri mevcuttur. hatta mesele biraz daha tamim ve tesmil edilerek otuzuncu ve kirkinci guney arz dairesinde ve otuzuncu ve kirkinci kuzey arz dairesinde de ayni seylerin var oldugu, ayrica yeryuzunde bu tur esrarengiz kaybolmalarin ve yutulmalarin bulundugu diger alti yerin daha oldugu ifade edilmektedir.
4. ucan daireler, gemileri ve ucaklari goge kaldirmakta veya denizin dibine batirmaktadir.
5. deniz dibinde biriken fosiller ve cesitli atiklardan zaman zaman cikan metan gazi, deniz suyunun kimyasal karisimini etkileyerek yogunlugunu dusurmektedir. yogunlugu sifira dusen suda yuzebilme ozelligini kaybeden gemi, metan kuyusu adi verilen gazin cektigi bolgeye girer girmez batmaktadir. denizin dibinde biriken cesitli atiklarin turune ve suyun isisina gore metan gazi kabarciklarinin siddeti de degismektedir. bermuda seytan ucgeni gibi gaz akimlarinin siddetli oldugu bolgelerde seyreden ucaklar da buyuk tehlike siniri icinde bulunmaktadir. cunku su yuzune ulasan metan gazi kabarciklari atmosfere karisarak yukariya dogru siddetli bir metan tuneli olusturmakta ve metan tuneline giren ucak da kontrolden cikarak denize cakilmaktadir.
1. bu tamamen yer fizigi ile ilgili bir hadisedir. kuzey ve guneyden gelen akinti orada bir durgunluk yapmakta ve bu durgunluk yogun bir sekilde yosunlarin olusmasina sebebiyet vermektedir. yosunlarin bu yogunlugu yuzunden orada gemiler hareket edememektedir. ayrica bu bolgede yuz, iki yuz, hatta uc yuz metre yukseklige kadar cok siddetli dalgalar meydana gelmektedir. bu devâsâ dalgalar getirmis olduklari vakumla ustlerinden gecen ucaklari kendilerine dogru cekmektedir. dolayisiyla boyle bir atmosferde gemilerin alabora olmasi gayet normaldir.
2. siddetli akintilarin meydana getirdigi dev girdaplar, orada denizin altinda “mavi delikler” adi verilen delikler meydana getirmistir. ucak veya gemiler buraya geldiginde delikler tarafindan yutulmaktadir. nitekim bazi dalgiclar, o mavi deliklerin icinde bir kisim yelken ve kayiklarin bulunduklarina sahit olmuslardir.
3. sekseninci tûl dairesi buradan gecmekte ve kuzey kutbundan kivrilinca, japonya’dan gecen daire olarak yuzellinci daire adini almaktadir. binaenaleyh, boyle bir olum denizi japonya’da da bahis mevzuudur. buradan anlasilmaktadir ki, o tûl dairesine rastlayan her yerde bu turlu olum denizleri mevcuttur. hatta mesele biraz daha tamim ve tesmil edilerek otuzuncu ve kirkinci guney arz dairesinde ve otuzuncu ve kirkinci kuzey arz dairesinde de ayni seylerin var oldugu, ayrica yeryuzunde bu tur esrarengiz kaybolmalarin ve yutulmalarin bulundugu diger alti yerin daha oldugu ifade edilmektedir.
4. ucan daireler, gemileri ve ucaklari goge kaldirmakta veya denizin dibine batirmaktadir.
5. deniz dibinde biriken fosiller ve cesitli atiklardan zaman zaman cikan metan gazi, deniz suyunun kimyasal karisimini etkileyerek yogunlugunu dusurmektedir. yogunlugu sifira dusen suda yuzebilme ozelligini kaybeden gemi, metan kuyusu adi verilen gazin cektigi bolgeye girer girmez batmaktadir. denizin dibinde biriken cesitli atiklarin turune ve suyun isisina gore metan gazi kabarciklarinin siddeti de degismektedir. bermuda seytan ucgeni gibi gaz akimlarinin siddetli oldugu bolgelerde seyreden ucaklar da buyuk tehlike siniri icinde bulunmaktadir. cunku su yuzune ulasan metan gazi kabarciklari atmosfere karisarak yukariya dogru siddetli bir metan tuneli olusturmakta ve metan tuneline giren ucak da kontrolden cikarak denize cakilmaktadir.
bir diger aciklama $u $ekildedir;
bermuda seytan ucgeninin sirri cozulmus,,
bermuda seytan ucgeni atlas okyanusundaki bu bolgede,
ozellikle son 60 yilda bircok gemi ve ucak kaybolmus ve bunlardan
geriye tek bir iz bile kalmamisti. kimsenin aciklama getiremedið i bu
esrarengiz fenomen, icinde bilimadamlarinin da bulundugu pek cok insan
tarafindan dogaustu bir takim guclerin yaptirimi olarak algilandi
ve oyle lanse edildi. ancak, uzun yillardir devam eden
arastirmalar birkac yil once bir sonuc verdi ve bu gizemli olaylarin
aslinda basit bir dogalgaz cilvesi oldugu aciklandi. ilginc ve
bilgilendirici ozellikler tasidigi icin bu sirrin nasil cozuldugunu
asagiya aliyorum: yer altindan fiskiran dogal gazlar, sadece
yuksek kara parcalarindan degil,deniz ve okyanus
tabanlarindan da cikarlar. cunku deniz tabanlari da ustu suyla kaplanmis
alcak kara parcalaridir. ancak, okyanuslar cok derin olduklarindan
tabanlarinda buyuk basinclar vardir. bu yuksek basinc altindaki
bolgelerden cikmak isteyen dogal gazlar, oradaki cok dusuk isinin da
etkisiyle kati hale donusurler ve hidrat denilen beyaz ve
tebesirimsi bir madde haline gelirler. cok derinlere dalabilen robot
kameralarinin bu bolgedeki karbeyaz okyanus tabanini ve bazi gemi
enkazlarini resimlemesinden sonra konuya su bilimsel aciklama
getirilmistir:
bu bolge, gulf stream denilen sicak su akintisinin da
gectigi yerdir. tabanin bazen isinmasi yuzunden, bu tebesir gazlar erir
ve sudan hafif olduklari icin yuzeye dogru yukselirler. o
anda, tabandan yuzeye kadar bir bosluk (vakum) olusur ve okyanus
adeta delinir. o sirada oradan gecen yuzer ne varsa, derin bir kuyuya
duser gibi hizla okyanusun dibini boylar. cunku, gazin
kaldirma kuvveti gemileri tasiyacak guce sahip degildir. gaz
yukselmesi sona erince bosluk tekrar suyla dolar ve geriye hicbir iz
kalmadan kocaman gemiler kilometrelerce derine gomulmus olurlar.
ucaklarin duserek kaybolmasi ise gene ayni sebeptendir. yuzeye cikandogal
gazlar, havadan da hafif olduklari icin yukselmeye devam ederler.
bu kez vakum, bolgenin uzerindeki atmosferde olusur. oradan
tesadufen gecen bir ucak hemen irtifa kaybeder ve motorlari
durur. cunku, motorlardaki benzinin yanmasi icin oksijene ihtiyac vardir
ve
o boslukta hava olmadigi icin oksijen de olmaz. boylece ucak da,
hizla okyanus tabanini boylar.
bermuda seytan ucgeninin sirri cozulmus,,
bermuda seytan ucgeni atlas okyanusundaki bu bolgede,
ozellikle son 60 yilda bircok gemi ve ucak kaybolmus ve bunlardan
geriye tek bir iz bile kalmamisti. kimsenin aciklama getiremedið i bu
esrarengiz fenomen, icinde bilimadamlarinin da bulundugu pek cok insan
tarafindan dogaustu bir takim guclerin yaptirimi olarak algilandi
ve oyle lanse edildi. ancak, uzun yillardir devam eden
arastirmalar birkac yil once bir sonuc verdi ve bu gizemli olaylarin
aslinda basit bir dogalgaz cilvesi oldugu aciklandi. ilginc ve
bilgilendirici ozellikler tasidigi icin bu sirrin nasil cozuldugunu
asagiya aliyorum: yer altindan fiskiran dogal gazlar, sadece
yuksek kara parcalarindan degil,deniz ve okyanus
tabanlarindan da cikarlar. cunku deniz tabanlari da ustu suyla kaplanmis
alcak kara parcalaridir. ancak, okyanuslar cok derin olduklarindan
tabanlarinda buyuk basinclar vardir. bu yuksek basinc altindaki
bolgelerden cikmak isteyen dogal gazlar, oradaki cok dusuk isinin da
etkisiyle kati hale donusurler ve hidrat denilen beyaz ve
tebesirimsi bir madde haline gelirler. cok derinlere dalabilen robot
kameralarinin bu bolgedeki karbeyaz okyanus tabanini ve bazi gemi
enkazlarini resimlemesinden sonra konuya su bilimsel aciklama
getirilmistir:
bu bolge, gulf stream denilen sicak su akintisinin da
gectigi yerdir. tabanin bazen isinmasi yuzunden, bu tebesir gazlar erir
ve sudan hafif olduklari icin yuzeye dogru yukselirler. o
anda, tabandan yuzeye kadar bir bosluk (vakum) olusur ve okyanus
adeta delinir. o sirada oradan gecen yuzer ne varsa, derin bir kuyuya
duser gibi hizla okyanusun dibini boylar. cunku, gazin
kaldirma kuvveti gemileri tasiyacak guce sahip degildir. gaz
yukselmesi sona erince bosluk tekrar suyla dolar ve geriye hicbir iz
kalmadan kocaman gemiler kilometrelerce derine gomulmus olurlar.
ucaklarin duserek kaybolmasi ise gene ayni sebeptendir. yuzeye cikandogal
gazlar, havadan da hafif olduklari icin yukselmeye devam ederler.
bu kez vakum, bolgenin uzerindeki atmosferde olusur. oradan
tesadufen gecen bir ucak hemen irtifa kaybeder ve motorlari
durur. cunku, motorlardaki benzinin yanmasi icin oksijene ihtiyac vardir
ve
o boslukta hava olmadigi icin oksijen de olmaz. boylece ucak da,
hizla okyanus tabanini boylar.
son 60 yilda bircok gemi ya da ucak kaybolmus ve bunlardan geriye tek bir iz bile kalmamis,kimsenin aciklama getiremedigi bu esrarengiz fenomen icinde bilimadamlarinin da bulundugu pek cok insan tarafindan "dogaustu bir takim guclerin yaptirimi" olarak algilanmis ve oyle lanse edilmis,korkulmus,korkutulmus,lakin arastirmalar sonucu bir dogal gaz cilvesi oldugu anlasilmis ve huzura kavusulmus bolge.
cocukken beni en cok etkileyen olaylara sebebiyet vermis olan bir bolge olmasi dolayisiyla nazarimda ayri bir yere sahiptir.
(bkz: allah dusurmesin)
filmlere konu olan guzel otantik bir bolge.
burada pusulalar feleklerini sasirirlarmis.
burada pusulalar feleklerini sasirirlarmis.
tirsilasi ucgen..
(bkz: bermuda devil triangle)
(bkz: bermuda)
iç açıları toplamı 180 derecedir.
varlığına inanmak istemediğim geceleri rüyalarıma giren çocukken bu bilgiye muttali olduğumdan buranın cinlerin yaşadığı ana üs olduğu hissine kapıldığım gidilmeyesi yer
şeytani bir üçgen olduğu savunulur. çocuklara geometriyi sevdirmekte kullanılabilir. dünya üzerindeki en büyük coğrafi üçgen olma özelliğini taşıması olası gelir, çünkü belirticisi olan 3 noktadır. diger yandan bu düşünceyle hareket edildiğinde amerika kuzey kutbu ve israil arasında da bir üçgen çizilerek coğrafi olarak daha büyük üçgen olur denip bu tez çürütülebilir. bir çok şehir efsanesine ve envai çeşit film ve kitap kurgusuna konu da olmuştur ama allahtan geometriyi sevdirmeye çalıştığımız çocukların yaşı bu kurgulardan haberdar olamayacak kadar küçüktür ve bu üçgenin geometrik sevdirici olarak kullanımı ters tepmez. ayrıca bermuda diye bir giysinin varlığından haberdar olan ama bu giysinin ne menem bir şey olduğunu henüz görmemiş olan çocuklar bu üçgende kalan adalara özgü bir kıyafet olduğunu düşünebilir ben küçükken çok salaktım
cem yılmaz yorumu: ben bermuda şeytan üçgeni gördüm
ve hatta ben bermuda şeytan dikdörtgeni de gördüm
bermudanın dünya üzerindeki konumunu bilmeyenlere bu üçgeni rahatca cehennemin kapısı diye yutturabilirsiniz, yutturun da. onlar bunu hak ediyorlar. (bkz: bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp)
ayrıca (bkz: trinidad tobago melek üçgeni)
cem yılmaz yorumu: ben bermuda şeytan üçgeni gördüm
ve hatta ben bermuda şeytan dikdörtgeni de gördüm
bermudanın dünya üzerindeki konumunu bilmeyenlere bu üçgeni rahatca cehennemin kapısı diye yutturabilirsiniz, yutturun da. onlar bunu hak ediyorlar. (bkz: bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp)
ayrıca (bkz: trinidad tobago melek üçgeni)
(bkz: bermuda islam üçgeni)
iç açılarını hesaplama esprisi yapanların yok olduğu üçg..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?