sinirlenip cep telefonunu duvara fırlatmak

cok sinirlenince, ornegin kucuk emrah’in durumuna dusunce yapilmasi probability olan application.

kankamin gozlerimin onunde k700iyi parcalarken yaptigi olay.

benimde yaptigim hadisedir,birisine cok sinirlenmistim ama kendisine vuramazdim cunku asla oyle bir sey yapacagim birisi degildi ve de elimdeki telefonu bu yuzden yere firlatmak zorunda kaldim sinirimi cikardim,ancak hic tavsiye etmem bos yere telefonsuz kaliyorsunuz!siniriniz gecincede ben niye attim bu telefonu diye de baya bir pisman oluyorsunuz..

(bkz: ofkeyle kalkan zararla oturur)

nie yapilir hic anlamam bu olay. yazik degil mi o telefona giden o kadar paraya. ben hala samsung c220 kullaniyorum gerci duvara atsam da bisey olmaz ama degerli telefonlari alabilecek kadar parasi olanlar icin bence cok anlamsiz bir davranis. onun yerine banyonun kuvetine, ya da bir legene su doldurup icinde tepinmek ya da yumruk atmak yolu ile sinirinizi bosaltabilirsiniz. bu teknik beni balkondan atlamaktan kurtardi.
(bkz: balkondan atlamaktan kurtulma yollari)
(bkz: suyu yumruklamak)

3100’la boyle bir sey denendiginde biseycik olmadigi gorulmustur.tas gibidir hala.

nokia 3510i ile yapildigi takdirde ne telefona ne cebe zarar veren eylem. ne yaparsaniz yapin telefona hic bir sey olmuyor. hem sinirinizi atmis hem de hala saglam telefona sahip bir kisi oluyorsunuz.

(bkz: sinirlenip cep telefonunu sevgiliye fırlatmak)

anlık olarak insanın içine müthiş bir huzur çöker. alıp bir daha bir daha bir daha fırlatası gelir insanın içinden. telefonun fırlatıldığı duvara doğru yaklaşılır o "bir daha arzusuyla". fakat bir pişmanlık kaplar bütün vücudu. ulan ne de para saymıştım denir. hatta taksitlerin hala devam etttiği bile düşünülür. telefonun parçaları birleştirilir sonra da şöyle bir ele alıp kulağa yakın bir yerlerde sallanır ki içinde kırılan parçalar var mı diye anlamak için yapılır bu eylem. tıkırdama sesi duyulmadıysa sorun yoktur. artık sakince kahve içilebilir. fakat tıkırdama sesi geldiyse beyne akıl almaz bir sinir hücumu akın eder. "ulan ben böyle işin ...." demek suretiyle telefon parça pinçik olana kadar duvara fırlatılır. sonra da olmayan telefon için taksitler kuzu kuzu ödenmeye devam eder ki işte bu çok sakıncalıdır. bundan dolayı sinir anında telefon duvara değil halıya ya da yatak gibi yumuşak mekanlara fırlatılmalıdır. bu en hayırlısıdır.

eski devirlerde iletişim bu kadar ileri olamadığı için haberci güvercinleriyle yapılırmış.bu duvara fırlatma hadiseleri artınca haberci güvercinlerinin soyu tükenmeye başlamış ve akabinde elçiye zeval olmaz ata sözü icad olunmuş.daha eski devirlere bir göz atarsak dumanla haberleşen insan oğlunun ateş fırlatma eğilimi yüzünden ateş düştüğü yeri yakar deyişinin peydahlanmasına sebep olmuş.biraz daha geriye bakarsak...

bataryası ile ayrı ayrı dünyalara savrulan telefon cihazının ardından, iletişimi kesilen şebeke münasebeti ile, bir de " sen benim suratıma nasıl telefon kapatırsın haa " sorusuna maruz kalmak, dinden imandan çıkartır insanı.
kapatmadım lan fırlattım fırlattım, parçaladım, kırdım, mına koydum hatta.

20 ytllik ikinci el telefonla gönül rahatlığı ile yapılır. pekde şirin olur.

(bkz: öfkeyle kalkan zararla oturur)

sinirlenip cep telefonunu denize firlatmaktan daha iyidir.

başka bir deyişle duvara çalmak.