anlık olarak insanın içine müthiş bir huzur çöker. alıp bir daha bir daha bir daha fırlatası gelir insanın içinden. telefonun fırlatıldığı duvara doğru yaklaşılır o "bir daha arzusuyla". fakat bir pişmanlık kaplar bütün vücudu. ulan ne de para saymıştım denir. hatta taksitlerin hala devam etttiği bile düşünülür. telefonun parçaları birleştirilir sonra da şöyle bir ele alıp kulağa yakın bir yerlerde sallanır ki içinde kırılan parçalar var mı diye anlamak için yapılır bu eylem. tıkırdama sesi duyulmadıysa sorun yoktur. artık sakince kahve içilebilir. fakat tıkırdama sesi geldiyse beyne akıl almaz bir sinir hücumu akın eder. "ulan ben böyle işin ...." demek suretiyle telefon parça pinçik olana kadar duvara fırlatılır. sonra da olmayan telefon için taksitler kuzu kuzu ödenmeye devam eder ki işte bu çok sakıncalıdır. bundan dolayı sinir anında telefon duvara değil halıya ya da yatak gibi yumuşak mekanlara fırlatılmalıdır. bu en hayırlısıdır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?