yaratıcının var olup olmadığı ile ilgili tartışmalarda kullanılan argümanlardan biridir. ateizm ve türevî ekollerin savunduğu "yaratıcı yoktur" iddiası ve bu iddiayı kanıtlama adına kullandıkları felsefî argümanlara "karşı" kullanılan bu argümanın anlatmak istediği: "ispat edilmeye muhtaç olan bir olgunun kanıttan yoksun olması, onun yok olduğunun yani olmadığının kanıtı değildir."
tabi burada "yaratıcının varlığı ispat edilmeye muhtaç mıdır?" sorusu gelebilir akla.
bu soruya iki ayrı cevap verilmektedir. birincisi, yartıcının varlığının ispatını, iman etmek için birinci koşul olarak görenlerin verdiği "evet" cevabıdır. ikincisi ise yaratıcının varlığının, maddi bir kanıta ihtiyacı olmadığını iddia edip; insanın zihnimde yer alan "yaratmak, sonsuzluk ve mükemmelik" gibi insan için uzak ve imkansız olan kavramların varlığının, yaratıcının varlığını zaten gösterdiğini savunanların verdiği "hayır" cevabıdır.
kanıtın yokluğu yokluğun kanıtı değildir
carl sagan’in bir vecizesi.ve daha sonra donald rumsfeld tarafindan irak’taki kitle imha silahlarinin varligini savunmak icin kullanilan cümle.
olmayan bir şeyin yokluğu ıspatlanamaz. ancak ve ancak var olan bir şeyin var olduğu ıspat edilebilir. bilgisinden sonra hayata uyarlayabilir miyiz bir bakalım:
tabii ki bu tartışmanın çıkış noktası tanrıdır. lakin diğer şeylere de uyarlayabiliriz. mesela ejderhalar. mantıksal olarak bakınca var olmuş olmaları olasılık dahilinde. şu ana kadar varlıklarına dair tek kanıtın ise efsaneler olması ayrı bir konu. kutsal kitaplar ne kadar kanıt ise efsaneler de o kadar kanıttır.
daha sonra sözlükcüğüm; garajımdaki ejderha diye bir şey var bilir misin? yine carl sagan amcamdan çıkmıştır. özetle şöyle der: ben size garajımda görünmez bir ejderha olduğunu söylersem, onun orada olmadığını asla ispat edemezsiniz.
ha bu kadar dağınık bir entariyi kendime ne diye giydirdim orası tam bir muamma. kendi sözlerime özet olarak şunu diyeyim tam olsun: kanıtın yokluğu yokluğun kanıtı değildir ancak kanıt olmaması halinde yok farzetmemiz gerekir.
tabii ki bu tartışmanın çıkış noktası tanrıdır. lakin diğer şeylere de uyarlayabiliriz. mesela ejderhalar. mantıksal olarak bakınca var olmuş olmaları olasılık dahilinde. şu ana kadar varlıklarına dair tek kanıtın ise efsaneler olması ayrı bir konu. kutsal kitaplar ne kadar kanıt ise efsaneler de o kadar kanıttır.
daha sonra sözlükcüğüm; garajımdaki ejderha diye bir şey var bilir misin? yine carl sagan amcamdan çıkmıştır. özetle şöyle der: ben size garajımda görünmez bir ejderha olduğunu söylersem, onun orada olmadığını asla ispat edemezsiniz.
ha bu kadar dağınık bir entariyi kendime ne diye giydirdim orası tam bir muamma. kendi sözlerime özet olarak şunu diyeyim tam olsun: kanıtın yokluğu yokluğun kanıtı değildir ancak kanıt olmaması halinde yok farzetmemiz gerekir.
-sayın hakim kanıtın yokluğu yokluğun kanıtı değildir.
+yani bi kanıt var ortada..
-var ama şöyle..
+nerde olm getir seni cezalandırmıyım.
-aslında olmaması olmu...
+kess tamam uzatma! yaz kızım sanık kanıtları yok ettiğini itiraf ederek türk ceza kanunun....
+yani bi kanıt var ortada..
-var ama şöyle..
+nerde olm getir seni cezalandırmıyım.
-aslında olmaması olmu...
+kess tamam uzatma! yaz kızım sanık kanıtları yok ettiğini itiraf ederek türk ceza kanunun....
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?