18 eylül 2009 türkiye yunanistan basketbol maçı

mad
son 3 maçtır off şahaneyiz, çılgınlar gibi oynuyoruz demelerine rağmen, bi şekilde iyi sonuçlar alan türkiye’nin galip gelmekten başka bir durumu olmaması gerekiyor bu maç. yunanistan’ın hayvani savunmasını bakalım nasıl aşacaklar. zira son maçlardaki skor düşüklüğü ile bu maç zor gibi bizim için. amma ve lakin saldır türkiye.
independence
maci anlatan spiker $oyle bir yorumda bulundu.

"yunanlilar yuruye yuruye oynuyorlar."

milli takimimiz bana lise basketbol takimimizi hatirlatti bugun nedense. gerci biz daha bir gayretliydik. bu arada hidayet turkoglu ilk basketini atti, spiker kalpten gidecekti neredeyse. ne onemliymi$ bu adamin basket atmasi, maci kazandik sandim bir an.
independence
son dakika icerisinde 3 sayilik salladi adamlar. yahu hep stress hep stress. moladalar $u anda ve 1 sayi ile ondeler. 1 dakika kaldi sanirim. sikcem ama ya.
mad
son 4 hucümdan sayısız dönmelerinin cezasını çekecekler. ömer aşık eve gidip yorgan altı ağlasın ameke. bu kadar kolay maç kaybı olmaması lazım.

edit: bekleyin ulan geliyoruz!
independence
hidayet turkoglu’nun son ceyrege kadar olan tutuklugu, inanilmaz basit hatalar ve yunanlilarin neredeyse yuruyerek top oynamalarina firsat tanimamiz ve ustune bir de hakemin son dakika orospu cocuklugu eklenince yenildigimiz mac oldu. yazik gunah.
heddodepaso
uzatmalarda 76-74 kaybettiğimiz maç. kaybetmek için neredeyse elimizden geleni yaptığımız maçı kim kazansa zaten diğerine yazık olacaktı. ribaunt alamamamıza, hakemlerin beceriksiz yönetimine ya da hidayet’in saçma sapan performansına bağlayabiliriz bu mağlubiyeti; ancak en büyük sebep stres ve baskı yükeldikçe maç kazanmayı bilmiyor olmamız. şimdi "bu takım ispanya’yı sırbistan’ı yendi, üstüste 5 galibiyet aldı" diyenler vardır mutlaka; ama o yendiğimiz takımlar şimdi yarı finalde, çünkü hangi maçın hangi dakikasındaki performansın önemli olduğunu bizden daha iyi biliyorlar. ispanya’nın grupta bize yenilince çok da umursadıklarını sanmıyorum, zira sırbistan’ın da. bizse her grup maçı galibiyetine sanki madalyanın bir parçasını veriyorlarmış gibi coştukça coştuk. yunanistan maçında kritik dakikalara gelindiğinde resmen takke düştü ve kel göründü. türkiye’nin turnuva başlarken önündeki en buyuk engel hücumda organize olamamasıydı ve biz ne zaman kritik bir hücum yapsak topu hidayet’e verdik ve o da topu eline aldıktan sonra topu bir kez soluna vurup şuta kalktı. hidayet’in nba performansını avrupa’da gösterememesinin en buyuk sebeplerinden biri nba ve fiba saha ebatlarının farklı olması. nba’de saha ebatları daha büyük olduğu için, bir oyuncu topu eline alıp diğer dört oyuncu sahanın öbür alanına yığılınca, top elinde olan oyuncuya kalan topla oynama alanı, fiba sahasında kalan alandan daha buyuk, yani avrupa basketbolunda tek adama topu verip birebir oynamasından sayı bulmak daha zor. iyi savaşıp iyi savunma yapıyoruz ama iyi hücum edecek kadar yetenekli bir takım değiliz maalesef.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol