kadim bir dostun "abi bende böyle bi durum var, utanıyorum" demesi ile aklıma düşen atraksiyon.
şimdi, belirtmem gerekir ki bu entry`i ağlayarak giriyorum. beyinden bacağa uzanan sinaps sikerten bu dayanılmaz arzuyu yalnızca ben duyuyorum zannederdim.
bir gün yanımda yürümekte olan arkadaşıma iç dökecek oldum. "buna bi degaj koysam gider lan bu bayaa" dedim. aniden durdu ellerini yumruk yapıp beline yasladı,"sen nasıl bir insansın, hayvan!?" dedi. "ya sende hiç olmaz mı?" dedim umursamadı. beraber sustuk sonra. o gün zihnimden sökmeye yemin etmiştim çağlayan bu arzuyu. neden sonra birkaç hafta önce eğer küçük çocuğa degaj çekeceksem menzili maximize etmek için optimum açı ile nereye vurmam gerektiğini düşünürken buldum kendimi. derhal nefret ettim kendimden, boy abdesti almaya gittim. öyle.
yolda yürüyen küçük çocuklara degaj vurma isteği
ayağınıza iyi oturursa , küçük çocuğu on metre ötedeki çöp kutusuna sokabilirsiniz. ilk önce kediyle çalışmanız tavsiye edilir. sağlam ve büyük götlü bir çocuğu seçin . gerisi kolay efendim
(bkz: bir arkadaş ekolü)
küçük çocuğun büyüyünce bu isteği gerçekleştirmiş veya gerçekleştirme ateşiyle yanıp tutuşmuş hastalıklı kimselere degaj vurmasıyla son bulacak sapkın ve ucu sahibini insanlık dışı noktalara götürecek istektir.
"sana bir degaj vururum yolda yürüyen küçük çocuklara bir daha dönüp bakamazsın bile" demeden geçemeyeceğim.
(bkz: bunu yapan insan olamaz)
(ara: sapkınlık)
"sana bir degaj vururum yolda yürüyen küçük çocuklara bir daha dönüp bakamazsın bile" demeden geçemeyeceğim.
(bkz: bunu yapan insan olamaz)
(ara: sapkınlık)
yolda uslu uslu yürümekle kalmayıp arabanızın tamponuna sümük yapıştıran çocuklara degaj vurma isteği, apartmanın koridorunda bir pazar sabahı kıçlarını yırtana kadar bağıran ve de koşuşturan veletleri çatıdan fırlatma isteği kadar anlaşılabilir bir dürtüdür. desteklenmelidir.
küçükken degaj yemiş zavallı insanın kuyruk acısıdır, başka bir şey değildir.
size doğru koşmakta olan çocuğu görünce akla düşen düşüncedir. gelişine vurup geri döndürmek an meselesidir.
(bkz: yapma cocugum yapma evladim)
kendi çocukluğunu unuttuysan gelecekte olası kendi çocuklarına yapılmasını istemeyeceğin şeyleri başka canlara yapmamak güdüsüyle bastırılması gereken istektir.
kendi çocukluğunu unuttuysan gelecekte olası kendi çocuklarına yapılmasını istemeyeceğin şeyleri başka canlara yapmamak güdüsüyle bastırılması gereken istektir.
hiçbir manyaklık kişiye özel yaratılmamış çok şükür dedirten olay.
(bkz: yüreğe su serpilmesi)
(bkz: sürü psikolojisi)
(bkz: bayır aşağı falsolu yuvarlanan küçük çocuk)
(bkz: duran çocukla penaltı kullanmak)
(bkz: unicef in kellesine ödül koyduğu türkler)
(bkz: yüreğe su serpilmesi)
(bkz: sürü psikolojisi)
(bkz: bayır aşağı falsolu yuvarlanan küçük çocuk)
(bkz: duran çocukla penaltı kullanmak)
(bkz: unicef in kellesine ödül koyduğu türkler)
(bkz: yahu yapmayin etmeyin)
(bkz: gol olur)
(bkz: kediyle şut çekmek )
(bkz: degajman)
var böyle bir şey. ve evet bazen bana da geliyor. hani böyle anneler çocuklara iki beden büyük mont giydirir de çocuğun kolları iki yana açılır ya, hani toparlak bir hal alır ya çocuk... böyle gerilip gerilip gerilip piuuuuuuuv bir geçireceksin... neyse. hayat zor hayat...
yolda yürüyenden ziyade gıcık gittiğim küçük çocuklara yapmak istediğim atraksiyondur.
dur şimdi eşek falan deme hemen, çocuk dediğin az sevimli olur la, o ney öyle sincap gibi rabbim düşmanıma vermesin, hem o da benden hoşnut değil. ne zaman mahalleye gelsem cins cins bakışıp kesiyoz birbirimizi, bir gün allah ne verdiyse girecez ya bakalım.
(bkz: gelişine vurursa örümcek ağlarını alır)
dur şimdi eşek falan deme hemen, çocuk dediğin az sevimli olur la, o ney öyle sincap gibi rabbim düşmanıma vermesin, hem o da benden hoşnut değil. ne zaman mahalleye gelsem cins cins bakışıp kesiyoz birbirimizi, bir gün allah ne verdiyse girecez ya bakalım.
(bkz: gelişine vurursa örümcek ağlarını alır)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?