aziz yıldırım
dun ve bugun yapilan fenerbahce olagan genel kurul toplantisinda kendisi 5 bin 271 oyun 5 bin 269 unu alarak yeniden fenerbahce ba$kani secildi. boylelikle 15 $ubat 1998 de fenerbahce ba$kani secilen yildirim 14 senede 10. kongresini de kazanmi$ oldu.
rahatsizligi sebebi ile $u anda $i$li etfaln hastanesinde tedavi goruyormu$ kendisi.
kendisine istenen hapis cezasının üst sınırının 13 yıl 10 ay 15 gün olduğu belirtilmiş
yaptıklarıyla fenerbahçeye en büyük katkıyı yapmış ve aynı zamanda en zor zamanlara sürüklemiş kimsedir bana göre. bir çoğu yüzde yüz emindir kötü yönde yaptıklarından bazıları ise adeta kendisine tutku ile bağlıdır onun için polisle falan çatışıyorlar mahkeme önlerinde. bu ülkede çok garip şeyler oluyor.
tahliye olup olmayacagi 29 haziran 2012 şike davası duruşması sonucunda belli olacak.
içerden çıksa da hisseler coşsa diye bakıyorum.
pisliğin tekiyim, biliyorum be.
pisliğin tekiyim, biliyorum be.
2 temmuz 2012 şike davası duruşması sonucunda orgut kurma sucundan 2 yil 6 ay hapis cezasi aldi. $ike sucundan 3 yil 9 ay hapis ve 1 milyon lira para cezasi aldi.
hem tahliye edildi, hem de cezaya çarptırıldı. top şimdi yargıtayda, kararı onaylarsa başkanlığı düşecek ve tekrar ceza evinin yolunu tutacak. tahliyesi zaten bekleniyordu da, cezası şimdi baya bir karıştıracak ortalığı. neticede mahkeme resmen suçlu olduğunu onaylamıştır. hem de ağır suçlar, örgüt kurmak, şike yapmak vs.
duygularım çok karışık lan sözlük, yani yapmış mı gerçekten? mahkemenin adaletini sorgulamaya lüzum var mı acep ? dur bakalım hele yargıtay da bir konuşsun da olmazsa barcelona taraftarı oluruz. messi de var ne güzel. oh$...
duygularım çok karışık lan sözlük, yani yapmış mı gerçekten? mahkemenin adaletini sorgulamaya lüzum var mı acep ? dur bakalım hele yargıtay da bir konuşsun da olmazsa barcelona taraftarı oluruz. messi de var ne güzel. oh$...
(bkz: hem penaltı hem gol)
kendisi hakkındaki masumiyet karinesi büyük ölçüde ortadan kalkmıştır. mahkemece suçlu bulunmuştur. şike yaptığına hükmedilmiştir. sadece yargıtay’ın kararı onaması işi kalmıştır. normal şartlarda çoğu mahkeme kararı yargıtaydan dönmez. yine normal şartlar altında 2010-2011 sezonu tsl şampiyonluk kupasının fenerbahçeden alınıp trabzonspor’a verilmesi gerekir. evet normal şartlarda aziz yıldırım ve fenerbahçe aleyhinde bir sürü yaptırımın daha devreye sokulması lazım ama bir klişe vardır ya hep "burası türkiye"
kendisinin spor kluplerinde yoneticilik yapmasi ve maclari staddan izlemesi de yasaklanmi$ ancak tabi bunlarin gecerli olabilmesi icin once kararin yargitay tarafindan da onanmasi gerekmekte;
http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/20897114.asp
http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/20897114.asp
dun yaptigi aciklamalardan sonra galatasaray yonetiminden harika bir cevap aldi, sanirim di$arida ba$ini gune$ carpmi$, yaramadi ozgurluk kendisine;
#1054506
#1054506
tahliyesinden sonra ilk defa ntvspor kanalında canlı yayına çıkmıştır.
görünen o dur ki değişen hiç bir şey yoktur. ayrıca programda bulunan fuat akdağ, güntekin onay ve rıdvan dilmen in bu kadar ezik durması da aziz yıldırım ın gücünden midir yoksa diğerlerinin ezikliğinden midir bilinmez.
görünen o dur ki değişen hiç bir şey yoktur. ayrıca programda bulunan fuat akdağ, güntekin onay ve rıdvan dilmen in bu kadar ezik durması da aziz yıldırım ın gücünden midir yoksa diğerlerinin ezikliğinden midir bilinmez.
dün akşamki programda 10 lafından 9u fenerbahçe idi.diğerlerini bir şekilde bastırdı. bana kalırsa rıdvan sırf saygısından ezik kaldı fuat beyi bilmiyorum ama güntekin beyin çırpınışları yetersiz kaldı. bazı yaptıklarını tasvip etmesem de bu takıma bu kulübe yaptıkları inkar edilemez.
bu sefer de bir dönem futbolculuk yapmasına rağmen sahte rapor alarak askere gitmemesi iddiaları ile yüz yüze gelmiştir kendisi.
ilk defa 2006 yılında erman toroğlu gazetedeki köşesinde atmıştı bu konuyu ortaya.
dün de mehmet baransu kendi köşesinde ele geçirdiği bu raporu yayınladı.
tabi olay bu kadar basit kalmıyor. 2006 yılında çıkan bu suçlama ile ilgili hiç bir soruşturma başlatmayan askeri savcılar ve dönemin genel kurmay başkanı ve aziz yıldırım ile iyi arkadaş olan yaşar büyükanıt ismi de konuya dahil edilmekte.
peki 2006 yılından sonra bir daha niye açıldı bu konu. şöyle ki aziz yıldırım tahliyesinden sonra teklif gelecek tüm programlara çıkabileceğini ancak programlarda devam eden soruşturma ile ilgili yorum yapamayacağını ve ilgili programın tüm gelirinin de şehit ailelerine aktarılması gerektiğini belirtmiştir. bunun üzerine de sahte rapor alarak askerlik yapmayan bir kişi şehitler üzerinden de demagoji yapamaz yorumları üzerine konu tekrar gündeme geldi.
tabi burada asıl söylenmek istenen sıradan bir vatandaş için böyle bir durum olsaydı anında askeri savcıların devreye girerek vatandaş hakkında soruşturma açılacağı, ancak konu aziz yıldırım olunca bazı kesimlerin bunu görmezden geldiğidir.
ilk defa 2006 yılında erman toroğlu gazetedeki köşesinde atmıştı bu konuyu ortaya.
dün de mehmet baransu kendi köşesinde ele geçirdiği bu raporu yayınladı.
tabi olay bu kadar basit kalmıyor. 2006 yılında çıkan bu suçlama ile ilgili hiç bir soruşturma başlatmayan askeri savcılar ve dönemin genel kurmay başkanı ve aziz yıldırım ile iyi arkadaş olan yaşar büyükanıt ismi de konuya dahil edilmekte.
peki 2006 yılından sonra bir daha niye açıldı bu konu. şöyle ki aziz yıldırım tahliyesinden sonra teklif gelecek tüm programlara çıkabileceğini ancak programlarda devam eden soruşturma ile ilgili yorum yapamayacağını ve ilgili programın tüm gelirinin de şehit ailelerine aktarılması gerektiğini belirtmiştir. bunun üzerine de sahte rapor alarak askerlik yapmayan bir kişi şehitler üzerinden de demagoji yapamaz yorumları üzerine konu tekrar gündeme geldi.
tabi burada asıl söylenmek istenen sıradan bir vatandaş için böyle bir durum olsaydı anında askeri savcıların devreye girerek vatandaş hakkında soruşturma açılacağı, ancak konu aziz yıldırım olunca bazı kesimlerin bunu görmezden geldiğidir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?